AYMANAS’TA ZAMAN
İSLAM VE SAVAŞ
BİR DÜNYA DELİSİ: TRUMP
Konforlu iş belediye başkanlığı
ÂRİF OL, ZARİF KAL
SURİYE
Enflasyonu düşürmek için talebi öldürmek yerine, üretim arzındaki sorunlara çözüm aramalıyız
İyi Oyunların Galibiyete İhtiyacı Var
ÇORBA
AHLAKI DİNDEN AYRI DÜŞÜNEBİLİR MİYİZ?
“Üzümün Sapı, Armudun Çöpü, Muzun Kabuğu” Yenir mi?
Bir imtihandı Gazze ama kimse geçemedi
TFF, MHK, Müsabaka Hakemleri ve Bir Miktar Fenerbahçe…
AVRUPA’NIN KARANLIK TARİHİ
ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -3-
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Alfa Romeo Junior
KONYALISIN ETLİEKMEK
Büyük mutfaklardan iyi yemek çıkmaz; genele odaklanan oraya ulaşamadığı gibi özeli de kaybeder.
Kesret ve kemiyet keyfiyetin düşmanıdır.
Dünya, imtihan edildiğimiz "şeyler” in tümüne verdiğimiz bir isimdir.
Tıp ilmine tetkik ve tahlilin kazandırılmasında büyük katkısı olan kimyacı Paracelcus (ö.1541) zerrelerden oluşmuş imtihan salonu dünyaya dair önemli bir tespitte bulunur:
"Dünyada her şey zehirdir. Önemli olan dozdur.”
Her aldığımız nefes, her yediğimiz lokma, her kurduğumuz kelime bizi ölüme doğru adım adım sürükleyen zehirlerdir.
Kullandığımız, kullanmak zorunda kaldığımız şeylerin dozunu vasat ve makul ölçüde kullananlar ortalama bir dünya hayatı ile ahiretlerini imar edebilirler.
Bize sunulan, biz de olan her şey bizim için özel hazırlanmış "kişiye özel” sınav sorularından başka bir şey değildir.
Kendi özel ve özgün sorularına odaklamayıp çevresindeki diğer insanların soru kâğıdından kopya çekmeye çalışanlar; ahmaklığın zirvesindedirler.
Zira benzer gibi görünen sorular iyi incelenirse farklı, cevaplar da farklıdır.
Vahidiyyet ilkesince benzer gibi görünen şeyler ehadiyyet ilkesince tamamen farklıdır.
O halde akıllı olan kendisine verilenleri en iyi şekilde değerlendirip olmayanın kendisini ilgilendirmediği bilinciyle önüne bakmalı hayatından keyif almayı bilmelidir.
"Dünyada gülen ahirette de güler.”
Nasıl yaşarsanız öyle ölür, nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz.
"Şükrederseniz and olsun ki, size karşılığını artıracağım; nankörlük ederseniz bilin ki azabım pek çetindir." İbrahim, 14/7.
Kapı sana kapandıysa asla anahtar deliğinden bakma!
Yeni kapılar için önüne bak ve yürümeye devam et.
Allah gözlerimizi kafamızın önüne koymuş, arkaya değil.
Olana şükürle olmadığını düşündüklerinin yerini dolduranlar hayatın hakkını tam anlamıyla veren bahtiyarlardır.
Olanın kıymetini bilip, şükür ve hamd ile hayatlarını bereketlendirenler için gözün görmediği, kulağın işitmediği, insanın hayaliyle dahi ulaşamadığı bâki ve kişiye özel dünya büyüklüğünde bir cennet hazırda bekliyor…
“Üzümün Sapı, Armudun Çöpü, Muzun Kabuğu” Yenir mi?
Bizi Kim Daha İyi Yıkar? Su mu, Ateş mi? (Gassal Dizisi Üzerine)
Kan Bağışı mı? Hacamat mı?
Kavgaların Asıl Sebebi Nedir?
“Ver Korkuyu” Değil; “Ver Coşkuyu”
İman-Hikmet-Gayret-Tevekkül
Zıtlıkların Ortasında Vasatı Bulmak
Mecelle Pusulası (Altın Formül İçerir)
Zahmetten Kaçarak Rahmete Ulaşılabilir mi?
Hak Yok Vazife Var; Fert Yok Cemiyet Var