KURTULUŞ İSLAM’DADIR…
Üzerimize boca edilen kötü haberler
“KEŞKE” DEMEMEK İÇİN
Bugünlerde araçlarda kış lastiğinin önemi ve zamanı
2025 yılında döviz kurlarında dalgalanmalar(volatilite) yaşanır mı?
Ebu’l-Ala el-Ma’arri’nin Risaletu’l-gufran Adlı Eseri
Beyşehir Gölü’nde Suyun ve Emeğin İzinde
AK EYLESİN
ABD’nin Ortadoğu Haritası
Hak Yok Vazife Var; Fert Yok Cemiyet Var
25. EVREN DENEYİ VE İNSANLIĞIN KARANLIK GELECEĞİ
500’ünü yıktık daha da yıkacağız
NAMAZ; İSLAM DİNİNİN DİREĞİDİR
Alfa Romeo Junior
Organize İşler
Konyaspor Sezonun En İyi Oyununu Oynadı
ÖCALAN SİLAH BIRAKIN DERSE NE OLUR?
KONYALISIN ETLİEKMEK
"Oku!” denildi insana ilk önce, hem de iki kez "oku!”
"Yaz” denildi üçüncüsünde kaleme yemin edilerek…
Kâinatı oku, kendini oku ve yazarak okumanı gözden geçir.
Okuduğunu yaz, yazdığını yaşa, yeniden oku, yeniden yaz.
Bu serüvende ihtiyaç olursa da; arada zorunda kalırsan konuş!
Okumak üretimdir, yazmak üreticiliktir, yaşamak üretimdir, konuşmak tüketim.
İnsan bir bal arısı gibi; kâinattan, insanlardan ve kitaplardan derlediği nektarları bal yapmak için kovanına sık sık çekilmeli.
İnsanın nektar için kâinat, insanlar ve kitaplardan derlemek için ayırdığı vakit %49'u geçmemeli.
Başka bir ifade ile toplanan nektarlardan bal yapabilmek için en az %51 vaktini kovanında, kendi iç dünyasında geçirmelidir.
"İlim ilim bilmektir,
İlim kendin bilmektir.
Sen kendini bilmezsen,
Bu nice okumaktır.”
Sözleriyle Yunus Emre bu sırra işaret etmektedir.
Günümüzde bazı insanlar ağzı ishal olmuşçasına konuşuyor.
Dağarcıkta bir şey olmayınca kişiliğinden, şerefinden, namusundan, haysiyetinden, vakarından, saygınlığından kısaca; insanı insan yapan değerlerden harcayarak konuşuyor.
Çok konuşan okuyamaz!
Okuyan çok konuşamaz!
Çok konuşan yazamaz!
Yazan çok konuşamaz!
Çok konuşan düşünemez!
Düşünen çok konuşamaz!
"Ya hayır konuş ya sus!” en çok hatırlamamız geren İslam'ın emri.
Yüce Allah insanın hangi sınırlarda okuyup, yazıp konuşabileceğini şöyle anlatıyor.
"Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme! Çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan (o peşine düştüğün şeyden) sorumlu tutulacaktır.” İsra, 17/36.
Eğitimde, siyasette, ticarette, sporda, kısaca hayatın her alanında çok konuşanlar değil, çok okuyan, yazan ve yaşayanlar başarılı oluyorlar…
Afrika'daki eşi Taranta-Babu'ya mektup yazan biri çok konuşan, durmadan konuşan Mussolini'yi bakın nasıl anlatmış;
"Mussolini çok konuşuyor Taranta-Babu!
Tek başına yapayalnız
karanlıklara
bırakılmış bir çocuk gibi
bağıra bağıra
kendi sesiyle uyanarak,
korkuyla tutuşup
korkuyla yanarak
durup dinlenmeden konuşuyor.
Mussolini çok konuşuyor Taranta-Babu!
çok korktuğu için
çok konuşuyor!”
O halde iki okumadan, bir yazmadan üç düşünmeden konuşmayacağız.
Konuşursak! Değerlerimizi harcar, kendimizi harcar, mahvoluruz.
Hz. Peygamber bu tehlikeye şu sözüyle dikkat çekti:
"Senin en zararlı düşmanların iki dudağın arasındaki dilin ve iki bacağın arasındaki şehvetindir.”
Hak Yok Vazife Var; Fert Yok Cemiyet Var
Polimat-Entelektüel
Önce Donanım (Hardware) Sonra Yazılım (Software)
İbretlik Bir Ölümden Ders Çıkarabilmek (Fetö Gerçeği)
Yaşlanma “Süreç Odaklı” Bir Gelişmedir ve Anne Karnından Başlar
Üçü Birleyebilir miyiz?
Beyin-Beyincik-Vicdan=Yasama-Yürütme-Yargı
Geçmek mi, Kalmak mı?
Metafor (Mesnevi/Kabak Metaforu)
İnanç/Düşünce/Ahlak