PAYİTAHTA RUH VERENLER
Konya için tehlike çanları çalıyor
HER NEFİS ÖLÜMÜ TADACAKTIR
PUZZLE
MUSİBETLER BİZİM ESERİMİZDİR
Eğitim de denetim de şart
FACİALAR KADER DEĞİL
MODERN DÖNEM ARAP EDEBİYATÇILARININ TÜRKİYE VE TÜRKLERE BAKIŞI 1
Futbol hatalar oyunu derken bunu kastetmemiştik
Keyifsiz Maç, Ortada Hakem Yok
Felaketlerin İlk Adımı Suçlunun Masa İlan Edilmesiydi
SURİYE
Enflasyonu düşürmek için talebi öldürmek yerine, üretim arzındaki sorunlara çözüm aramalıyız
AVRUPA’NIN KARANLIK TARİHİ
ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -3-
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Alfa Romeo Junior
Yaptığınız işi severek yapmanız ; özellikle de birebir insana hizmet temalı bir işte iseniz, sadece muhatabınıza değil; kendinize olan kabulünüzün , saygınızın, samimiyetinizin bir gereği diye düşünüyorum.
Kıyafet mağazasında, reyondaki trikoları müşterinin gezdiği bir saatte düzelten hanımefendiye; o bölüme girişi kendince engellediği için” Acaba düzeltme yaptığınız yerde triko pantolon var mı?” diye soruyorum. Öyle soğuk, asık ve asla tasvip edilemez bir iticilikte” ben reyon görevlisi değilim, bulun ona sorun” şeklinde bir cevap veriyor.
Böyle insanları görünce "acaba zincir vurularak zorla mı çalıştırılıyor” diye düşünmeden edemiyorum. "Görevim neyse yapayım da maaşımı alayım” anlayışı gözlerimizi ve burnumuzu kapatarak bir gülzardan geçmek gibidir. Hiçbir güzelliğe dikkat etmeden öylesine bir yaşayış…Oysa yüzümüzdeki sıcacık bir gülümseme ve samimi bir ilgi karşımızdakilerden çok bize hayatı kolaylaştıracaktır.
Çoğunca bir insanın iş yapışından ruhunun güzelliklerini , doluluğunu anlayabilirsiniz. Park bahçelerinde çalışan hanımların, beylerin bazıları” bu çiçek buraya dikilecek” görev bilinciyle fideyi toprağa koyuyor, üstünü örtüyor, tamam… Ama bazı görevliler var ki; çiçeği evdeki saksısına eker gibi özenle, ellerinin hareketlerine yansıyan bir sevgiyle toprakla buluşturuyor. İkisi de aynı işi yaptığı halde birincisi eliyle, ikincisi ruhuyla hizmet ediyor.
Bulunduğu yeri iş diye görmeyen insanlara hayranlığım o yüzden hep olacak.
İstanbul'da atandığı cami yerleşim yerlerinin biraz uzağında olan imamın önünü kesen birkaç genç para istiyorlar. İlk seferinde cebindeki parayı veriyor , ertesi gün tekrar .Bu
sefer” yanımda para yok, gelin sizinle anlaşma yapalım. Ben sizin karnınızı çorba yapıp doyurayım” diyerek camiye çağırıyor. Gençlerle güzel bir iletişim kuran imam; çorba ile başladığı bu yolculukta onları madde kullanımından uzaklaştırıp, dertleri ile ilgileniyor. Ailesinden uzak olanların barışmalarını, irtibatlarını sağlayıp etrafında yardımı ile üst- baş, ayakkabı ihtiyaçlarını giderip, bir iş bulmalarinda yardımcı oluyor ..
Güzelleşen gençler, madde eğiliminde olan diğer arkadaşlarına ulaşıp; çıkış yolunun bu olmadığını, hayata tutunmak için temiz bir gayreti tercih etmeleri gerektiğini anlatıyor ve bir iyilik hareketi genişleyip, insan kazanım seferberliğine dönüşüyor. Camii tam da İslamdaki yerini; dertlerin konuşulup, çözüm üretildiği, insanların birbirinden haberdar olduğu gerçek şeklini buluyor.
Hayranım işine ruhunu katan aşk ile hizmet eden her yüreğe…
PUZZLE
İNSAN OLALIM
ÇORBA
ŞEHİTLERE SÖZÜMÜZ VAR
BURUK TESELLİ
AZ ‘I ÇOK YAPANLAR
KAPI KAPI
İNCELİKLER
KIR AĞASI
BİZ YAPTIK BİZ