İZİMİZ

"Ey Yiğit! Yazgıya bahane bulma, yükleme kendi suçunu başkasına. Suçunu gör, dönüp etrafında kendinin. Kendindendir;  gölgeden değil çektiklerin. Ne yaptın da sana dönüşünü görmedin? Ne ektin de ektiğini biçmedin? Eylemlerin ruhundan ve bedeninden doğar,  çocuğun gibi sonra gelip eteğinden tutar.” Mevlana
    Trafikteyim;  sağımdaki araç bir anda sola manevra yapıp ;sağlı -sollu hareketlerle pek çok sürücüyü korkutup, tehlikeye atarak ilerliyor. Plaka bakıyorum yabancı .
  İki gün sonra yine bir araba öndeki araçtan yüksek sesle müzik eşliğinde cam açılıp dışarıya kabuklu kuruyemiş dökülüyor. Bakıyorum plaka yine yabancı .
   En uzak durmaya çalıştığım şeydir;  bir grubu ya da yöreyi "genelleme” yapmak.” Zaten şu yerdekiler böyledir ya da bunlar hep böyle” etiketleri ile konuşmak..
  Ruhumuzun dışa yansımalarıdır hareketlerimiz. Çirkin olan hareketi kimin yaptığı değil, kendisidir. Ama benim aklıma gelen husus; yabancı plakalı bu kardeşlerimizin bu tür çirkin nezaketsizlikleri ya da tehlikeye yol açan sorumsuzlukları sadece kendi vatanlarında yapabilmeleri.
    Hepsinin istisnasız bulundukları ülkede tüm kurallara riayet ettikleri, bir çöp tanesini bile yere atmayıp, hiçbir trafik kuralını ihlal etmedikleri halde; sınırdan geçer geçmez Türkiye'de tüm şımarıklıkları yapmayı ihmal etmemeleri.
    Bunları yapan sadece yabancı plakalı araca binen kardeşlerimiz mi?
   Elbette hayır ama yaşadıkları ülkede her kurala uyup kendi vatanlarında hepsini görmezden gelmeleri dikkatimi çekiyor.
    Bizi eğer sadece yasal zorunluluklar, cezai müeyyideler nezakette ve iyide tutuyorsa; ruhumuza güzelin nakışları vurmuyorsa eksiğiz…
    Biz ;söylediğimiz söz ,
yaptığımız eylem,
 gittiğimiz yol ,
düşlediğimiz hayaller bütünüyüz.
    Geçtiğimiz yolda ,söylediğimiz sözde, baktığımız gözde izimiz kalır ve izimiz ruhumuzdur…