RİM’İN DEDESİ
VATAN VE İSLAM ŞAİRİ
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
İNGİLİZLER VE HİNDİSTAN’IN KARANLIK TARİHİ
‘DİNDE ZORLAMA YOKTUR’ U NASIL ANLAMALIYIZ?
TÜRKİYE VE SURİYE: DAHA GÜZEL GÜNLERE
Batılı eğitim sistemi ne zaman iflas eder?
Araç satışında yetki belgeli esnafımız bu sistemden muaf olsun
Ticari ahlaksızlık enflasyondan daha hızlı yükseliyor
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
İman-Hikmet-Gayret-Tevekkül
ÖZGÜRLÜĞE SELAM SURİYE
Oynamak İstemeyenler Varsa İsteyenler Oynasın
ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -2-
Nasrettin Hoca’nın İzinde:AKŞEHİR
Merhaba Yeni Suriye
Futbolun Yazılı Olmayan Kuralı…
SURİYE’NİN BÖLÜNMESİ
Alfa Romeo Junior
KONYALISIN ETLİEKMEK
Bilge bir insan her zaman ki gibi öğrencilerine ders veriyordu.
Öğrencisinin biri hayatın ne kadar zor ve stresli olduğundan yakındı.
"Hocam hayat çok zor, çok zor şeylerle uğraşıyoruz, üstesinden gelmeye çalışıyoruz. Dert, musibet, hastalık, borç hiç bitmiyor. Ne olacak bu halimiz diye söylendi hocasına gamlı, gamlı.”
Hocası, eline bir bardak su aldı ve suya bir avuç da tuz attı.
Öğrencisine, bardağı uzatıp "iç bakalım bu suyu” dedi.
Öğrencisi sudan bir yudum içer içmez refleks olarak püskürdü, "bu su çok tuzlu hocam içmek mümkün değil” dedi.
"Peki, anladım” dedi hocası "haydi şimdi göl kenarına gidelim” dedi.
Hoca diğer öğrencilerini de alarak bu önemli hayat dersine devam etmek üzere göl kenarına gitti.
Gölün suyu tatlıydı... Aynı miktarda bir avuç tuzu, gölün içine attı hoca ve "haydi evladım şimdi buradan bir bardak su doldur ve iç” dedi.
Öğrenci bardağı aynı tuzun karıştırıldığı gölün suyundan doldurdu ve içti.
Hocası sordu: "Nasıl tadı?”
Öğrenci cevap verdi:
"Harika bir tadı var” hocam diye cevap verdi.
Bu uygulamalı dersten sonra hoca işin özünü ifade etti.
"Hayatın zorlukları da bu olayda olduğu gibi. Siz biraz geniş gönüllü, engin gönüllü, sabırlı, tevekkül sahibi olursanız günlük hayatın stresini, zorluklarını göl gibi içinizde eritirsiniz, kendinize bir değer olarak katar ve daha kolay atlatırsınız ve o size zarar vermez. Ama bir bardak su gibi dar bir kalbe, gönle, kuş gibi küçük bir kursağa sahip olursanız tabi ki canınız yanar, kalbiniz daralır, göğsünüz yanar, üzülür ve bitap düşersiniz.”
Hayat yolculuğu, engin okyanusta(dünya hayatı) hedefimiz olan limana(cennet) ulaştırmanız gereken geminin kaptanlığı gibi dostlar.
Bu okyanusta, dev dalgalar, buz dağları, korsanlar, fırtına, yıldırım, şimşek, açık denizin belirsizliği v.b. binlerce tehlike ve riskle mücadele edeceksin, sahili selamete çıkana kadar…
Gps bağlantınız (Rabbiniz'le), pusulanız(Kuran-ı Kerim'le), kaptan(Hz. Muhammed s.a.v.) supervisor/gözetmenliği ve bolca okuyacağımız önceki yolcuların tecrübeleri işimizi kolaylaştıracaktır.
Hayat yolu sürekli kendisi geliştiren, yenileyen, güçlendiren göl gibi geniş gönle sahip olanlar için keyiflidir.
Kendini yenilemeyen, bilgileri, kafa ve gönlü geçmişte kalmış kişiler için ise elem, endişe ve stres yoludur.
Yelkenleri sabit olanların yapacağı tek iş yelkenlerine uygun rüzgarı bekleme zavallılığı ve çaresizliğidir.
Yelkenleri Gps ile ilahi bilgi kaynağından her an yenilen taze güncel bilgiyle hareket eden bahtiyar kaptanlar için sahili selametin yolu da tatlı bir maceradır yalnızca.
Unutmayın! Kimse sizin yolda karşılaştığınız fırtına, zorlukla gibi mazeretleri dinlemek istemez. Önemli olan gemiyi hedef limana sağ-salim getirip getiremediğinizdir.
İman-Hikmet-Gayret-Tevekkül
Zıtlıkların Ortasında Vasatı Bulmak
Mecelle Pusulası (Altın Formül İçerir)
Zahmetten Kaçarak Rahmete Ulaşılabilir mi?
Hak Yok Vazife Var; Fert Yok Cemiyet Var
Polimat-Entelektüel
Önce Donanım (Hardware) Sonra Yazılım (Software)
İbretlik Bir Ölümden Ders Çıkarabilmek (Fetö Gerçeği)
Yaşlanma “Süreç Odaklı” Bir Gelişmedir ve Anne Karnından Başlar
Üçü Birleyebilir miyiz?