ÇÜRÜK SESLER
İçi çürümüş insanlar var; sahte, gösterişli hareketlerle, kabadayılık özentisi racon replikleri kullanarak çürümüşlüğü süslemeye çalışan.
12 canımızı şehit vermişken, ciğerlerimiz pare pare olmuşken, elimizden gelen” Allah'ım vatanın bölünmezliği ,kirli ellerin temizlenmesi, al bayrağın dalgalanması uğruna, canlarını cennet karşılığı veren bu korkusuz yiğitlerin ailelerine sabır ver, kalplerine sekinet indir”diye rahmet dileyerek dualar etmek….
75 gündür, daha öncesiyle 1947'den beri bebeklerin, savunmasız kadın ve çocukların üzerine bombalar yağdıran tarihin gördüğü en sadist,en zalim millet israil'i boykot etmek, bebeklerin seslerini duyurmak için yapılan bir eylemde kadın ve çocuklar sessiz bir şekilde yürürken geçtikleri yolun üzerindeki bir kafeden sahte kabadayı olandan biri bağırıyor:
- Şehitlerimiz var, Filistin için yürümek ne?
Kalabalığın içindeki çocuk sayısının fazlalığından dolayı; onlar korkmasın diye hiçbir tartışmaya girilmeden yürüyüş devam ediyor, fakat insan soruyor:
- Merhamet sınırlı sayıda verilmiştir de birilerine gösterince başkasına kalmaz mı?
- Ya da aynı siyonizmin savunduğu gibi merhamet sadece bir kavme mi aittir?
Yürüyüşte ki bu insanlar 75 gündür şehit olan 9 bini aşkın bebeğe, Gazze'deki 20 bini bulan şehitlere dua ederken aynı anda bizim vatanımızda ki tüm şehitlere ve o gün kaybettiğimiz 12 şehide bu dua ile seslenirken; sen bir kahvede oturup nargilenin içip, çayını höpürdetirken çürümüş naralarla vicdan temizliyorsun!..
Yeter artık canımız yanarken bu sahtelikler marâzi kalıyor .Biliyoruz ki Gazze'yi kan gölüne çeviren de, bizim vatanımıza göz dikip terör kaynaklarını besleyen de Amerika-İsrail ‘in ortak eli.
Şehit evlerinde tüm yarın kalmışlıklara rağmen şehidin yakınları "vatan sağ olsun, canımız feda olsun” derken; sizin olmayan merhametinizin sadece huzur bozmaya dair olması eğreti oluyor.
Bu millet bu tuzağa düşmez. Devlet şehidin bir canına misliyle karşılık alır ,vatana uzanan pis ellerin kökünü kazır.
Zalime karşı, zulme karşı bir arada olmayı beceremediğimizde hiçbir bağırmanın sahiciliği, hiçbir hareketin haklılığı kalmamıştır…
Yazarın Diğer Yazıları