AHİRETİ ÖNCELEYEREK DÜNYA NİMETLERİNDEN FAYDALANMAKTA BİR SAKINCA YOKTUR
DEVLETİN İHMALLERİ VE GENÇLİK
Sınırları Zorlarken 2025 Mesajı
Öğretmenlik Akademisi eğitim fakültelerine anlatılmalı
DELİLER, DAHİLER, KAPILAR, KÖPRÜLER SEN BEN O
Fedakârlık sırası yüksek gelir gruplarında…
DÜNYA EDEBİYATLARINDA ŞEHİR VE ŞEHİRLİ İNSAN
KAİNATIN AŞKI
Kaybedilen İki Puan
Zahmetten Kaçarak Rahmete Ulaşılabilir mi?
İnce Minaremizi İsteriz
İNSANIN KÖLELEŞTİRİLMESİ VE YENİDÜNYA DÜZENİ
Bugünlerde araçlarda kış lastiğinin önemi ve zamanı
ABD’nin Ortadoğu Haritası
Alfa Romeo Junior
Konyaspor Sezonun En İyi Oyununu Oynadı
ÖCALAN SİLAH BIRAKIN DERSE NE OLUR?
KONYALISIN ETLİEKMEK
"Okula giden insanlar mı suça daha yatkın, okula gitmeyen insanlar mı?” Konulu bir araştırma yapılsa zannediyorum ki, okula gitmeyenlerin suç işlemeye daha yatkın olduğu sonucu çıkacaktır.
Suçtan kastımız da adli suçlar. Hırsızlık, adam öldürme, adam yaralama, uyuşturucu kullanma, taciz, tecavüz vb.
Ardından;
" Adam kayırma, kul hakkı yeme, dedikodu yapma, insanların ayağını kaydırma, güçlünün yanında olma, üstüne kuyruk sallarken astını ezme, devletin imkânlarını tepe tepe kullanma, haksız kazanç elde etme, rüşvet alıp verme, makamını, unvanını kötüye kullanma gibi toplumda suç kabul edilmeyip ama adli suçlardan daha tehlikeli suçlar olduğu konusunda dört kitabın da hemfikir olduğu bu suçlar; okula gidenlerde mi daha yaygın, okula gitmeyenlerde mi daha yaygın?” diye bir araştırma daha yapılsa…
Sonuç ne olur dersiniz?
Okula gitmeyen insanların şu saydığım suçları işlemesi mümkün mü? Bunları işlemek için eğitimli olmak şart…
Peki, bir soru daha…
Okul mu insanları bu suçlara teşvik eden?
Yoksa insanların kendi içlerinde barındırdığı öz ahlaksızlık mı?
Bakın, her insanda iyi olma potansiyeli de vardır kötü olma potansiyeli de vardır.
İyi olma yolunda ilerlerken birden karşına bir yol ayrımı gelir…
O yol ayrımında ya iyiye gideceksindir ya kötüye gideceksindir, karar senin…
Okul da okusan, ciltler dolusu kitaplar da bitirsen, hafız da olsan, ilim meclislerinde sıkça bulunmuş da olsan… Nefsine yenik düştüğün an geçmişte kendini eğitmiş olman hiçbir şey değiştirmez, yoldan sapıverirsin.
Nitekim görüyoruz. Etrafımıza baktığımızda özellikle eğitilmiş, rahle-i tedrisattan geçmiş insanların herhangi bir çıkar çatışmasında nalıncı keseri gibi kendilerine yonttuğunu müşahede ediyoruz maalesef.
Hatırlı birini bir yere getirebilmek için daha az hatırlı birinin ayağını kaydırmaktan tutun da, elindeki imkânları ve gücü kullanırken Allah rızası dışına çıkıp kul rızasına göre hareket edenlerin kahır ekseriyeti eğitilmiş kimselerdir.
Bu insanlar öyle toplumda yabana atılacak türden olanlar da değil ha…
Karşılaştığınız zaman sizleri sünnet-i seniyyeye göre karşılar, uğrularken de en keskin terbiye kurallarına göre uğurlar…
Siz de sanırsınız meleğin vasıflarını bünyesinde toplamış insan…
Bu insanları toplumdan temizlemenin herhangi bir yolu yok.
Bu insanlar toplumun da işine gelen insanlar. Zira bir kişinin haksız yere alaşağı edilmesi toplumun pek de umurunda olmaz.
Yeter ki toplumun içinde bir aşr-ı şerif okusun, dualar etsin, eline mikrofonu alınca ahkâm kessin, inançlı değilse evrensel ahlak kurallarından söz etsin yeter… Uzaktan hoş gelen davul sesi gibi hepsi… Yaklaştıkça ne denli kötü oldukları görülüyor bunların.
Kim düzeltecek peki bu insanları ve bu insanları içinde eriten bu toplumu?
Öğretmenlik Akademisi eğitim fakültelerine anlatılmalı
Üzerimize boca edilen kötü haberler
Sesi çok çıkanın haklı sayılması
Sesi çok çıkanın haklı sayılması
Devlet belediyelere dur demeli
Zulüm içimizde!
Konjonktür garantili kutuplaşma
Sorunlu değil sorumlu muhalefet
Savaş bize yaklaşıyor
Milattan önceki gençler