RİM’İN DEDESİ
VATAN VE İSLAM ŞAİRİ
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
İNGİLİZLER VE HİNDİSTAN’IN KARANLIK TARİHİ
‘DİNDE ZORLAMA YOKTUR’ U NASIL ANLAMALIYIZ?
TÜRKİYE VE SURİYE: DAHA GÜZEL GÜNLERE
Batılı eğitim sistemi ne zaman iflas eder?
Araç satışında yetki belgeli esnafımız bu sistemden muaf olsun
Ticari ahlaksızlık enflasyondan daha hızlı yükseliyor
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
İman-Hikmet-Gayret-Tevekkül
ÖZGÜRLÜĞE SELAM SURİYE
Oynamak İstemeyenler Varsa İsteyenler Oynasın
ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -2-
Nasrettin Hoca’nın İzinde:AKŞEHİR
Merhaba Yeni Suriye
Futbolun Yazılı Olmayan Kuralı…
SURİYE’NİN BÖLÜNMESİ
Alfa Romeo Junior
KONYALISIN ETLİEKMEK
Hayat bisiklet sürmek gibidir.
Pedal çevirdiğiniz sürede hayattasınız.
Pedal çevirdiğiniz sürede yaşıyor, ilerliyor, üretiyorsunuz.
Pedal çevirdiğiniz sürede mutluluk hormonları endorfin ve seratonin salgılanıyor;
Yani pedal çevirdiğiniz sürece mutlu ve umutlu oluyorsunuz.
Pedal çevirirken asla tekere bakmayın düşersiniz.
Daima ileriye , önünüze bakın ,hedeflerinize doğru pedal çevirin.
Pedal çevirdikçe mutlu olacak , mutlu oldukça pedal çevireceksiniz.
Pedal çevirdikçe güçlenecek , güçlendikçe daha hızlı ve aşkla pedal çevirmeye devam edeceksiniz.
Semazenlerin neden başı dönmez dostlar.
Başlarını dünyanın yörüngesiyle aynı derecede eğerler ve dönerler.
Yani dünyayla bütünleşerek hareket ettikleri için başlarını dönmez, aşkla dönerler.
İmtihan için bulunduğumuz dünyada her saniyenin kıymeti büyük.
Sincan’da bulunan bir saat kulesindeki söz çok güzel bir hatırlatma yapıyor hepimize;
Vakit daralıyor…
Bize verilen ömür sermayesinin her anını aşkla, şevkle olumlu anlamda değerlendirmek lazım.
Ömrü hac ve umre tadında ve anlayışında yaşamak gerekiyor.
Hayırlısından farklı meşguliyetlerle doldurmak lazım hayatımızın tümünü.
Bir işte yorulunca başka bir işle dinlenmek için.(İnşirah,)
Zira insana çalıştığından,gayret ettiğinden başkası yok.(İnsan)
Kimsenin kimseye fayda vermediği hesap gününde,
Bütün sermayemiz kendi elimizle yapıp ettiklerimiz.
Gözlerimiz ileride, ayağımız pedalde aşk ve şevkle basalım pedallere.
Ve nefse diyelim ki,
Sırattan incedir sevda köprüsü
Beraber geçelim tut ellerimden
Niyet ak güvercin, vuslat gökyüzü
Beraber uçalım tut ellerimden.
Gönüldeki birlik kalkandır dışa
Aldırma ayaza, yele, yağışa
Giden ilkbahara, gelecek kışa
Beraber göçelim tut ellerimden.
Birleşmek üzredir şafakla gurûp
Korku beklenilmez kapıda durup
İster zehir olsun, isterse şurup
Beraber içelim tut ellerimden.
Çağır hayallerin en ötesini
Yakından duyarsın aşkın sesini
Sonsuz mutluluğun penceresini
Beraber açalım tut ellerimden.
Hatırla kaybolan hatıraları
Elmastan ışıklı, altundan sarı
Zaman tortusundan işte onları
Beraber seçelim tut ellerimden.
Şüphe “başlangıç”tır, karar “nihayet”
Zamanı zamana etme şikayet
Kaçmak kurtuluştur diyorsan şayet
Beraber kaçalım tut ellerimden. (Merhum Abdurrahim Karakoç)
Ha koca oğlan,
Ey beni geliştirmek, yetiştirmek,pişirmek ve olgunlaştırmak için görevli teknik direktör !
Biraz daha gayret,Biraz daha sabır…
Ektik, ektik, yetişecek,
Çoğu gitti, azı kaldı.
Bütün yollar bitişecek,
Çoğu gitti, azı kaldı.
Bir gün anlaşılır şiir;
Çoğu gitti, azı kaldı.
Ekmek gibi azizleşir,
Çoğu gitti, azı kaldı... (Merhum N.Fazıl Kısakürek)
İman-Hikmet-Gayret-Tevekkül
Zıtlıkların Ortasında Vasatı Bulmak
Mecelle Pusulası (Altın Formül İçerir)
Zahmetten Kaçarak Rahmete Ulaşılabilir mi?
Hak Yok Vazife Var; Fert Yok Cemiyet Var
Polimat-Entelektüel
Önce Donanım (Hardware) Sonra Yazılım (Software)
İbretlik Bir Ölümden Ders Çıkarabilmek (Fetö Gerçeği)
Yaşlanma “Süreç Odaklı” Bir Gelişmedir ve Anne Karnından Başlar
Üçü Birleyebilir miyiz?