ŞARA-MAZLUM ABDİ ANLAŞMASI VE AKLA TAKILAN SORULAR
SANA DÜN ALAADDİN TEPESİNDEN BAKTIM AZİZ KONYA
Yusuf Tekin’in mücadelesi
BUHARİ KIZ ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ’NDE İFTAR
KUR’AN-I KERİM’İ OKUYUP, ANLAYIP, HÜKÜMLERİNE UYGUN YAŞAMALIYIZ
Altın ekonomik belirsizliklere karşı koruma kalkanı olabilir
AH! YETSİN..
Kim neden bir suçlu arıyor?
Neyi Çekiyorsunuz? (Rezonans-Çekim Yasası)
Konyaspor’da Kötüye Gidiş Sürüyor
Kadın Çiçek Değil, Kadındır
Ramazan’da Sağlıklı Beslenme Önerileri
TERÖR VE TERÖRİZM
ÇUMRA KARKIN’DA TANDIR EKMEĞİNİN SICAK YOLCULUĞU
KIZILDERELİ KATLİAMI
Acı nedir bilir misiniz?
Honda Civic Yenilendi
Futbol hatalar oyunu derken bunu kastetmemiştik
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Eskiden insanlar bir arada yaşamak zorundaydı ve eskiden aile büyükleri tek söz sahibiydi.
Tek söz sahibi olanın etrafında toplanılır, önemli kararlar orada istişare edilir ve son sözü aile büyüğü söylerdi.
İş bölümünden tutun da, kimin ne zaman, kiminle evleneceği gibi en netameli konular o aile meclisinde konuşulurdu.
Çocuklar için babalar ve analar değil büyükbabalar ve büyükanalar öncelikliydi.
Kim nerede çalışıyorsa çalışsın, kazanılan para evin reisine teslim edilirdi.
Havuzda biriken paranın tasarrufu aile reisinin kontrolündeydi.
Aile reisinin eşinin egemenliği dışında diğer kadınların pek fazla söz sahibi olmadığı bir garabet söz konusuydu.
Askere gidene kadar erkek çocuklarının önemli konularda fikri alınmazdı.
Genç kızlar ve gelinler sadece çalışmakla, yemek ve temizlik yapmakla yükümlüydüler.
Bunlar eskidendi.
Şimdinin gençlerine bunları anlatınca hepsi tuhaf tuhaf bakıyor.
Farklı bir dünyaydı gerçekten eski zamanlar.
İyi yönleri de vardı, oldukça kötü diyebileceğimiz yönleri de vardı.
Şu anki durum ne peki?
Hemen her insan ekonomik anlamda özgürlüğüne kavuşmuş durumda şimdilerde.
Tabiri caizse, kimsenin kimseye eyvallahı yok.
Bir araya toplanmak, bir arada bayram geçirmek, aile büyükleriyle birlikte zaman geçirmek herkesin kabul edebileceği bir durum değil.
Bayram tatilini insanların önemli bir kısmı otellerde geçiriyor.
Büyükler köylerde yaşadığı için köye gidip köyün kahrını çekmek istemiyor yeni nesil.
Çalışan kesim genelde farklı şehirlerden evli olduğu için, kadın kocasının köyüne gitmek istemiyor, erkek kadının köyüne gitmek istemiyor.
Ya bulundukları şehirde kalıyorlar ya da tatil beldelerine gidiyorlar.
Kavgalı bir bayram yaşamaktansa orta yolu böyle buluyorlar.
Eskiyle kıyas yaptığınız zaman bu durum oldukça tuhaf karşılanıyor.
Herkesi bulundukları zamana göre değerlendirmek lâzım deyip geçiyor insanlar genelde.
İyi, güzel de...
Eskinin ve bu zamanın kötü yanlarını atıp geleneklerimizi devam ettirmemiz gerekmiyor mu?
Nerede o eski bayramlar diyenlerin hangileri eskiyi yaşatmak istiyor?
Torun dedeyi tanımıyor, el öpme kavramı, harçlık adetleri, büyüklere hizmet etme geleneği yok oluyor.
Büyükana ve büyükbaba öldüyse köye gidiyor insanlar. Evet yanlış duymadınız, onlar öldüyse...
Bu gerçeği acı bir şekilde müşahede ediyoruz son zamanlarda.
Sosyal medyada özellikle gündemde tutulan bir akraba düşmanlığı almış başını gidiyor.
Evdeki çocuklar genellikle baba tarafına düşman büyütülüyor...
Evet, bunlar doğru maalesef. Bunları dillendirmek gerekiyor.
Kimse kusura bakmasın.
Akrabalık bağlarını güçlendirmek dinimizin bize emrettiği en önemli konulardan birisi değil mi?
Sılay-ı rahim yapmanın önemini unutuyoruz.
Git gide batının dayattığı ne varsa hepsini hayatımıza sokup kendi öz benliğimize yabancı, bırakın yabancı olmayı düşman nesiller yetiştiriyoruz.
Unutmayın!
Başkasının kalemiyle kendi hikayemizi yazamayız.
Bayramımız mübarek olsun.
Yusuf Tekin’in mücadelesi
Çözüm değil sonlandırma süreci
Eğitim de denetim de şart
Konforlu iş belediye başkanlığı
Şöhretin sancıları
Devlet aklını anlamakta zorlananlar
Her devirde kayığa binenler
Laiklerin gücü nereden geliyor?
Batılı eğitim sistemi ne zaman iflas eder?
Hainliğin kitabı yeniden yazılıyor