AHİRETİ ÖNCELEYEREK DÜNYA NİMETLERİNDEN FAYDALANMAKTA BİR SAKINCA YOKTUR
DEVLETİN İHMALLERİ VE GENÇLİK
Sınırları Zorlarken 2025 Mesajı
Öğretmenlik Akademisi eğitim fakültelerine anlatılmalı
DELİLER, DAHİLER, KAPILAR, KÖPRÜLER SEN BEN O
Fedakârlık sırası yüksek gelir gruplarında…
DÜNYA EDEBİYATLARINDA ŞEHİR VE ŞEHİRLİ İNSAN
KAİNATIN AŞKI
Kaybedilen İki Puan
Zahmetten Kaçarak Rahmete Ulaşılabilir mi?
İnce Minaremizi İsteriz
İNSANIN KÖLELEŞTİRİLMESİ VE YENİDÜNYA DÜZENİ
Bugünlerde araçlarda kış lastiğinin önemi ve zamanı
ABD’nin Ortadoğu Haritası
Alfa Romeo Junior
Konyaspor Sezonun En İyi Oyununu Oynadı
ÖCALAN SİLAH BIRAKIN DERSE NE OLUR?
KONYALISIN ETLİEKMEK
Çözüm süreci diye bir şey tutturmuşlar, varsa yoksa çözüm süreci.
Son yıllarda konuşulan yegâne konu bu!
Neymiş;
Çözüm olursa Türk-Kürt kardeşçe yaşarmış.
Kardeşkanı akmazmış.
Şehit haberleri gelmez, analar ağlamazmış.
Silaha yapılan yatırım ülkenin kalkınması için kullanılırmış.
Barışın hüküm sürdüğü ülkeye yabancı yatırımcılar gelir, ülke kalkınırmış.
Ve daha bir sürü safsata.
Ülkeyi yönetenler bilmezler mi ki, bu ülkenin çözüme ihtiyacı yok.
90 senedir asimile edilemeyen Kürtleri bir çırpıda yok etmek varken, çözüm de neyin nesiymiş?
Her gün onlarca şehit haberi almak ne kadar da güzeldi oysa.
Şehit cenazelerinde bayraklar sallıyor, profilimizi değiştiriyor, milli duygularımızı kabartıyorduk.
Vatan, Millet, Sakarya diyorduk. Hurra, saldırıyorduk hükümete…
Ülke bölünecek korkusu aşılayarak kuyruğu dik tutuyor, o korkuyla bölünmeyi engelliyorduk.
Doğuya öğretmen, polis ve asker gönderirken kaygıyla gönderiyor, onların sağ salim geri dönmesi için dualar ediyor Allah’a daha yakın oluyorduk.
Çözüm bize tersti. Ters tepti.
Şimdi yavaş yavaş şehit haberleri gelmeye başladı.
Bakın nasıl da kaynaştık hemen.
Edirne’den Ardahan’a kadar olmasa da Sivas’a kadar yek pare üzüntü çekiyor ama milli duygularımızı yeniden, büyük bir heyecanla depreştiriyoruz.
Kürt milliyetçileri ile Türk milliyetçileri olarak, akan kan üzerinde konum belirliyor, diyecek laf bulabiliyoruz.
Ölenler nasılsa bizim çocuğumuz değil. Ülke karışırsa nasılsa bunun en çok çözüm yanlısı hükümete zararı olacak ve bizim için de olmazsa olmaz olan bu!
Hükümet zarar görsün de, ülkenin bölünmesi, ekonominin tepe taklak gitmesi, ülkemize dış güçlerin savaş açması bile bizi tatlı tatlı heyecanlandırıyor.
Devletimizin uluslararası mahkemelerde yargılanması için “teröre destek veren ülke” diye manşetler atılıyor ya, işlerini yapıyor adamlar.
Bu tezi destekleyen yazı yazanları da alnından öpmek gerek.
Gerek paralel medyada gerekse laik, ulusalcı medyada yeterince çözüm karşıtı ilim ve irfan ışığından fışkırmış makaleler döktüren yazarları da desteklemek gerek.
Adamlar işini yapıyor. Çözüm süreci de neymiş?
Bir an önce bu saçmalıktan ülkemizi kurtarmak ve acilen eski o ekşını bol günlere geri dönmek istiyoruz.
Bunun için gerekirse hükümet yasa çıkarmalı veya örtülü ödenekten, el altından yardım etmeli bu çözüm karşıtı vatansever kişiliksiz tiplere.
Yoksa hafazanallah ülkemiz insanına rahatlık batar da mayışır kalırız sonra.
Öğretmenlik Akademisi eğitim fakültelerine anlatılmalı
Üzerimize boca edilen kötü haberler
Sesi çok çıkanın haklı sayılması
Sesi çok çıkanın haklı sayılması
Devlet belediyelere dur demeli
Zulüm içimizde!
Konjonktür garantili kutuplaşma
Sorunlu değil sorumlu muhalefet
Savaş bize yaklaşıyor
Milattan önceki gençler