PAYİTAHTA RUH VERENLER
Konya için tehlike çanları çalıyor
HER NEFİS ÖLÜMÜ TADACAKTIR
PUZZLE
MUSİBETLER BİZİM ESERİMİZDİR
Eğitim de denetim de şart
FACİALAR KADER DEĞİL
MODERN DÖNEM ARAP EDEBİYATÇILARININ TÜRKİYE VE TÜRKLERE BAKIŞI 1
Futbol hatalar oyunu derken bunu kastetmemiştik
Keyifsiz Maç, Ortada Hakem Yok
Felaketlerin İlk Adımı Suçlunun Masa İlan Edilmesiydi
SURİYE
Enflasyonu düşürmek için talebi öldürmek yerine, üretim arzındaki sorunlara çözüm aramalıyız
AVRUPA’NIN KARANLIK TARİHİ
ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -3-
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Alfa Romeo Junior
Günlerden bir gün kurbağaların yarışı varmış. Hedef; çok yüksek bir kulenin tepesine çıkmakmış. Bir sürü kurbağa da arkadaşlarını seyretmek için toplanmışlar ve yarış başlamış. Gerçekte seyirciler arasında hiçbiri yarışmacıların kulenin tepesine çıkabileceğine inanmıyormuş. Sadece şu sesler duyulabiliyormuş:
- Zavallılar! hiçbir zaman başaramayacaklar …
Yarışmaya başlayan kurbağalar kulenin tepesine ulaşamayınca teker teker yarışı bırakmaya başlamışlar. Seyirciler bağırıyorlarmış :
-Hiçbir zaman başaramayacaklar!
Sonunda, bir tanesi hariç ,diğer kurbağaların hepsinin ümitleri kırılmış ve bırakmışlar. Ama kalan son kurbağa büyük bir gayret ile mücadele ederek kulenin tepesine çıkmayı başarmış.
Diğerleri hayret içerisinde bu işi nasıl başardığını öğrenmek istemişler. Bir kurbağa ona yaklaşmış ve sormuş:
- Bu başarının sırrı nedir dostum?
Ama yanıt alamamış. O anda farkına varmışlar ki; kuleye çıkan kurbağa sağırmış…
Bir cihan devletinin küçülmesine şahit olan atalarımız; tüm olumsuzluklara, kıtlığa, silahsızlığa, bitkinliklere rağmen vazgeçmeyip, yedi düvele karşı sarsılmaz bir irade gösterirken; onların torunları olan bu kuşağın bir kısmı tam bir ümitsizlik deryası..
Karadeniz'de milyonlarca küp doğal gaz buluruz” yok ya gazı bulsak da çıkartana kadar çok uğraşırız çok pahalı olur, ya bakalım yeterli olacak mı?” gibi sevinmemek için kendilerine bin türlü mazeret bulan bir anlayıştalar.
Akdeniz'de sismik araştırmalar yaparız,Si -ha üretiminde üçüncü ülkeyiz. Bu ümitsiz çevre:
- Ya; Avrupa'yı kızdırmayalım.IMF'ye gidelim.
Dünyanın içinde bulunduğu zor dönemde kalkınma hızında 13. Ülkeyiz. Millet maske üretemezken, solunum cihazı üretip, ihraç bile ediyoruz. Her gün bir hamlenin; açılan yolların, tünellerin, barajların, fabrikaların haberlerini görürken bile sevinemeyen bu yüreklerin yakalandığı bu hastalığı teşhis ve tedavi etmesi lazım.
"Bize bir haller oldu.” Der ya şair tam öyle bir durum. Birkaç basamak öne çıkan biri olduğumu; ayağı takılsa diye bekler olduk. Hastalansa; "oh! Ya” çekip; kötü bir şey yaşansa "eh, tabi pek bir öne çıktıydı” naraları atıyoruz. Bu bir afettir doğduğumuzda; kainatı içine sığdıracak kadar kocaman olan kalbimizin yaşadıkça hasetle, ben bilirimle ben daha lâyığımla ben varkenle kirlenip küçücük kalmasıdır. Ve eğer tedavi edilmezse; kardeşlerini sevmeyen, insanları sevmeyen, milletini sevmeyen bu kalbin içinde kendimize de yer kalmayacaktır…
Sürekli etrafını eleştiren; hayallerimizi ve ümitlerimizi küçümseyip -gerçekleştiremeyeceğimizi söyleyen hatta bunun nedenleri için binlerce bahane bulan bu tür insanlara karşı en güzeli sağır olmak galiba…
MİLLETÇE SAĞIR OLMAK…
PUZZLE
İNSAN OLALIM
ÇORBA
ŞEHİTLERE SÖZÜMÜZ VAR
BURUK TESELLİ
AZ ‘I ÇOK YAPANLAR
KAPI KAPI
İNCELİKLER
KIR AĞASI
BİZ YAPTIK BİZ