Bitcoin altına rakip olabilir mi?
SEVGİ, İNSANA HAS BİR MEZİYETTİR!
HAK AŞIĞI AHMED-İ KUDDÛSİ
Yeni Bir Yıla
BİZ YAPTIK BİZ
“Ver Korkuyu” Değil; “Ver Coşkuyu”
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
İNGİLİZLER VE HİNDİSTAN’IN KARANLIK TARİHİ
‘DİNDE ZORLAMA YOKTUR’ U NASIL ANLAMALIYIZ?
TÜRKİYE VE SURİYE: DAHA GÜZEL GÜNLERE
Batılı eğitim sistemi ne zaman iflas eder?
Araç satışında yetki belgeli esnafımız bu sistemden muaf olsun
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Oynamak İstemeyenler Varsa İsteyenler Oynasın
ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -2-
Merhaba Yeni Suriye
Futbolun Yazılı Olmayan Kuralı…
SURİYE’NİN BÖLÜNMESİ
Alfa Romeo Junior
KONYALISIN ETLİEKMEK
" Bir hilal uğruna Yarab! Ne güneşler batıyor”
Müslüman olmanın güzelliğinin ölülerinize yansıması, yaralarınızı sarıp, sarmalamasıdır şehitlik… Kâinatın ete, kemiğe bürünmüş küçük bir özü olan insanın; büyüyebileceği en üst makamdan arşa kanat açışıdır.
"Hiç kimse ölümün acısını yaşadıktan sonra tekrar ölmeyi arzu etmez” buyurur kainatın efendisi. Sadece şehitler hariç; onlar, verilen makamın güzelliğinden binlerce canı olup tekrar tekrar vermeyi arzu ederler.
Bin yıllık tarihimizde yağmurlarla yarışır, şehit kanlarımız bu topraklarda… Hilalin, vatanın, bayrağın, namusun değeri kalbimizde imanla eşittir. O yüzden askerlerimiz düğüne gider gibi gönderilir kışlaya. Bilir ki; bu değerler uğurun da can verirse, toprak kokulanır, bir cennet bahçesi olup süslenir ona…
Diyoruz ya; Şehit oldu! Tamam mı? Değil! Hiç bitmeyen bir köz koydular annenin, babanın ciğerine.. Eve geç gelse; yatıp uyuyamayan, başına bir fenalık mı geldi diye tasalanan o insanlar; artık toprağa emanet ettikleri bir güneş için son nefese kadar yanacak.
Ah! bir de evliyse, nişanlıysa o şehit… Yarım kalan hayaller, artık acı bir lokma… Boğazın tam ortasında bir düğüm; ne kadar yutkunsa geçmeyen. Canının yarısı gitmiştir ,tutan eli, yürüyen ayağı felç, konuşan dili lâl olmuştur.
Ama en çok çocuklar ;”baba” der toprağa sarılır, gökyüzüne uzatır ellerini; gözlerine görünen babayı indirip sarılmak istercesine… Artık hep özlemek düşer sol yanlarına. En tatlı anlarında; mezuniyetlerinde, iş başarısında, yuva kurduğunda sızlar sol yanı.
Binbir zorlukla okutulup öğretmen olan ve vatanına hizmet için sevinçle görev yerine gelen Aybike gibi kaç canımız vardı bizim.” Seni öldüren de yoktur din iman "dedirten…
Kaç polisimiz, askerimiz, subayımız, savcımız, korucumuz, öğretmenimiz hain pusularda toprağa düştü. Ama anne- baba ve yâr dilinde tek bir cümle:
"Bir ölür bin doğarlar, vatan sağ olsun”
Biliriz ki ; her zerremiz onları özlese de ;cennet onlara aşık, süslenir, onları bekler. Onların emanetleri artık devletin ve hepimizin ailesidir. Devlet çocuklarını okutur, iş bulmada yardımcı olur, dul ve yetim aylıkları ile şehit yardımı ile destekler.Evladını, eşini, anne -babasını vatanına feda edenlere devlet; evlat, eş, anne- baba olmak için uğraşır. Şehit tahtından seyrederken; emanetlerime sahip çıkıldı desin ister.
Bir şeyin değeri; feda edilen ile ölçülür. Vatan; sen öyle bir güzelsin ki ,binlerce can feda ettik …Ve feda olan canlar öyle güzelsiniz ki; değeriniz vatan kadar…
ŞEHİTLERİMİZE VE AİLELERİNE BİNLERCE DUA İLE….
BİZ YAPTIK BİZ
RİM’İN DEDESİ
AKILSIZ TELEFON
BİR FİŞ MESELESİ
SELFİE Mİ?
BİR ÖZÜR
TEŞEKKÜR
YA BİZ!
KAİNATIN AŞKI
FIRSAT