NASIL OYNADIN?

  "En kötü zamana doğduk, nasıl bir zamana denk geldik, etimle kemiğimle nefret ettim bu asırdan”isyanlarının tersine hiç umudu kesmedim insandan..

  Her dönemin en iyileri, en kötüleri,destekleyenleri ,vasatları, neme lazımcıları hep oldu.

  Yüz binlerce bebeği öldüren firavun, insanları  yakarak yok eden Buhtunnasır, kazıklarda öldüren Voyvodalar, kötülük  mihengini zorlarken; Musa'lar, Meryem'ler, İbrahim'ler, Muhammed (Sallallahü aleyhi vesellem) geldi ve tüm zamanlara yetecek ilaçları, güzellikleri sundu.

  Yaşantılarımızda iyiliği sevme var. Bir mekanda otururken baktınız sevdiğiniz bir dost ailesiyle orada; garsonu çağırıp hesabını sizin üzerine yazmasını söylemeniz bu zamanın güzelliklerinden..

- Çok aceleniz olsa da bir yayaya yol vermeniz,

- Bir hasta ziyareti için tüm işlerinizi ertelemeniz,

- Sevdiğiniz bir arkadaşı görebilmek için saatlerceyol yapıp gidip gelmeniz,

- Dostunuzun, arkadaşınızın yada ailenizden birinin bir ihtiyacı için kendi önceliğinizden feragat etmeniz,

- Hastalığı devresinde komşunuzun tarlasındaki ürünü tüm mahalleli toplanıp hasat etmeniz,

- Markette elinde ürünü az diye sırada önceliği arkanızdaki kişiye vermeniz,

- Sokakta şarkı söyleyen birinin verdiği müzik ziyafetini dinleyip, onu onure edebilmek için cebindeki harçlığınızdan vermeniz,

- Acı çeken her gönlün hüznünü duymanız; ne kadar küçük ne kadar günlük hayatın içinde sıradan ama ne kadar kalbimize ,beynimize dinamik veren kıpırtılar..

  Evet değiştirmek istediğimiz, hemen cezasını bulsa dediğimiz çok olaylar var. Olacak da, her asırda olduğu gibi.

  Biz iyiye niyetlenip, sıradan hayatımızda niyet ettiğimiz her güzelliği aktif hale getirmekten,kahraman olmasak da insan olmaktan sorumluyuz..

  Grantland Rice ‘ın dediği gibi:

" O yüce not verici sıra sana geldiğinde kazanıp kazanmadığına değil nasıl oynadığına not verecektir.”


Yazarın Diğer Yazıları