ENGELSİZ

1990 ‘lı yıllardı sanırım… Ekranların en sevilen bilgi yarışmalarının belki de ilklerinden olan bir programda herkesi ekrana kilitleyen görme engelli bir genç bayan vardı. Küçüklüğümde gözümde bilgisi ile büyüyen kahramanlardan biriydi.

Doğuştan sahip olduğumuz bir sürü zenginliğimize rağmen ;(gören gözlerimiz ,işiten kulaklarımız, yürüyen ayaklarımız, tutan ellerimiz ve vücudumuz gibi) hepimizin zaman zaman ümitsizliğe düştüğü, yaşamı tatsız bulduğu” şanssızım ben "dediği oluyor.

Hep gülmeye odaklandığımız için olsa gerekir; her gülümsemenin içinde bir damla gözyaşı ,sayısız alınteri gizlendigini unutuyoruz.

Oysa beynin sağlamsa vücudunun neresi engelli olursa olsun” başarabilirim” diyenlerin hikayesi saymakla bitmeyecek kadar çok ve bana ne zaman gücüm azalsa enerjimi depolatan güzelliklerle dolu…

Dünyanın en ünlü akrobatı kabul edilen Bowen ,on çocuklu bir ailenin son çocuğu olarak ayakları beline bitişik doğar. Aileye destek olmak için bir çiftlikte çalışır ve elleriyle yaptığı işlerde öyle ustalaşır ki bir sirkin yetkililerinin dikkatini çeker ve akrobasi de azmin zaferi olur.

Ankara'da yaşayan Eşref Armağan 41 yıldır resim yapıyor ve gözleri görmeyen bu ressamın çizdiği resimler dünyaca tanınıyor.

İçki düşkünü ,sert bir babanın zoruyla kilisede piyano çalmaya başlayan Beethoven ,başarılarla ilerlerken kulakları duymaz olur ve ünlü dokuzuncu senfonisini bundan sonra üretir.

1967 ‘de sağ eli olmadan doğan Jım, beyzbol kariyerinde on yaşında profesyonel olur. 1986 Olimpiyatları'nda da altın madalya alır.

Bugün bir sürü tabloya ,hediyelik eşyaya ilham olan Frida; daha altı yaşında geçirdiği çocuk felci yüzünden tahta bacaklıdır hatta sayısız ameliyat geçiren ünlü ressamın resme bundan sonra başladığı söylenir.

Üstat Cemil Meriç, görme yetisini kaybettiğinde 38 yaşında ama bir pınar gibi hayat veren fikirleri devam ediyor. Rooswelt, Stephen Hawking vs vs …

Çevremizde dünyaca bilinen bu isimlerden çok daha fazlasını yapan belki onlarca isim vardır. Engellerine rağmen, bizi tarihimizden

utandıran… Evet nasıl doğacağımızı seçmedik ama talih; sadece senin üstünde gelişen değil, senin çabana bağlı olandır.

Bir zamanlar” Mein Balıkçısı” diye meşhur bir adam varmış . Mein yakınlarında çok az balık tutulduğu halde bu adam ne zaman balığa çıksa boş dönmezmiş. Adam bu yüzden para kazanırken talihi de dillere destan olmuş. O kadar ki; birinin fazla talihli olduğunu anlatmak için "Mein Balıkçısı” gibi demek adet haline gelmiş. Günün birinde balıkçı ölmüş, cenaze için evine gelenler adamın evinde balık ve su üzerine zengin bir kütüphane olduğunu hayretle görmüşler. Adamın neden hiçbir balıktan boş dönmediği o zaman anlaşılmış.

Bir öğretmenimiz hep zeki olmanın değil; zekayı çürütmeyen ve doğru bilgide kullanan bir azmin daha kıymetli olduğunu söylerdi. Hayatımız boyunca ümidimizi kıran pek çok olay yaşayacağız. Hatta bize” senden bir şey olmaz, yapamazsın” diye kapıları kapatanlar olacak ama eğer kalbiniz inanıyor ve beyniniz sağlamsa mutluluk Ve başarı ile aranızda sadece aşılması gereken bir mesafe var ve siz bunu yapabilirsiniz….


Yazarın Diğer Yazıları