Bitcoin altına rakip olabilir mi?
SEVGİ, İNSANA HAS BİR MEZİYETTİR!
HAK AŞIĞI AHMED-İ KUDDÛSİ
Yeni Bir Yıla
BİZ YAPTIK BİZ
“Ver Korkuyu” Değil; “Ver Coşkuyu”
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
İNGİLİZLER VE HİNDİSTAN’IN KARANLIK TARİHİ
‘DİNDE ZORLAMA YOKTUR’ U NASIL ANLAMALIYIZ?
TÜRKİYE VE SURİYE: DAHA GÜZEL GÜNLERE
Batılı eğitim sistemi ne zaman iflas eder?
Araç satışında yetki belgeli esnafımız bu sistemden muaf olsun
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Oynamak İstemeyenler Varsa İsteyenler Oynasın
ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -2-
Merhaba Yeni Suriye
Futbolun Yazılı Olmayan Kuralı…
SURİYE’NİN BÖLÜNMESİ
Alfa Romeo Junior
KONYALISIN ETLİEKMEK
- Bir ikramınız olacak mı, son fiyatı mı bu?
- Kurtarmaz ama size özel şu fiyat olsun .
Ayakkabılara bakarken satıcı ile müşterisi arasındaki bu konuşmalar çok tanıdık geldi.İilk kez girdiği bu dükkanda az sonra eğer bir pazarlık olacaksa; kendisine de aynı sözlerin söyleneceğinden neredeyse emindi. Çok kez şahit olmuşuz ya da başımıza gelmiştir; ilk kez gördüğünüz satıcı” size şu fiyata olur” der.
" Bu ürün biraz büyük oldu galiba” dersiniz;” yok yoK giyildikçe o toparlar” denir.” Biraz küçük, dar oldu” dersiniz;” hiç merak etmeyin giyildikçe açılır” denir.
Çoğunda denediğiniz ürün son kalandır, artık bu fiyata bir daha gelmeyecektir.” Kaçırmayın, muhakkak alın” sözleri ile tembihlenirsiniz.
Mağazaya kocaman yazılır:” %70'e varan indirimler” ama koca mağazayı gezersiniz nedense o %70 indirimdeki ürünü bir türlü bulamazsınız. Bir de” iş değişikliği nedeniyle indirimli satışlar” yalanı… Sık sık geçtiğim bir caddede belki son sekiz yıldır camında bu yazıyla duran dükkan; yeni mallar getirerek hala satış yapmakta.
" Satarken her yol mübahtır” görüşünü iyice benimseyen bazı esnaflarımız maalesef kültürümüze yerleşmiş ahilik prensiplerini terk etmişler.”Eelini haramdan, dilini yalandan koru” öğretisi” para gelsin de ;haramdan mı helalden mi önemli değil, satana kadar alla pulla sonrasını düşünme” şekline dönüşmüş…
Ünlü bir firmadan aldığı tost makinasının; temizleme kolaylığı için yerinden bir düğmeyle çıkması gereken levhaları, çıkmayınca firmaya tekrar götürmüştü. Satana kadar yaldızlı
sözlerle ürünü öve öve bitiremeyen satıcı; şikayeti dinleyince” biz yardımcı olamıyoruz efendim, ürünün fabrikası ile konuşmalısınız bir telefon numarası verebiliriz” der. Numarayı arayınca; yarım saat beklemeden sonra” ürünü gönderin bir bakalım ,45 gün içinde değerlendiririz”. Cevabını alır.
Aldığınız ürünün iki yıla kadar garantisi var ama nedense üzerinde çizik oluşsa bile garanti kapsamı dışında denir. Siz artık sürekli servisi gidip gelmekten bıkar "aman yenisini alayım bari” dersiniz . işte bu ;çağımızın tüketim toplumunu oluşturdukları "planlı eskitme” yani dayanıksız üretim. Amerika Birleşik Devletleri‘nin Kaliforniya eyaletinde bir itfaiye merkezinde 100 yıldır bozulmadan yanan bir ampul olduğunu duymuşsunuzdur. Neden? O zamanki teknoloji şimdikinden daha mı ileriydi acaba? Tabii ki hayır; dayanıksız üretim fikri 1940'lardan sonra oluşturuldu. Bu ampul ise bu tarihten önce üretildiği için yüzyıldır sapa sağlam ışık veriyor. Planlı eskitme modeli ile toplumlar daha çok tüketmeye yönlendiriliyor . Bir cep telefonuna en son teknoloji sistem en güzel haliyle yerleştirilebilecekken muhakkak bir- iki eksiği ile çıkartılıyor. Aradan altı ay geçmeden yeni model diye 1-2 eklemeyle bir başka serisi çıkıyor. Halk bu yeni model en son teknoloji diye bir daha almaya yönlendiriliyor. İnsanlar markaya bağımlı hale getiriliyor…
Bizler üreten ,ürettiğinin en güzelini, en iyisini, en sağlamını yapan; halkın memnuniyetinin hakkı memnun etmek olduğunu bilen ,Özü doğru, sözü doğru, yönü doğru insan olmalıyız. Ancak o zaman dünyanın nefesini temizleyip güzellikler bırakabiliriz…
BİZ YAPTIK BİZ
RİM’İN DEDESİ
AKILSIZ TELEFON
BİR FİŞ MESELESİ
SELFİE Mİ?
BİR ÖZÜR
TEŞEKKÜR
YA BİZ!
KAİNATIN AŞKI
FIRSAT