RİM’İN DEDESİ
VATAN VE İSLAM ŞAİRİ
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
İNGİLİZLER VE HİNDİSTAN’IN KARANLIK TARİHİ
‘DİNDE ZORLAMA YOKTUR’ U NASIL ANLAMALIYIZ?
TÜRKİYE VE SURİYE: DAHA GÜZEL GÜNLERE
Batılı eğitim sistemi ne zaman iflas eder?
Araç satışında yetki belgeli esnafımız bu sistemden muaf olsun
Ticari ahlaksızlık enflasyondan daha hızlı yükseliyor
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
İman-Hikmet-Gayret-Tevekkül
ÖZGÜRLÜĞE SELAM SURİYE
Oynamak İstemeyenler Varsa İsteyenler Oynasın
ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -2-
Nasrettin Hoca’nın İzinde:AKŞEHİR
Merhaba Yeni Suriye
Futbolun Yazılı Olmayan Kuralı…
SURİYE’NİN BÖLÜNMESİ
Alfa Romeo Junior
KONYALISIN ETLİEKMEK
Hezarfen/Yed-i tûla/ Polimat tabirleri; farklı alanlarda geniş bir ilim sahasına dair vukufu olan, oldukça geniş bir alanda ilmi kavrayışı ve eserleri bulunan çok yönlü kişiyi tarifte kullanılır.
İlim ilme kuvvet verir. Hakiki mürşidin yetmiş iki ilim bilmesi lazım.
İnsan farklı disiplinlerden desteklerle elini her adımda, birçok alana uzatmaya çalışmalı.
Konferanslarımda "Ailede Huzur İçin 9 S” i anlamak için altı farklı disiplinden belli noktada birikim sahibi olmamız gerektiğini vurgulayarak başlarım.
Bu altı disiplin: Din, sağlık, psikoloji, sosyal hizmet, sosyoloji ve iletişim.
Aileyi dokuz sütun üzerinde sağlam bir bina olarak inşa edeceksek öncesinde; bu altı disiplinden malzemelerle zemini sağlamlaştırmamız gerekiyor.
İnsan çok yönlü bir varlık ve hayatın bütün yönleriyle alakadar.
Yeterli ve dengeli beslenmede vücudun zaruri ihtiyacı olan protein, yağ, karbonhidrat, mineral ve vitamin temini için nasıl ki helal olan her tür gıdadan yememiz gerekiyorsa; beynin ve kalbin ihtiyaçları konusunda birçok farklı ilimden istifade etmemiz zaruridir.
Aklın ziyası fen ilimleri, kalbin gıdası dini ilimlerdir.
Akıl önde olmak üzere ikisinin birleşmesiyle sağlıklı bir inanç/itikat ve amel-i salih/ihsan çizgisi yakalanır.
Akli ilimler ve dini ilimler birbirinden bağımsız tahsil edildiğinde inkâr ve taassup kapıları sonuna kadar açılır.
Nurullah Genç konuyu şu cümlelerle ele alır:
"Tek bir alana sıkışıp kalırsanız hata yaparsınız. Bir alanda uzmanlaşın ama diğer alanlara da vakıf olun. Yed-i tûlâ uzun el demektir. Her yerden haberdarlar ve her yere elleri uzanıyor. Cenabı Hak ilim dünyasını öyle bir yaratmış ki her ilim alanı diğeriyle destekleniyor. Mesela edebiyat psikolojiyle, fizikle, felsefeyle, mantıkla destekleniyor. Bir alanda ihtisas önemlidir ama diğer alanlara sağır kaldığımızda yarım insan durumuna geliriz. Düşünen mekanizmamız zayıflar. Bu konularda çocuklarımıza büyük bir yanlış yapıyoruz. Bir alanda uzmanlaştırıp diğerlerinden uzak tutarak yanlış yapıyoruz ve onlara tuzak hazırlıyoruz. Dikkatli ve duyarlı olmalıyız.”
Geçen hafta vefat yıl dönümünün de andığımız Ali Fuat Başgil böyle bir insandı. Asıl mesleği hukuk olduğu halde çok farklı alanlarda okumalar yaptı ve eserler verdi.
Özellikle tıp ve hukuk tahsili alanlarda farklı disiplinlerden beslenme diğer disiplinlere göre biraz daha önde.
"Tıp fakültelerinden bazen doktor çıkar” sözü bu gerçeğe işaret ediyor.
İnsan imtihan kulvarını, hayat yolunu en az beş şeritli dizayn etmeli,
Farklı disiplinlerle kendini zenginleştirmeli ki; bir işte yorulunca diğeriyle dinlenebilsin.
Çeşitli alternatif şeritleri serbest zamanında emek vererek açmalı ki; yol aldığı şeritte bir sıkışıklık olduğunda sinyal verip diğer şeritten yolculuğuna devam edebilsin.
Farklı disiplinlerden beslenemeyen ve tek disiplin ve mesleğe hapsolmuş insan sürekli aynı fikirler ve benzer işlerle her geçen gün sertleşir, daralır ve boğulur.
Tek şeritli yolun yolcusu fanatiktir, kesin inançlıdır, kalıp yargıların esiridir, eleştiriye kapalıdır.
Zira, sahibi olduğunu düşündüğü üç-beş düşüncenin sarsılmasıyla bütün dünyasının başına yıkılacağından korkar.
Eleştiri onun için "aşağılanmak” tır.
Onu en küçük bir alandan eleştirdiğinizde "kimse beni aşağılayamaz” haykırışıyla özgüven eksikliği dışarı vurur.
Bu çocuklukta şiddet görmüş insanın her kalkan el de sinip, ödünü patlaması psikolojisiyle aynıdır.
Bu işin de temeli ailede atılır ve eğitim sistemiyle devam eder.
Adalet, düşünce özgürlüğü ve istişarenin hâkim olduğu bir ailede kendini ifade eden ve çok yönlü beslenen bireyler ancak ilerleyen zamanda hezarfen/yed-i tûla/polimat karakterde bir hayat sürebilir.
Yeterli ve dengeli beslenme olmadığında nasıl ki vücudumuz hastalıklarla tepki veriyorsa; hezarfen/yed-i tûla/polimat bir fikir dünyasına sahip olmadığımızda ruh dünyamız psikopat ya da sosyopat şeklinde içeri veya dışarıya yönelik olumsuzluklar üretiyor.
Kâinatta yaratılışın sırrı: Denge.
"O Rahmân ki, şu uçsuz bucaksız evreni yarattı, göğü yükseltti ve evrendeki mükemmel dengeyi sağlayan ölçüyü koydu.” Rahman, 55/7.
Günde kırk defa Fatiha suresinde talep ettiğimiz nimet sırat'u müstakim.
Akıl için hikmet, gadap için şecaat ve şehvet için iffet le vasatı, dengesi tavsiye edilen yol.
Bu yolu bulmak, bu yoldan devam etmek, bu yolda kalmak için hezarfen/yed-i tûla/polimat bir hayat tarzına sahip olmamız gerekiyor.
İman-Hikmet-Gayret-Tevekkül
Zıtlıkların Ortasında Vasatı Bulmak
Mecelle Pusulası (Altın Formül İçerir)
Zahmetten Kaçarak Rahmete Ulaşılabilir mi?
Hak Yok Vazife Var; Fert Yok Cemiyet Var
Polimat-Entelektüel
Önce Donanım (Hardware) Sonra Yazılım (Software)
İbretlik Bir Ölümden Ders Çıkarabilmek (Fetö Gerçeği)
Yaşlanma “Süreç Odaklı” Bir Gelişmedir ve Anne Karnından Başlar
Üçü Birleyebilir miyiz?