Kaybedilen İki Puan
Zahmetten Kaçarak Rahmete Ulaşılabilir mi?
AİLE VE MUALLİMLİK
FEDAKÂR, DAVA ADAMI EĞİTİMCİLERİMİZİN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜ KUTLUYORUM
İnce Minaremizi İsteriz
İNSANIN KÖLELEŞTİRİLMESİ VE YENİDÜNYA DÜZENİ
FIRSAT
KURTULUŞ İSLAM’DADIR…
Üzerimize boca edilen kötü haberler
Bugünlerde araçlarda kış lastiğinin önemi ve zamanı
2025 yılında döviz kurlarında dalgalanmalar(volatilite) yaşanır mı?
Ebu’l-Ala el-Ma’arri’nin Risaletu’l-gufran Adlı Eseri
Beyşehir Gölü’nde Suyun ve Emeğin İzinde
ABD’nin Ortadoğu Haritası
Alfa Romeo Junior
Konyaspor Sezonun En İyi Oyununu Oynadı
ÖCALAN SİLAH BIRAKIN DERSE NE OLUR?
KONYALISIN ETLİEKMEK
İnsanı dış dünyada ifade eden en önemli uzvu dilidir. Her şey hayırda şer de önce dile gelir sonra vücut bulur.
Peygamberimiz ‘’Senin en zararlı düşmanın (iki uzuv arasındaki) nefsindir-Ağda aduvvuke nefsüke elleti beyne cenbeyk’’ sözüyle nefsin iki öneli ayağının birinin dil,diğerinin cinsel organ olduğunu ifade etmiştir.Ve bu iki uzva sahip olup helal dairesinde kalanı cennetle müjdelemiştir.
Yine Rabbimiz ‘’siz dillerinizi temiz tutun ki bende ellerinizi temiz tutayım’’ sözüyle dilin her şeyden daha önemli olduğunu ve her şeyin onunla başladığını bize hatırlatmıştır.
Görmedin mi ki, Allah nasıl bir örnek vermiştir: Güzel bir söz, güzel bir ağaç gibidir ki, onun kökü sabit, dalı ise göktedir. Rabbinin izniyle her zaman yemişini verir. Allah insanlar için örnekler verir; umulur ki onlar öğüt alır-düşünürler. Kötü (murdar) söz ise, kötü bir ağaç gibidir. Onun kökü yerin üstünden koparılmış, kararı (yerinde durma, tutunma imkanı) kalmamıştır. Allah, iman edenleri, dünya hayatında ve ahirette sapasağlam sözle sebat içinde kılar. Zalimleri de şaşırtıp-saptırır; Allah dilediğini yapar. (İbrahim Suresi, 24-27)
“Rabbin, O'ndan başkasına kulluk etmemenizi ve anne-babaya iyilikle davranmayı emretti. Şayet onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlılığa ulaşırsa, onlara: “Öf” bile deme ve onları azarlama; onlara güzel söz söyle.’’ (İsra Suresi, 23)
Rabbimiz Hz. Musa ve Harun’a ; “İkiniz Firavun'a gidin, çünkü o, azmış bulunuyor.” “Ona yumuşak söz söyleyin, umulur ki öğüt alıp-düşünür veya içi titrer-korkar.” (Taha Suresi, 43-44)
“Kullarıma, sözün en güzel olanını söylemelerini söyle. Çünkü şeytan aralarını açıp bozmaktadır. Şüphesiz şeytan insanın açıkça bir düşmanıdır.’’ (İsra Suresi, 53)
İnsan; eti yenilmez, derisi giyilmez tatlı dilden başka nesi var. (Atasözü)
İnsanın Cemâli Sözünün Güzelliğidir. (Hacı Bektaş Veli)
Söz, insan kişiliğinin en güzel libasıdır.
Abdullah ibn. Ömer:’ biz peygamber döneminde hanımlarımıza yüksek sesle konuşmaktan korkardık. Hakkımızda vahiy gelecek diye düşünürdük.
İki farklı dünyanın bir araya gelmesiyle oluşan yeni dünyada yani aile de düzen ve intizamı her zaman mükemmel yürütmek kolay değildir.
Bu iki dünyanın uyumunda en çok ihtiyaç duyulacak şey ‘iyi bir iletişimdir.’
Biz aile eğitimlerinde insanlara öfkelendiklerinde susmalarını ya da illa mutlaka konuşmaları gerekiyorsa 10 a kadar içlerinden saydıktan sonra konuşmalarını öneririz.
Aileyi açarsanız tüm toplum katmanlarını kapsayan bir yapılar için de aynı şeyleri söyleyebiliriz.
Bu gün öfkeli insanlar olduk.Çok çabuk sinirleniyor ve telafisi olmayan yaralar açıyoruz hem muhatabımızda hem kendimizde.
Zira ‘’dil yarası’’ kılıç yarasından daha etkilidir.
Lütfen kılıçtan daha etkili dillerimize sahip çıkalım ve iki dudağımızın arasına gömelim. Harekete geçirirken en az içimizden 10 a kadar sayalım.
Ömür hızla geçiyor dostlar.
Üç günlük dünya,üç kuruşluk menfaat için kılıçtan keskin dillerimizle birbirimizi kesmeyelim.
Sadi Şirazi ‘’Dünya öyle bir meta(mal) değil ki nizaya değisin’’ der. Üstad Bediüzzaman Said Nursi ise bu sözü zikrettikten sonra ‘’Koca Dünya’nın kendisi nizaya değmezse dünyanın ufacık işleri hiç nizaya değmez’’ der Uhuvvet (kardeşlik) risalesinde.
Gelin geriye yaslanıp bir daha dünyayı,dünyanın işlerini,dünyaya niye gönderildiğimizi kendimizi,ailemizi,cemaatimizi,milletimizi,ümmetimizi,malımızı,makamımızı,itibarımızı,hayatı,ölümü,kabiri,ahireti,peygamberimizi,sahabeyi bir kez daha düşünelim ve soralım kendimize:
Fe eyne tezhebün—Ey Cemil Nereye gidiyorsun ???
Kemal Sayar ‘’İnsan yavaş yavaş doğar.Tam doğumu ölünce tamamlar’’ der.
Neye doğuyoruz ?
Nereye doğuyoruz ?
Hayat resmimizin son fırçasını son nefesle atacağız dostlar.
Ve o son nefesin vaktini biz bilmiyoruz.
Sonra kıyamete kadar lehimizde ya da aleyhimizde şahitlik edecek.
O halde hayat çizgimizin direksiyonu dilimiz üzerinde bir kez daha düşünelim.
Bu toprakları dillerinden akıttıkları muhabbet suyuyla dönüştüren gönül erlerinden Yunus Emre’nin sözüyle yazımı tamamlıyorum:
“Sözü bilen kişinin, yüzünü ak ede bir söz
Sözü pişirip diyenin işini sağ ede bir söz
Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı
Söz ola ağulu aşı, yağ ile bal ede bir söz
Kişi bile söz demini, Demeye sözün kemini
Bu cihan cehennemini, Sekiz cennet ede bir söz
Yunus şimdi söz yatından, söyle sözü gayetinden
Pek sakın o sah katından, Seni ırak ede bir söz ”
Not:07.12.2013 tarihinde Cumartesi günü saat 11.00 da Zindankale Sanat Galerisinde, Konya Kitap Günlerinde ‘’Aile Huzur ve Mutluluğu’’ konulu söyleşim ve ‘’Aile Huzur ve Mutluluğu için 9 S’’ isimli kitabımın imza etkinliği var. Müsait olan tüm dostlarımı bekliyorum.
Zahmetten Kaçarak Rahmete Ulaşılabilir mi?
Hak Yok Vazife Var; Fert Yok Cemiyet Var
Polimat-Entelektüel
Önce Donanım (Hardware) Sonra Yazılım (Software)
İbretlik Bir Ölümden Ders Çıkarabilmek (Fetö Gerçeği)
Yaşlanma “Süreç Odaklı” Bir Gelişmedir ve Anne Karnından Başlar
Üçü Birleyebilir miyiz?
Beyin-Beyincik-Vicdan=Yasama-Yürütme-Yargı
Geçmek mi, Kalmak mı?
Metafor (Mesnevi/Kabak Metaforu)