İNCELİKLER

Ta….Asırlar öncesinden seslenmiş Yusuf Has Hacip:
" Küçükte edep yok, uluda bilgi, kabalık çoğaldı ,incelik silindi, gitti.” 
  Bir alışveriş merkezinde merdivenlerden çıkarken; inen merdivendeki çifte gayri ihtiyari gözlerim kaydı ve hemen çevirdim bakışlarımı. Ancak 2 kişinin arasında yaşanması gereken hareketleri yüzlerce insanın önünde gayet rahat yapabilmeyi” cesaret, özgürlük, aşk” diye isimlendiri yorlar. Oysa aşk; kişiliğe asalet katan bir şeydir.
    Aşk ; mahrem olmaktan çıkıyorsa kaba ve basittir.
   Yine bir dükkanda hesap ödeme sırasındayız. Bir sarımsak kokusu var ve tüm dükkanın içini dolduracak kadar kuvvetli. Tamam yedin madem ey biçare! Neden bir diş ,ağız temizliği yapmadan ağzına bir karanfil bari almadan kalabalığa gelirsin.
   En kötüsü de artık avm' lerin ortasına, yolların, kaldırımların üzerine kadar yayılan fast -food yemek anlayışı. Herkesin geçip gittiği yollarda ağızlardan akan ketçap, mayonez, hardal görüntülerini izlemek ve gayet normal olması.
     Hangi çekmecede kaldı ,hangi köşede unuttuk ise; ne olur bulup gelelim şu zerafeti.
    Özgürce yaşadığımız kabalıklar yerine hayatımızı güzelleştirsin , ince- narin haliyle…
   Yağmur mesela; ince ince yağdı mı, toprağa, çiçeğe, tüm canlılara hayat olur ama haddi aştı mı sel olur, yıkar, tarumar eder tüm hayatiyeti .
  Kaleleri olan şehirler, sınırları olan tarlalar, hadleri olan ruhlar diridirler,ç, silinmezler…
 

Yazarın Diğer Yazıları