RİM’İN DEDESİ
VATAN VE İSLAM ŞAİRİ
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
İNGİLİZLER VE HİNDİSTAN’IN KARANLIK TARİHİ
‘DİNDE ZORLAMA YOKTUR’ U NASIL ANLAMALIYIZ?
TÜRKİYE VE SURİYE: DAHA GÜZEL GÜNLERE
Batılı eğitim sistemi ne zaman iflas eder?
Araç satışında yetki belgeli esnafımız bu sistemden muaf olsun
Ticari ahlaksızlık enflasyondan daha hızlı yükseliyor
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
İman-Hikmet-Gayret-Tevekkül
ÖZGÜRLÜĞE SELAM SURİYE
Oynamak İstemeyenler Varsa İsteyenler Oynasın
ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -2-
Nasrettin Hoca’nın İzinde:AKŞEHİR
Merhaba Yeni Suriye
Futbolun Yazılı Olmayan Kuralı…
SURİYE’NİN BÖLÜNMESİ
Alfa Romeo Junior
KONYALISIN ETLİEKMEK
Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre ise, kültür (ekin, eski dilde hars) kavramının tanımı şu şekildedir:
‘’Tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde üretilen bütün maddi ve manevi değerler ile bunları üretmede, sonraki nesillere iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların bütünü.’’
Sosyolojik olarak, kültür bizi saran, insanlardan öğrendiğimiz toplumsal mirastır. Kültürün oluşmasında iki süreç vardır; birinci süreçte insan pasif ve alıcı konumdadır. Belli bir coğrafi çevrede yaşıyor, beslenme ve barınma ihtiyaçlarını orada gideriyordur.
Semavi dinler ve Peygamberler, doğayla kurulan bu öncül ilişki, yani ihtiyaçları doğrultusunda edindiği bilgi, dili, davranışları ve maddi üretim ve tüketim aletleri kültürün oluşmasında birinci aşama olarak karşımıza çıkar.
İkinci aşamada ise insan alıcı konumdan çıkar ve üretmeye başlar; yani yaşadığı çevreye etkin ve aktif bir güç olarak katılır. Bu süreç ilk aletlerin yaratılmasıyla sınırlı olarak başlayıp Neolitik Çağ’la birlikte hız kazanmıştır.
Kültür; birikimle birlikte ivmesi artan bir toplumsal yapı bileşenidir. Giderek her nesil miras aldığı kültüre maddi ve manevi bir katkı yapar ve onu kendinden sonrakilere miras bırakır.
Bireyler için ise yargılama, zevk ve eleştirme yeteneklerinin öğrenme ve tecrübeler yoluyla geliştirilmiş olan biçimine o kişinin kültürü denir. Bireyin edindiği bilgileri anlatmak için de kültür sözcüğü kullanılır.
Kültürlenme ve kültürlendirme; Maslow ihtiyaçlar piramidinin en tepesinde yer alır, yani insanın kendini gerçekleştirmesinin en etkin yolarından birisidir.
Medeniyet Okulu (benim önerim ‘Ümran Mektebi’ olurdu) ve Kitap Fuarı Konya’yı ‘’Konya içinde Kültür değil , Kültür İçinde Konya’’ sözüne tam manasıyla masadak etti.
Geçen hafta içinde bir televizyon programında Medeniyet Okulu faaliyetleri ve Kitap Fuarı’nı konuştuk.
Hasan Yaşar Bey ve Hale Altunel Hanım’dan Medeniyet Okulu faaliyetlerini dinledim. Ben de Kitap Fuarı ile ilgili izlenimlerini aktardım.
Özellikle tiyatro yöntemiyle değerlerimizin çocuklarımıza köy köy , kasaba kasaba anlatılması,tiyatroların dergilerle , görsellerle desteklenmesi kültürel belediyecilik adına ayakta alkışlanacak bir faaliyet.
Zira köy ve kasabalarda kültüre ihtiyaç şehirlerden bin kat daha fazla.
Yüzlerce konferansım içerisinde ben en coşkulu Aile Konferansımı Batman İli Sason İlçesinde verdim.Tüm ilçe ordaydı ve 1.5 saat göz kırpmadan dinlediler.
Medeniyet Okulu (Ümran Mektebi) Projesine yönelik önerilerimi ilgililerin dikkati için sıralamak isterim.
1.Camiiler,Gar,Eski-Yeni Otogar,Hastanelerin Kafeteryaları,Okullara Konya’lı yazarların kitapları başta olmak üzere mini kütüphanelerin açılması.
2.Uygun otobüs ve raylı sistem duraklara küçük kitaplıklar oluşturulması.
3.Konya’da yaşayan Kültür adamlarının yapacakları söyleşiler düzenlenmeli ve mekan olarak Camiiler, Sivil Toplum Kuruluşları’nın imkanları, diğer salonların yanında Güvenlikli Sitelerin Toplantı salonlarının kullanılması.
4.Yaşayan Konya’lı yazarların özellikle köy ve kasabadaki çocuk ve gençlere ulaşmaları,buluşmaları konusunda geniş çaplı programlar düzenlenmesi.
5.’Yazarlık Okulu’ adıyla bir programla girişimci gençlere ulaşılmalı.Tüm Konya’da yaşayan yazarlara müfredatta yer verilmeli.Dersler kayıt altına alınarak Tv. , radyo ve İnternet yoluyla da halka ulaştırılmalı.
6.Her yıl yerelde Kültür adına kıymetli ödüller verilmeli , eserlerinin halka ulaşmasında aracılık yapılmalı, kültür adamları onurlandırılmalı, tarım ve sanayide olduğu gibi teşvikler verilmeli ve cesaretlendirilmeli.
7.Halkın kültür adamlarını her aradığında bulabileceği onlara yönelik nitelikli mekanlar tahsis edilmeli.
8.Vali Bey ve Büyükşehir Belediye Başkanı olmak üzere şehrin ileri gelenleri en geç ayda bir ‘Kültür Sofraları’ formatında Kültür adamlarıyla bir araya gelmeleri.
Kitap Fuarı zaten muhteşemdi. Bir Cumartesi günüde 50.000 den fazla insan uğradı kitap fuarına.157 stantla her fikir ve düşünceye yer verilmişti.Ve Türkiye’nin en büyük çadırı ferah bir kültür havzası oluşturdu kitap severlere.Söyleşiler yapıldı.Ülkenin her tarafından kültür adamlarıyla buluşuldu hasbihal edildi.
Konya Yazarlar Birliğine 1 No lu standın verilmesi ayrı bir kadirşinaslık örneğiydi.
7 güzel adamdan ikisi Nuri PAKDİL ve Rasim ÖZDENÖREN Kitap Günlerinin en mükemmel etkinliği oldu.
Tyb Konya standının tahsisinde emeği olan Başkanımız Mehmet Ali KÖSEOĞLU’nun şahsında tüm Tyb Konya yönetimine teşekkür ederim.
Tyb Konya Standının en müdavimleri Zeki OĞUZ ve Kazım ÖZTÜRK Beylere ve standa benim gibi her gün mutlaka uğrayan arkadaşım Duran ÇETİN Bey ve Bekir BİÇER Bey’e, Hüzeyme Yeşim KOÇAK ve Fatma Şeref POLAT Hanımefendilere ,tecrübeleriyle bizi aydınlatan ,Yazarların Piri Seyit KÜÇÜKBEZİRCİ Bey’e , Kültür Köprüsü Saim SAKAOĞLU Üstada, 85 lik Ressam-Yazar Necati BÜYÜKKALKAN Ağabey’e teşekkür ederim.
Medeniyet Okulu (Ümran Mektebi) ve muhteşem Kitap Fuarında çok ciddi emekleri olan; Sınıf arkadaşlarım Hasan YAŞAR ve Hüseyin ALAGÖZ’e , Mustafa AKIN’a , Muhammed Ali ÜRÜN’e , Mücahit KÜÇÜKTIĞLI’ya , Abdülmelik ÖTEGEN’e , Ercan USLU’ya ve Tahir AKYÜREK Başkan’a yürekten teşekkür ederim.
İman-Hikmet-Gayret-Tevekkül
Zıtlıkların Ortasında Vasatı Bulmak
Mecelle Pusulası (Altın Formül İçerir)
Zahmetten Kaçarak Rahmete Ulaşılabilir mi?
Hak Yok Vazife Var; Fert Yok Cemiyet Var
Polimat-Entelektüel
Önce Donanım (Hardware) Sonra Yazılım (Software)
İbretlik Bir Ölümden Ders Çıkarabilmek (Fetö Gerçeği)
Yaşlanma “Süreç Odaklı” Bir Gelişmedir ve Anne Karnından Başlar
Üçü Birleyebilir miyiz?