GELENEKSEL TIP

Aşı olsak mı olmasak mı? Antibiyotik almalı mıyız ?Ağrı kesiciler ağrıyı bloklar mı? Öksürük iyi midir yoksa tedavi mi edilmeli ?

    Yıllardır geleneksel tıp- modern bilim tartışması devam eder gider .

   İnsan var oldukça da devam edecek. İnsan kendi tecrübesiyle muhtaç oluşuna göre ikisi arasında gidip gelecek ve daha nice yollar deneyecek.

    Hastalığın tedavisinden, dermanını aramaktan daha güzeli hastalığın önleyici, koruyucu tedbirleri almak. Güçlü bir anatomi, bağışıklığı sağlamak.

    Ben naçizane biraz doğallığı sevenlerdenim. Elime bir ilaç alınca hemen yan etkilerini okuyup” acaba muadili bir anneanne ilacı var mı?” araştıranlardan .

   Kanser tedavisi gördüğü için ilaç kullanamayan bir yakınımın, kulak iltihabı ve ağrısında sıkılmış soğan suyunu kulağına damlatarak tedavisine şahidim.

    Annemden öğrendiğim ve çevreme uyguladığım” alevli bardak çekme” en büyük favorim.

    Kekik iksiri her gün 2 damla bağışıklık için denenmiş binbir devalardan…

    Büyüklerimden duyduğum; önceki yıllarda yapılan bir uygulama, özellikle Adana'da, sırıkçı. Köy köy gezen bu insanlar ; kavaldan daha ince bir sırığın ucuna tülbent sarıp, ağızlarına alarak diğer ucunu bebeklerin burnuna getirip kuvvetli bir içe çekilişle genizi temizleyerek şimdiki geniz eti ameliyatını yaparlarmış.

    Vücutta düşme ya da darbe ile ölüm derecesine varacak kadar kuvvetli bir morarma ve bayılmalarda; vücut yeni kesilmiş koyun derisine sarılarak tedavi edilirmiş.

    Bir diğer uygulama; bebeklerin dilaltı iplerini koparmak. Yeni doğan birkaç aylık hatta daha da büyük bile olabilir. Bebeğin süt emmedeki sıkıntısından anlaşılan bu durumda ,dilin altındaki ip kadar ince bir damar iğne takılarak çekiliyor ve dilin alt damak bitişiği rahatlatılıyor.

    Akupunktur ,hacamat derken tecrübe edilmiş pek çok uygulama var.

    Her söze kapılmadan, çok iyi araştırarak, büyüklerin tecrübelerinden faydalanarak, doğal beslenme ile vücudu kuvvetlendirerek geleneksel tıbbın kapısı çalınabilir…

    Dert bulunan, deva aranan…. Kim bir derde düşer arar devasını….


Yazarın Diğer Yazıları