AHİRETİ ÖNCELEYEREK DÜNYA NİMETLERİNDEN FAYDALANMAKTA BİR SAKINCA YOKTUR
DEVLETİN İHMALLERİ VE GENÇLİK
Sınırları Zorlarken 2025 Mesajı
Öğretmenlik Akademisi eğitim fakültelerine anlatılmalı
DELİLER, DAHİLER, KAPILAR, KÖPRÜLER SEN BEN O
Fedakârlık sırası yüksek gelir gruplarında…
DÜNYA EDEBİYATLARINDA ŞEHİR VE ŞEHİRLİ İNSAN
KAİNATIN AŞKI
Kaybedilen İki Puan
Zahmetten Kaçarak Rahmete Ulaşılabilir mi?
İnce Minaremizi İsteriz
İNSANIN KÖLELEŞTİRİLMESİ VE YENİDÜNYA DÜZENİ
Bugünlerde araçlarda kış lastiğinin önemi ve zamanı
ABD’nin Ortadoğu Haritası
Alfa Romeo Junior
Konyaspor Sezonun En İyi Oyununu Oynadı
ÖCALAN SİLAH BIRAKIN DERSE NE OLUR?
KONYALISIN ETLİEKMEK
Devletin ilkelerine uymayan ve bu ülkenin ekmeğini yiyen ne kadar yabancı şirket varsa hepsi hizaya girmek zorunda.
Fransız okulları da öyle, sosyal medya şirketleri de öyle.
Bu oldukça sıradan, normal bir şey aslına bakarsanız...
Her ülkenin hassasiyeti vardır, olmak zorundadır.
Hassasiyeti olmayan ülkeler ya bağımsız değildir ya da güçlü devletlere, güçlü şirketlere gönüllü köledir.
Herkesin malumu, ülkemiz son birkaç yüz yılda batının evirip çevirerek bir şekilde idare ettiği bir ülkeydi.
Bunu inkâr etmek mümkün değil.
Dalları uzayınca budanan kökü kurumaya yüz tutunca da sulanan bir ağaç örneği verilir ülkemiz için...
Batılıların tarifesi budur!
Tespiti kim yapmışsa doğru bir tespit yapmış.
Eskiden neydi?
Her ciddi konuda iç işlerimize karışırlar biz de onların her sözünü emir telakki ederdik, şimdi önemli konularda sessiz kaldıklarında şaşırıyoruz.
Son yıllarda şahsiyetli dış politika izlediğimiz için bundan rahatsız olanlar var.
Sesimizin değil de sözümüzün yüksek çıkması içimizdeki müstemleke ruhunu rahatsız ediyor. İyot gibi açığa çıkıyor her biri her seferinde.
Bunların bir kısmı sözüm ona deve dişi gibi siyasetçiler, eski bürokratlar.
Bir kısmı ''özgür gazeteciler''
Bir kısmı da her şeye karşı çıkan kifayetsiz, niteliksiz troller.
Son günlerin gündemine bakalım:
Fransız okullarını hizaya sokmaya çalışan ülkenin gelmiş geçmiş en kaliteli Millî Eğitim Bakanlarından Prof. Dr. Yusuf Tekin!
Sözde değil özde yerli ve millî...
Fransa'ya ''haddini bil'' diyen bakan!
Bakın, Fransa ile Türkiye karşı karşıya geliyor, yukarıda saydığım tipler Fransızların yanında yer alıyorlar.
Sosyal medya konusunda devlet bir karar veriyor hemen sosyal medya şirketleri tarafında yer alıyorlar.
''Ya hû devlet durup dururken niye böyle bir karar aldı, burası muz cumhuriyeti mi sizler de ayağınızı denk alın.'' demeleri gerekirken...
Devletin böyle bir karar alabilmelerini hazmedemiyorlar ve devlete saldırıyorlar.
Hatta bir tanesi çıkmış, ''Sandığa giderken bunları düşün.'' diyor milletimize.
Evet, tam da bu!
Bizim milletimiz yerli ve millî olanın yanında yer alana destek verir, müstemleke valisi gibi davranana değil! Senin feryadın boşuna!
Binlerce insan ticaret yapıyormuş sosyal medyada... İşler durmuş.
Önce o işleri duran insanlar vergisini versin hele...
Hele bir tanesi var...
Dışişleri bakanımıza söz söyleme cüreti gösteriyor.
Neymiş Hakan Fidan İsrail'e laf etmiş.
''Osmanlı'da bile ''tasma'' kelimesi kullanılmazdı.'' diyerek güya Osmanlıyı referans gösteriyor.
Osmanlı varken böyle soykırım olur muydu? Osmanlı güçlüydü ve tasma kelimesini kullanmaz bizzat tasmayı takardı!
Yıllarca Amerika'da ülkemizi temsil edenlerin tıyneti nasıl da belirgin hâle geliyor.
İsrail soykırım yapıyor, Mavi Vatana masal diyen zat çıkmış İsrail'in tarafından ülkemize saldırıyor.
Tarih bunları elbette yazacaktır.
Bakın nasıl da tıpış tıpış kabul ettiler devletimizin taleplerini.
Dik duruş budur!
Bu duruş turnusol kağıdıdır!
Kimin ne yanda olduğunu tespit eden...
Bulanıklık gittikçe netleşiyor, inşallah insanımız görür bu net hali!
Öğretmenlik Akademisi eğitim fakültelerine anlatılmalı
Üzerimize boca edilen kötü haberler
Sesi çok çıkanın haklı sayılması
Sesi çok çıkanın haklı sayılması
Devlet belediyelere dur demeli
Zulüm içimizde!
Konjonktür garantili kutuplaşma
Sorunlu değil sorumlu muhalefet
Savaş bize yaklaşıyor
Milattan önceki gençler