Kan Bağışı mı? Hacamat mı?
Paramızı Vermezseniz Kamçısı
KAPI KAPI
AVRUPA’NIN KARANLIK TARİHİ
ÜÇ AYLAR, ŞİVLİLİK, İLK NAMAZ
PKK TERÖR ÖRGÜTÜ SİLAH BIRAKMAK İSTİYOR MU?
PKK ÖCALAN’I TAKAR MI?
Her devirde kayığa binenler
2024’ün Kelimesi: Kalabalık Yalnızlık
MÜBAREK ÜÇ AYLAR VE REĞAİB KANDİLİ
Faiz indirimleri ekonomik büyümeyi nasıl etkileyecek?
2024’Ü GERİDE BIRAKIRKEN
ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -3-
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
Konya’da etliekmek savaşları-2
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Futbolun Yazılı Olmayan Kuralı…
Alfa Romeo Junior
KONYALISIN ETLİEKMEK
Türkiye'de Abdulhamid'ten beri ilk defa basına karşı ciddi anlamda acımasız davranılıyor.
30 yıllık istibdat dönemi olarak nitelendirilen baskıcı döneme bile rahmet okutacak derecede basın susturuluyor bu ülkede.
AK Parti 14 yıllık iktidarında basın özgürlüğü konusunda iyi bir karne veremedi, bunu hangi Türkiye düşmanına sorarsanız sorun o da aynısını söyler!
Şöyle geriye doğru giderek düşünün…
Ak Parti veya Erdoğan'ı eleştiren hangi gazeteci susturulmadı?
Hangi muhalif gazete kapatılmadı?
Sadece gazeteler değil, dergiler de hakeza öyle…
Sadece yazılı basın değil, görsel basın yani televizyonların ekranı karartılmadı mı?
Sosyal medyada tek bir tane Erdoğan'ı eleştiren bulabilir misiniz?
Erdoğan'ın talimatıyla cezaevlerine atılan gazeteci sayısını duysanız şok olursunuz…
Türkiye maalesef basın özgürlüğü konusunda sınıfta kalmıştır.
Çağdaş dünyaya ayak uydurmayı istiyorsak, Avrupa Birliğine girmek, dünya devleti olmak istiyorsak, basın özgürlüğü konusunda yeni atılımlara ihtiyacımız var…
Örneğin, muhalif olan gazete ve televizyon yöneticilerini, gazetecileri, köşe yazarlarını, muhabirleri, spikerleri rahat bırakmamız, istedikleri şekilde Ak Partiyi ve Erdoğan'ı eleştirmelerine izin vermemiz gerekiyor ülke olarak.
Siyasilere de ciddi bir eğitim verip, eleştirilerden olumsuz etkilenmemeleri gerektiğini anlatmamız gerekiyor.
Hele ki, ciddi bir muhalefet partisinin olmadığı düşünülürse, basının önemi bir kez daha ortaya çıkıyor.
Muhalif basına eleştiri kapılarını sonuna kadar açalım ki, eleştirmenin, yanlışı görünce düdüğü çalmanın önemini iyice idrak etmelerini sağlayalım ki;
Türkiye'deki muhalif basın, terör örgütlerine destek vermenin, ülkenin sırlarını ifşa etmenin, devleti yönetenlere hakaret etmenin hatta ana avrat küfür etmenin gazetecilik olmadığını anlasınlar.
Gazeteci dediğin halkın doğru haber almasını sağlar. Yanlışı eleştirir, -isterse- doğru işlere de destek verir.
Evet, Türkiye'de basın özgürlüğü yok.
Çünkü Türkiye'de doğru dürüst basın yok!
Hükümetin yanlışını da, doğrusunu da görmezden gelen kim olursa olsun gazeteci olamaz…
Gazeteci özgür olmalıdır ki eleştirsin.
Kimisi hükümete göbekten bağlı yanlışı göremiyor, kimisi de Pensilvanya ayısına bağlı doğruyu göremiyor.
Özgür basın Hakka, adalete, vicdana bağlı olmalıdır…
Her devirde kayığa binenler
Laiklerin gücü nereden geliyor?
Batılı eğitim sistemi ne zaman iflas eder?
Hainliğin kitabı yeniden yazılıyor
İki yüzlülüğün nirvanası
Öğretmenlik Akademisi eğitim fakültelerine anlatılmalı
Üzerimize boca edilen kötü haberler
Sesi çok çıkanın haklı sayılması
Sesi çok çıkanın haklı sayılması
Devlet belediyelere dur demeli