TARAF

Delikanlı anlatıyor:

  Bir araba almak için; pazarlığını tamamladığım kişi ile görüşmeye ve arabayı teslim almaya gittim. Şehirler arası bir yolculuktu. Dolar üzerinden bir pazarlık yapmıştık. Arabanın sahibi, gittiğim zaman pazarlığı bitirdiğimiz zaman dolar kuru daha yüksek olmasına rağmen, hayli büyük bir meblağı” hayır bu para senin, şu anda dolar bu kadar değil” deyip bana geri teslim etti. Oysa anlaşma bitmiş ,el sıkışmıştı.

   Diğer tarafta bir başka olay; ev kiralayacaksın, sana gösterilen evin depozitosunu yatırıyorsun, sonra adam ortadan kayboluyor ,seni depozitonla beraber.

    Bir eve taşınıyorsun. Sitenin  güvenlik görevlisi, hiç görev alanı olmamasına rağmen senin ağır eşyalarının hepsine, asansörle taşımada, indirmede yardım ediyor.

   Bir başka olay; kucağında bebeğinle, bir elinde çanta ve bebek arabası site kapısından girmeye çalışıyorsun . Senin tüm çabanı 10 dakika izliyor, yerinden kalkıp:

- "Ben kapıyı tutayım, siz geçin” şeklindeki bir yardımı bile çok görüyor.

   Bir yanda yaptığı güzel bir yemekten, pastadan kapıdaki güvenlik görevlisine, apartman görevlisine ikram eden site sakinleri,

  Diğer tarafta selam bile vermeden;” seni muhatap almıyorum” kibri ile yaşayanlar..

   Her yıl, bir aylık izninde köyüne gidip; o civardaki tüm yollara ağaç diken, yeşillendiren, memleketine orman hediye eden bir yürek zengini,

   Diğer tarafta;  yolda giderken gördüğü ekilmiş taze ağaç fidesini söküp atan gönül kuraklığı.

    Kendini başka insanlara yardımdan, hissetmekten sorumlu gören bir zihniyet ile sadece kendi için yaşayan bir zihniyet arasındaki fark bu.

    Kuran'dan bir cümle:

" Öldüren de dirilten de Allah'tır.”

   Bunun bize yansıması yüreğimiz.. Her kişinin neyi öldüreceği , neyi dirilteceği  yüreğiyle, karakteri ile ve ailevi eğitimiyle ilgili.

   Hayat hep taraf olmayı gerektirir ; ya iyiliğe, ya…..


Yazarın Diğer Yazıları