Konya’ya sağlıkta sessiz bir devrim
Eski Türkiye güzeldi be!
LİYAKAT MI SADAKAT MI?
SAKIN ALLAH’I ZALİMLERİN YAPTIKLARINDAN HABERSİZ SANMA!
İKLİM KANUNU…?!
BİR KÜLTÜR İNSANI: FAHRİ ÖZPARLAK
Altın yatırımcılar için koruma kalkanı oldu
FOSİL DÜŞÜNCE
Her Kitabın Anlaşılma Rehberi Tek Bir Kitaptır
Tarımın Kalbi Konya’da Attı
Mart Ayı Satış Rakamları Açıklandı!
İRAN – ABD İLİŞKİLERİ
Destansı Galibiyet
Ramazan’da Sağlıklı Beslenme Önerileri
ÇUMRA KARKIN’DA TANDIR EKMEĞİNİN SICAK YOLCULUĞU
KIZILDERELİ KATLİAMI
Acı nedir bilir misiniz?
Futbol hatalar oyunu derken bunu kastetmemiştik
Günlerden bir gün kurbağaların yarışı varmış. Hedef; çok yüksek bir kulenin tepesine çıkmakmış. Bir sürü kurbağa da arkadaşlarını seyretmek için toplanmışlar ve yarış başlamış. Gerçekte seyirciler arasında hiçbiri yarışmacıların kulenin tepesine çıkabileceğine inanmıyormuş. Sadece şu sesler duyulabiliyormuş:
- Zavallılar! hiçbir zaman başaramayacaklar …
Yarışmaya başlayan kurbağalar kulenin tepesine ulaşamayınca teker teker yarışı bırakmaya başlamışlar. Seyirciler bağırıyorlarmış :
-Hiçbir zaman başaramayacaklar!
Sonunda, bir tanesi hariç ,diğer kurbağaların hepsinin ümitleri kırılmış ve bırakmışlar. Ama kalan son kurbağa büyük bir gayret ile mücadele ederek kulenin tepesine çıkmayı başarmış.
Diğerleri hayret içerisinde bu işi nasıl başardığını öğrenmek istemişler. Bir kurbağa ona yaklaşmış ve sormuş:
- Bu başarının sırrı nedir dostum?
Ama yanıt alamamış. O anda farkına varmışlar ki; kuleye çıkan kurbağa sağırmış…
Bir cihan devletinin küçülmesine şahit olan atalarımız; tüm olumsuzluklara, kıtlığa, silahsızlığa, bitkinliklere rağmen vazgeçmeyip, yedi düvele karşı sarsılmaz bir irade gösterirken; onların torunları olan bu kuşağın bir kısmı tam bir ümitsizlik deryası..
Karadeniz'de milyonlarca küp doğal gaz buluruz” yok ya gazı bulsak da çıkartana kadar çok uğraşırız çok pahalı olur, ya bakalım yeterli olacak mı?” gibi sevinmemek için kendilerine bin türlü mazeret bulan bir anlayıştalar.
Akdeniz'de sismik araştırmalar yaparız,Si -ha üretiminde üçüncü ülkeyiz. Bu ümitsiz çevre:
- Ya; Avrupa'yı kızdırmayalım.IMF'ye gidelim.
Dünyanın içinde bulunduğu zor dönemde kalkınma hızında 13. Ülkeyiz. Millet maske üretemezken, solunum cihazı üretip, ihraç bile ediyoruz. Her gün bir hamlenin; açılan yolların, tünellerin, barajların, fabrikaların haberlerini görürken bile sevinemeyen bu yüreklerin yakalandığı bu hastalığı teşhis ve tedavi etmesi lazım.
"Bize bir haller oldu.” Der ya şair tam öyle bir durum. Birkaç basamak öne çıkan biri olduğumu; ayağı takılsa diye bekler olduk. Hastalansa; "oh! Ya” çekip; kötü bir şey yaşansa "eh, tabi pek bir öne çıktıydı” naraları atıyoruz. Bu bir afettir doğduğumuzda; kainatı içine sığdıracak kadar kocaman olan kalbimizin yaşadıkça hasetle, ben bilirimle ben daha lâyığımla ben varkenle kirlenip küçücük kalmasıdır. Ve eğer tedavi edilmezse; kardeşlerini sevmeyen, insanları sevmeyen, milletini sevmeyen bu kalbin içinde kendimize de yer kalmayacaktır…
Sürekli etrafını eleştiren; hayallerimizi ve ümitlerimizi küçümseyip -gerçekleştiremeyeceğimizi söyleyen hatta bunun nedenleri için binlerce bahane bulan bu tür insanlara karşı en güzeli sağır olmak galiba…
MİLLETÇE SAĞIR OLMAK…
FOSİL DÜŞÜNCE
DESTİMÂL
VERMEK
AH! YETSİN..
YAŞA ONU
İNCE SES
LANETLİ TABLO
ALARM!!!!
Kutup Yıldızı
KÂIDE