Kan Bağışı mı? Hacamat mı?
Paramızı Vermezseniz Kamçısı
KAPI KAPI
AVRUPA’NIN KARANLIK TARİHİ
ÜÇ AYLAR, ŞİVLİLİK, İLK NAMAZ
PKK TERÖR ÖRGÜTÜ SİLAH BIRAKMAK İSTİYOR MU?
PKK ÖCALAN’I TAKAR MI?
Her devirde kayığa binenler
2024’ün Kelimesi: Kalabalık Yalnızlık
MÜBAREK ÜÇ AYLAR VE REĞAİB KANDİLİ
Faiz indirimleri ekonomik büyümeyi nasıl etkileyecek?
2024’Ü GERİDE BIRAKIRKEN
ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -3-
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
Konya’da etliekmek savaşları-2
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Futbolun Yazılı Olmayan Kuralı…
Alfa Romeo Junior
KONYALISIN ETLİEKMEK
Bizim için oldukça önemli bir mevzu muhataplarımız için çok da önemli olmayabiliyor.
Ya da bizim ehemmiyet verdiğimiz konuya muhataplarımız bizim kadar vakıf değiller.
O yüzden bir konu hakkında konuşurken muhatap kitlemizi iyi seçmeli ya da üst perdeden konuşmayı bırakmalıyız.
Bazen;
İlkokul dördüncü sınıf çocuğuna konuşurken, üniversiteye giden gençlere hitap eder gibi konuşuyoruz. Sonra da bizimle ilgilenmediklerinden yakınıyor; konuşurken, onların telefonla veya başka şeylerle ilgilendiklerinden şikayetçi oluyoruz.
Bazen öyle çok hiddetleniyoruz ki "sen bu anlattıklarımı görmezden gelemezsin arkadaş” diyoruz. Oysa arkadaş başka havada…
Bir de kabul etmek gerekir ki yirmi-otuz yıl öncesinin liseye giden öğrencilerinin bilgi ve olgunlaşma seviyesi ile şimdiki lise öğrencilerinin seviyesi aynı değil.
Eskiden ortaokul öğrencilerindeki feraset şimdiki üniversite öğrencisinde yok.
Yine, senin davan onun davası ile örtüşmüyorsa ne anlatırsan anlat boşa gidecektir anlatıkların. İslam dinine inanmayan insana namazın öneminden bahsetmek gibi…
Kitleyi hazır hale getirmek gerekiyor önce. Merdivenin ilk basamağından başlamak gibi…
Mesela;
Televizyonda siyasi tartışma izleyerek fikir sahibi olan insanlara kitabın önemini anlatmak abes oluyor.
Çünkü onlar o kitabın içindeki yazılanlardan daha çok şey biliyorlardır!
Kısa videoları izleyerek münevver seviyesine eriştiğini düşünen insanlarımız var, iyi sıhhatlerde olsunlar.
Maç izleyen, yetmedi maçlarla ilgili tartışma programları izleyen, maç günü evdeki tüm ahaliye tuttuğu takımın formasını giydiren insanların kapılarını, ilime, bilime açmak öyle üst perdeden konuşarak pek mümkün olmuyor.
Onlar, üstelik senin anlatacağın şeylere ihtiyaç duymadıklarını zaten beyan ediyorlar.
Akşam yemeğinden sonra yatana kadar sosyal medyada dolaşan insanların ilmi sohbete, ilmi tartışmalara, dünyayı ve ülkemizi ilgilendiren bilgilere ihtiyacı yoktur.
Birkaç hocanın vaazından birkaç dakikalık kesitlerle ahiretlerini kurtaranlar da var, birkaç dakikalık video izleyerek her konuda bilgi sahibi olan da…
Senin onlara bir şey anlatmana, kitap tavsiye etmene gerek var mı?
Hem kitap okusa ne olacak ki?
Nice insan var okuyor, araştırıyor, ilim meclisinin birinden çıkıp hemen diğerine geçiyor, ibadetlerini muntazaman bir şekilde yapıyor ama ihtiras dedin mi en önde, dedikodu yaparken sıradan bir şey yapıyormuş gibi davranıyor...
Mütevazılık konusunda ahkâm kesiyor ama bir yerlerde öncelikli olmayı çok seviyor, en öne oturmak için can atıyor. Büyükler(!)le görüntü vermek onların sofrasına oturmak için heyecan yapıyor...
Sonra oturup huşu içinde;
Kur'an okuyor, tefsir okuyor, hadis okuyor...
İlmek ilmek etrafına fitne fesat dokuyor...
Sulh zamanı canını verecek gibi dursa da
Araya soğukluk girince akrep gibi sokuyor...
Mustafa Süs
Her devirde kayığa binenler
Laiklerin gücü nereden geliyor?
Batılı eğitim sistemi ne zaman iflas eder?
Hainliğin kitabı yeniden yazılıyor
İki yüzlülüğün nirvanası
Öğretmenlik Akademisi eğitim fakültelerine anlatılmalı
Üzerimize boca edilen kötü haberler
Sesi çok çıkanın haklı sayılması
Sesi çok çıkanın haklı sayılması
Devlet belediyelere dur demeli