HANGİ TUŞ

       

 Çok özel, çok gizli bir an paylaşılırdı. Kan kardeşi olmaya karar verdiğin arkadaşın ile el parmaklarından herhangi birinin üzerine küçük bir çizik ya da iğne batırılır, çıkan bir damla kan,parmaklarınızı sımsıkı tutarak birbirine karıştırılır ve gözlerinize vuran sevinçle kucaklaşarak:

-  Artık sen benim kan kardeşimsin….      Günümüzde pek duymadığım ama bundan 20-25 sene öncesine kadar arkadaşların arasından kardeş seçme merasimiydi bu.

  İnsan anne- babasını, kardeşlerini seçemez. Oyüzden onları sadece kardeş oldukları için sever.Ama arkadaşlarını, dost eylediklerini seçmek kendi iradesidir.

  İşte; arkadaşların arasından birini kendine "kan kardeşi” eylemek bu seçilmiş kardeşliktir. Artık kimseyle paylaşmadığın sırlarını kan kardeşinle paylaşır, onun sırrını saklar, her derdini dert edinir , her sevincini kendinin gibi yaşar,birbirinizi hep damardaki kan mesafesinde yakın hissedersiniz…

  Şimdi dostluklar çoğunca klavye mesafesinde.İnsanlar sosyal medyasındaki takipçilerininsayısıyla övünüp, onları dost ediniyor. Oysa onlarla paylaştığı hayat; göstermek istediği sahte görüntüsü. Kalbini açıp, emanet edeceği bir dostluk değil..

  Bir sanatçıyı, ünlüyü, youtuber takip ettiğinde;sen onun sana göstermek istediği hayatının her ayrıntısına vakit ayırıyorsun, en kıymetli şeyini,zamanını harcıyorsun. Peki ; o senin hayatına ne kadar bakıyor?. Sen onun için rakamdan daha fazlası oluyor musun?.

  Klavye dostluğu; fikirleri paylaşmak için,ruhumuzu geliştirecek bilgiler için müthiş güzel bir teknoloji ama dostluk için yeterli değil.

  Bir sarılmanın , göz göze gelmenin, bir çay içmenin, ağlamanın, gülmenin, dertleşmenin,sevinçle haykırmanın karşılığını hangi tuş verebilir?..


Yazarın Diğer Yazıları