AHİRETİ ÖNCELEYEREK DÜNYA NİMETLERİNDEN FAYDALANMAKTA BİR SAKINCA YOKTUR
DEVLETİN İHMALLERİ VE GENÇLİK
Sınırları Zorlarken 2025 Mesajı
Öğretmenlik Akademisi eğitim fakültelerine anlatılmalı
DELİLER, DAHİLER, KAPILAR, KÖPRÜLER SEN BEN O
Fedakârlık sırası yüksek gelir gruplarında…
DÜNYA EDEBİYATLARINDA ŞEHİR VE ŞEHİRLİ İNSAN
KAİNATIN AŞKI
Kaybedilen İki Puan
Zahmetten Kaçarak Rahmete Ulaşılabilir mi?
İnce Minaremizi İsteriz
İNSANIN KÖLELEŞTİRİLMESİ VE YENİDÜNYA DÜZENİ
Bugünlerde araçlarda kış lastiğinin önemi ve zamanı
ABD’nin Ortadoğu Haritası
Alfa Romeo Junior
Konyaspor Sezonun En İyi Oyununu Oynadı
ÖCALAN SİLAH BIRAKIN DERSE NE OLUR?
KONYALISIN ETLİEKMEK
Bu ülkenin düşmanları ne ister?
10 Kasım törenleri esnasında ister kısık kesli ister bağırarak Atatürk aleyhine söylenecek söz ister.
Cuma namazı esnasında Müslümanlara hakaret edilmesini ister cami önünde.
Ramazanda oruç tutanların karşısında sırf nispet olsun diye oruç yiyen tiplerden ister.
Alevi kardeşlerimizin yoğun olduğu yerlerde onların değerlerine saldıran tipleri ister.
Kürt kardeşlerimizin yoğun olduğu bölgelerde faşizan eylemler ister.
Teröristleri savunanların "aydın” kabul edilmesini, onları meclise taşıyanların da demokrasi savunucusu olarak görülmesini ister.
Türkiye düşmanları,
Türkiye'nin gelişmemesi için, geriye gitmesi için ne gerekiyorsa onu ister.
Dolar kullanmam, ben Türkiye gemisindeyim diyen bir sanatçıya "hain, yalaka, satılmış” denilmesini ister bizim düşmanlarımız.
Sanatçı, yazar, aydın, entelektüel kim varsa hepsini devletin karşısında görmek ister.
Türkiye düşmanlarının istediği gibi mi olacağız, yoksa bunlarla topyekün mücadeleyi mi seçeceğiz?
Aklıevvel mi olacağız, aklıselim mi hareket edeceğiz?
Reyting uğruna, fenomen olma uğruna insanları ayrımcılığa mı sürükleyeceğiz yoksa birleştirici rollere mi bürüneceğiz?
Korkma! Sen de katıl bize! Sen de doğruyu haykıran kadının yanında dur, Kemalistler seni de mi sindirdi? Nidasının peşinden mi gideceğiz, yoksa "hadi oradan şarlatan sen de!” mi diyeceğiz?
"Galeyan gelince savuşan mantığı” neyleyim ben?
Neyleyim ateşe körükle giden aklı…
10 Kasımda törenleri provoke edenlere hiçbir şey yapılmadığını düşünelim bir an için…
Bu her sene gittikçe artmaz mı? Toplumun sinir uçlarıyla oynayarak nereye varacağız?
Neymiş efendim, Atatürk ilah değildir demek suç değilmiş…
Onun suç olmadığını bilmeyen yok. Masal anlatmayın!
Bir doğruyu nerede, ne zaman söylediğin önemli…
Çok mu gerekliydi o cümleyi söylemek? Hangi yaramızı sardı, hangi derdimize derman oldu? Filistin'e atılan bombalara kalkan mı oldu?
Biz zaten günde onlarca kez, "LA” demiyor muyuz? Eklemiyor muyuz ardından "İLAHEİLLALLAH”?
Biz sorumlu insanlarız, Müslüman sorumlu, ferasetli, dirayetli olur.
Nerede itidalli davranacağını, nerede gözüpek davranacağını gayet iyi bilir.
Tören esnasında o sözü söyleyen de, o kadına tutanak tutan da, o kadını tutuklayan da her kimse bunların tamamı gözden geçirilmeli, sanki ortada organize bir eylem var gibi.
Kapalı kapılar arkasında yazılan senaryoya alet olmadan;
Toptan Allah'ın ipine sımsıkı sarılıp ayrılmadan yolumuza devam etmeliyiz, yoksa çok kolay olacak bizi parçalamaları…
Öğretmenlik Akademisi eğitim fakültelerine anlatılmalı
Üzerimize boca edilen kötü haberler
Sesi çok çıkanın haklı sayılması
Sesi çok çıkanın haklı sayılması
Devlet belediyelere dur demeli
Zulüm içimizde!
Konjonktür garantili kutuplaşma
Sorunlu değil sorumlu muhalefet
Savaş bize yaklaşıyor
Milattan önceki gençler