Şanlı Devrimi Duydunuz mu?
Konyaspor’dan Bahanesiz Kayıplar
BİR ŞEHİR BİN HİKAYE MALATYA
SEVGİYE AÇILAN KAPILAR VEYA DİLARA
MODERN ARAP EDEBİYATÇILARININ TÜRKİYE VE TÜRKLERE BAKIŞI 3
SİYONİST İSRAİL VE EMPERYALİST AMERİKANIN YIKILACAĞI GÜNLER YAKINDIR.
ZELENSKİ, KOMEDİDEN DRAMAYA TERFİ ETTİ.
TÜSİAD’çılar topluma ve siyasete ayar vermeyi bırakıp, ülkemizin ekonomik meseleleriyle ilgilensinler
SURİYE TÜRKİYE İLİŞKİLERİ
LANETLİ TABLO
Ortadoğu’da Yeni Oyun: Silahla Olmadı, Parayla Dene
ÇUMRA KARKIN’DA TANDIR EKMEĞİNİN SICAK YOLCULUĞU
KIZILDERELİ KATLİAMI
Acı nedir bilir misiniz?
Honda Civic Yenilendi
Eğitim de denetim de şart
Futbol hatalar oyunu derken bunu kastetmemiştik
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Selçuk Üniversitesinde yaşanan olay,cinayet bizleri derinden üzdü.
Yakıştıramadık,bir yere koyamadık,işin içinden çıkmakta çok zorlandık.
Bu 3 kişi nasıl böyle işlerin için girmişlerdi.
Üç şey insan için çok ama çok zordur.
1.Affedebilmek
2.Sır tutmak
3.Boş (serbest) zamanı değerlendirmek.
Bugün insanlığın en büyük problemi sürekli daha rahat bir hayat arayışı peşinde koşmaktır.
Dolayısıyla hep daha rahat bir iş, daha rahat bir araba ve daha rahat bir ev, mobilya, koltuk, v.s.
Oysa insan fıtraten müteheyyiç olduğundan rahatı say(çalışma) ve cidaldedir.
Meylür-rahat, sürekli rahata meyletmek, daha rahat bir hayat peşinde koşmak Bediüzzaman Said Nursi’nin tespitiyle celladı sehhardır yani kendine bağlayan,büyüleyen cellat.
Oysa bu amaç dünyanın yaratılışına aykırıdır.
Peygamberimiz ‘Dünyayı, çöl sıcağında yolculuk yapan bir yolcunun bir ağaç gölgesinde gölgelenmesi gibi yaşayın’ tavsiyesinde bulunnuştur.
İnsanın önüne açılmış ebediyet yolunda sadece bir istasyon olan dünya hayatı ancak ağaç altında gölgelenmek kadar bir zaman değil mi dir ?
Dünya hayatını hac ya da umreye gitmiş bir Müslüman formatında yaşamak gerekiyor.
Süremiz sınırlı, yapılacak ibadet ve vazife çok, her anımız kıymetli.
Bu gün yaşanan ve birçok insana yakıştıramadığımız günahların, cinayetlerin, zinanın, hırsızlığın altında boş zaman ve daha rahat bir dünya arzusu yatıyor dostlar.
Buradan haykırıyor ve diyorum ki !
Boşuna çırpınıyoruz, dünya öyle bir yer değil.
Burası imtihan salonu.
Şu dünya çok gaddardır, mekkârdır.
Bir lezzet verse, bin elem takar, çektirir. Bir üzüm yedirse, yüz tokat vurur.
Dünyayı bu imtihan salonu bilinciyle programlı, ahirete yönelik dolu dolu yaşamak,uzun süreli boş zamanlar bırakmadan yaşamak gerekiyor.
Boş zaman demek sıkıntı demek.
Sıkıntı ise sefahatin muallimidir.
‘Ey kardeşlerim, dikkat ediniz !
Vazifeniz kudsiyedir , hizmetiniz ulvîdir.
Her bir saatiniz, bir gün ibadet hükmüne geçebilecek bir kıymettedir.
Biliniz ki, elinizden kaçmasın.’ B.S.Nursi, Mektubat
Şanlı Devrimi Duydunuz mu?
Mikrofonla Ezan Okunurken Sağa/Sola Dönülür mü?
Yıldız mı, Ay mı, Kara Delik misiniz?
Felaketlerin İlk Adımı Suçlunun Masa İlan Edilmesiydi
“Üzümün Sapı, Armudun Çöpü, Muzun Kabuğu” Yenir mi?
Bizi Kim Daha İyi Yıkar? Su mu, Ateş mi? (Gassal Dizisi Üzerine)
Kan Bağışı mı? Hacamat mı?
Kavgaların Asıl Sebebi Nedir?
“Ver Korkuyu” Değil; “Ver Coşkuyu”
İman-Hikmet-Gayret-Tevekkül