MİZAH MI ALAY MI

  

 Sosyal medyanın insanlığa en büyük getirilerinden biri de;” en” ve” daha” çılgınlığı olsa gerek.

  "En heyecan verici, en güzel, en saçma, en akla gelmedik” olaylar bulma, "daha” sını yaşama yarışları ..

  Başına kutu geçirip dolaşanlar, uçurum kenarında selfie çekeceğim diye düşenler, müşterinin saçıyla şov yapmak için yanıcı maddeyle alevler içerisinde yakanlar, vücudunu biçimden biçime koyanlar ama en çok şaka(!) diye elinde cep telefonu kamerası ile insanların aklını alanlar.

  Mizah ile alay arasında ince bir çizgi vardır.Maalesef günümüzde bu çizgi çoktan geçilmiş ve şaka adı altında insanların hayatı alaya alınıp,korkularının üzerinde raks edilmektedir.

  Kucağına uyurken ölü görünümlü bir model oyuncak bırakılan adamın gözünü açar açmaz gördüğü manzara karşısında aklını kaybetmesi en hafif sonuç iken; bunu kahkaha efektiyle servis etmek,

- Giyinme kabinlerinin ayna arkasından korkunç bir görüntüyle giyinen insanı korkutmak,

- Üzerine yılan atmak vesaire vesaire….

  İnsanın korkusu ile alay etmek mizahın nefret yüzüdür ve şaka ile masumlaştırılamaz.

  Mizah; karşındakini gülümsetiyor, gözlerine ışık,kalbine ferahlık veriyorsa, hüznüne hafiflik getiriyorsa güzeldir.

  Bugün mahalli seçimler için sandığa gidiyoruz.En hayırlısı duamız ama iktidarın reddedilemeyecek " en” hizmetlerini gören nesil olarak seçimi öncelikle büyük şehirlerde şakaya almayız inşallah.

 " Trafik sorunu ancak çok yol yapmayarak bir çözüme ulaşır”

 " Ben tatili seviyorum ne yapayım şehirde de siz çalışın” anlayışının alaycı tavrına yine mizah güzellemesi yapılmaz inşallah.

  Soren Kierraard'ın güzel bir sözü:

" Sanırım dünyanın sonu her şeyin bir şaka olduğunu sananların yükselen alkışları arasında gelecek….”


Yazarın Diğer Yazıları