Kutup Yıldızı
O KADAR MI ZOR?
Yıldız mı, Ay mı, Kara Delik misiniz?
Değerli Galibiyet
Ruhun şad olsun ağabey
Konya için tehlike çanları çalıyor
HER NEFİS ÖLÜMÜ TADACAKTIR
MUSİBETLER BİZİM ESERİMİZDİR
Eğitim de denetim de şart
FACİALAR KADER DEĞİL
MODERN DÖNEM ARAP EDEBİYATÇILARININ TÜRKİYE VE TÜRKLERE BAKIŞI 1
Futbol hatalar oyunu derken bunu kastetmemiştik
SURİYE
AVRUPA’NIN KARANLIK TARİHİ
ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -3-
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Alfa Romeo Junior
Küresel ısınma yakın gelecekte Avrupa'nın felaketi olacaktır. Nasıl mı? İzaha çalışalım.
Bilindiği gibi Batı sanayileşirken fosil yakıtlar (kömür, petrol v.s.) kullandı. Atmosfere salınan karbon küresel ısınmaya neden oldu. Buzullar erimeye, deniz seviyesi yükselmeye başladı.
İlim adamları, son yüz yılda denizlerin 20 cm yükseldiği tespitinde ve 2100 yılına kadar yaklaşık 1 metre daha yükseleceği tahmininde bulunuyor.
Dünyanın dev şehirlerinin deniz kıyısında olduğu, tatil beldelerinin, fabrikaların, nükleer tesislerin sular altında kalacağı düşünüldüğünde felaketin korkunçluğu açıkça ortaya çıkmaktadır.
İngiltere ile Kanada, Fransa ve İspanya da ABD ile yaklaşık aynı enlemlerdedir. Fakat Avrupa Kanada'dan da, ABD'den de çok daha sıcak bir iklime sahiptir. Çünkü; Gulf Stream sıcak su akıntısı Batı Avrupa kıyılarını ısıtırken; Kanada ve ABD kıyılarından geçen Labrador akıntısının soğutucu etkisine maruz kalır.
Gulf Stream, kutup ve ekvator sularının sıcaklık farkından kaynaklı bir sıcak su akıntısıdır ki; Avrupa'ya hayat verir. Küresel ısınma ile sudaki sıcaklık farkı azalınca Gulf Stream akıntısı bitecek, Avrupa soğuyacak ve felaket yaşayacaktır. Yani Batı, sanayileşmek ve zenginleşmek uğruna ayağına kurşun sıkmıştır.
Allah "Başınıza gelen her musibet kendi yapıp ettikleriniz yüzündendir;…” (Şuara Suresi 30) "İnsanların kendi elleriyle yapıp ettikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu. Böylece Allah -dönüş yapsınlar diye- işlediklerinin bir kısmını onlara tattırıyor.” (Rum Suresi 41) buyuruyor. Daha açık bir ikaz olabilir mi?
Tarihe baktığımızda iklim değişiklikleri, yeni ticaret yollarının bulunması gibi küresel çaptaki olaylar mevcut medeniyetlerin çökmesini, yeni medeniyetlerin yükselişini beraberinde getirmiştir.
Mesela; Orta Asya'daki kuraklık Türklerin göçüne, coğrafi keşifler ve Ümit Burnu yolunun bulunması İslam Coğrafyası'nın gerilemesine ve Avrupa'nın yükselişine neden olmuştur.
Günümüzde yaşadığımız küresel ısınma da bu kadar köklü değişikliklere neden olacak önemdedir. Daha da önemlisi değişimleri ve sonuçlarını doğru okuyabilmektir. Ben şöyle okuyorum:
Birincisi: "Enerji fakiri Avrupa, gelecekte çok daha fazla enerjiye ihtiyaç duyacaktır.”
İkincisi: "Batı, büyük ve zengin kıyı şehirlerini taşımak gibi bir yükün altına girecektir.”
Üçüncüsü "Batı, gücünü Çin'in yükselişini engellemek için harcayarak yıpranacaktır.”
Dördüncüsü: "Rusya-Ukrayna savaşı ile gün yüzüne çıkan Batı Dünyası arasındaki ihtilaflar, buz dağının görünen yüzü olup artarak sürecektir.”
Beşincisi "Zaman, gelişmişlik ve ilerleme parametreleri yönünden Batı aleyhine, Türkiye ve Doğu lehine ilerlemektedir.”
Yakında Karadeniz doğalgazı devreye girecektir. 572 yıllık ihtiyacımızı karşılayacak D. Akdeniz doğalgazdan da payımızı alırsak Türkiye enerji ithal eden değil, ihraç eden ülke olacaktır.
Güneşi, rüzgârı bol Türkiye yenilenebilir enerjide ön alır, petrol, doğalgaz bölgelerine yakınlığını ve enerji nakli konusundaki avantajlarını kullanır, Türk Cumhuriyetler, İslam Âlemi ve Afrika ile ilişkilerini sağlam temellere oturtursa Avrupa'yı kendisine bağımlı hale getirebilir. Getirecektir de…
"Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir! Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!”
Selam ve dua ile…
MUSİBETLER BİZİM ESERİMİZDİR
BİR DÜNYA DELİSİ: TRUMP
AİLE KURUMU TEHDİT ALTINDA
MEMUR VE EMEKLİ ZAMLARI ÜZERİNE…
PKK ÖCALAN’I TAKAR MI?
SURİYE’YE “OSMANLI YÖNETİM MODELİ” LAZIMDIR.
TÜRKİYE VE SURİYE: DAHA GÜZEL GÜNLERE
SURİYE’NİN YENİ DÜZENİ İÇİN TAVSİYELER
TÜRKİYE VE SMO SURİYE’DEKİ OYUNU BOZDU
DEVLETİN İHMALLERİ VE GENÇLİK