DAĞIN TEPESİ

Dört yıldır düzenli olarak bu köşede yazıyorum. Her hafta bir konuyu kendi penceremden , okulda öğretilen tarafsızlık ilkesine bağlı kalarak, günlük hayattan notlar gibi paylaşıyorum ama 7 Ekim'den itibaren bende her türlü ilke önemini kaybetti.
    Her hafta bir konuyu yazmam gerekirken;  kalemimden ,dilimden, gönlümden Filistin hariç hiçbir şey dökülmüyor. Uyanır uyanmaz yeni bir bomba atıldı mı? Kaç çocuk daha bu hayata ben uyurken yelken açmadan gitti? Diye sayıya indirgenmiş  haberleri almanın ve yeterince bir şey yapamamanın utancıyla güne başlıyorum.
    Hayatı devam ettirmeye olan ümidime  rağmen yediğim yemekte, içtiğim suda, elektriğin düğmesine basarken, her türlü rutinimde;  içimde bir eziklik ve ince bir sızı ile karşılaşıyorum. Mazlum masumlar mıh gibi aklımdalar !..
   Sonra bir yerden geçerken hâlâ İsrail terör devletine açıktan desteğini ilan eden kafelerin, yemek yerlerinin içini dolduran insanları görünce aynı olayları, aynı dünyada mı yaşıyoruz? Şüphesine düşüyorum .
   Tarihin gördüğü en acımasız katliam yaşanırken;  binlerce masum çocuk bedeni savunmasız parçalanırken,  tarafsız olmak hatta teröre hak verebilmek duyarsızlığın çok üstünde bir kelimenin içine sığması gerekiyor..
     Biliyorum ve ümidim o ki; yöneticiler yetersiz hatta terör yanlısı olsa da tüm dünyada insanlar mazlumun yanında olarak bu insanlıktan çıkmış zulmü bitirecekler. 
    Seksen yedi  yaşındaki kör bir adamdan yaşamla ilgili öğüt vermesini isteyen Ortiz'e adamın cevabı:
- Delikanlı;  koşarken dağın tepesine bak, gözlerini dağdan ayırma .Kilometrelerin ayaklarının altında eriyip gittiğini hissedeceksin, çalılıkların, ağaçların hatta ırmağın üzerinden atlayıp geçtiğini hissedeceksin.
    Ne zaman hayatın zorluklarıyla yüz  yüze gelirsen daima dağın tepesine bakmayı hatırla. Böylece hiçbir mesele ne kadar büyük görünürse görünsün senin cesaretini kıramaz.
    Küçüğünün,  büyüğünün göğsüne yerleşmiş vatan aşkı, haklılıklarından doğan asalet, Allah'a olan imanlarının vermiş olduğu güç,  hak davaları uğrunda şehit olurlarsa cennetin kendileri için süslendiğine olan teslimiyetleri  ile bir avuç zann edilirken bir volkan olduklarını tüm dünyaya gösteren Filistin halkı ve mücahitleri gözlerini kendi özgürlüklerine, yetmiş  hatta yüz  yıldır yaşanan zulmün bitmesine, dağın doruklarına diktiler. Onları hiçbir zorbalık, zorluk teslim alamaz.
    Can verir canânı veremez onlar…..
 

Yazarın Diğer Yazıları