RİM’İN DEDESİ
VATAN VE İSLAM ŞAİRİ
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
İNGİLİZLER VE HİNDİSTAN’IN KARANLIK TARİHİ
‘DİNDE ZORLAMA YOKTUR’ U NASIL ANLAMALIYIZ?
TÜRKİYE VE SURİYE: DAHA GÜZEL GÜNLERE
Batılı eğitim sistemi ne zaman iflas eder?
Araç satışında yetki belgeli esnafımız bu sistemden muaf olsun
Ticari ahlaksızlık enflasyondan daha hızlı yükseliyor
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
İman-Hikmet-Gayret-Tevekkül
ÖZGÜRLÜĞE SELAM SURİYE
Oynamak İstemeyenler Varsa İsteyenler Oynasın
ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -2-
Nasrettin Hoca’nın İzinde:AKŞEHİR
Merhaba Yeni Suriye
Futbolun Yazılı Olmayan Kuralı…
SURİYE’NİN BÖLÜNMESİ
Alfa Romeo Junior
KONYALISIN ETLİEKMEK
İzmir'de yürürken seyyar ayakkabı boyacısı bir kardeşim dikkatimi çekti.
Tezgahı önünde pilav üzeri tavuk yiyordu .
Pilav üzeri tavuk yanında ayran ve sırasını bekleyen kocaman bir havuç dilimi baklava.
Sevindim, gerçekten sevindim.
İnsanın en büyük güzelliği burda.
Başkasının sevincine ya da üzüntüsüne ortak olmak/olabilmek.
Biraz daha yürüdükçe aynı yemek çeşitlerinin kağıt toplayıcısı, öğrenci, yaşlı v.b. her kesimden insanların istifadesinde olduğunu gördüm.
Veee...
Birqz daha ilerleyince bir kamyonetten bu ikramların ücretsiz, ismi yazılmış bir merhumeye rahmete vesile olsun düşüncesiyle dağıtıldığını gördüm.
Kaşık, çatal, ıslak mendile kadar düşünülmüş, hijyen ve düzene azami riayetle harika bir iş yapıyorlar ve sadece "fatiha" istiyorlardı.
Bu olaydan kısa bir süre sonra Cuma namazı için gittigim camide hem pilav üzeri tavuk+ayran, hem de lokma dağıtıyorlardı.
Aynı camide yaz mevsiminde kıldığım cuma namazında irmik tatlısı+su ikramı vardı rahmete vesile.
İzmir'de okuyan oglum söylemişti: "Burada İzmir'de biraz yürü rahmet vesile bir ikramla mutlaka karşılaşırsın" demişti.
Gerçekten aynı gün içerisinde hakkal-yakin yaşadım.
Peygamberimiz en hayırlı yemek ikramının, garip-gureba, fakir-fukaranın çağrıldığı; en kötü yemek ikramının da, sadece zenginlerin çağrılıp, fakir-fukara, garip-gurebanın çağrılmadığı yemek olarak haber verir bize.
Her faaliyetimizde fakir-fukara, garip-gurebayı dahil etmemizi ister Allah elçisi.
Kendisi de hep öyle yaptı.
Gönlü hep onlarlaydı.
Adhab-ı suffe'nin ihtiyaçları kızı Fatıma (r.a)'nın ihtiyaçlarından öncelikliydi.
Bir keresinde kızı bir talepte bulunmuş, O'na şöyle cevap vermişti:
"Kızım! Ben daha asahbı suffenin ihtiyaçlarını gideremedim."
İslam'da hasenat kişisel ibadetleri, salihat, ikinci, üçüncü kişilere temas eden toplumsal iyiliklere denir.
Hasenattan hedef salihate ulaşmaktır.
Namaz kötülükten engellemiyorsa vay o namaz kılanın haline.
Anadolu'nun her yöresinde rahmete vesile güzel hareketler var.
Ama İzmir'deki daha organize, kurumsallaşmış ve çeşitli.
İzmir'de ki bu rahmete vesile güzel hareketleri başta Konyamız olmak üzere her yere taşıyalım ve yayalım.
Allah'ın kuru selamını esirgeme derler ya hani.
Allah'ın makbul olan selamı ıslak(ikramlı) olandır.
Haydi Konya!
Haydi Anadolu!
Rahmete vesile olmaın tek yolu ve yöntemi; garip-gureba, öğrencinin, fakir-fukara nın gönlüne girmektir.
İman-Hikmet-Gayret-Tevekkül
Zıtlıkların Ortasında Vasatı Bulmak
Mecelle Pusulası (Altın Formül İçerir)
Zahmetten Kaçarak Rahmete Ulaşılabilir mi?
Hak Yok Vazife Var; Fert Yok Cemiyet Var
Polimat-Entelektüel
Önce Donanım (Hardware) Sonra Yazılım (Software)
İbretlik Bir Ölümden Ders Çıkarabilmek (Fetö Gerçeği)
Yaşlanma “Süreç Odaklı” Bir Gelişmedir ve Anne Karnından Başlar
Üçü Birleyebilir miyiz?