AHİRETİ ÖNCELEYEREK DÜNYA NİMETLERİNDEN FAYDALANMAKTA BİR SAKINCA YOKTUR
DEVLETİN İHMALLERİ VE GENÇLİK
Sınırları Zorlarken 2025 Mesajı
Öğretmenlik Akademisi eğitim fakültelerine anlatılmalı
DELİLER, DAHİLER, KAPILAR, KÖPRÜLER SEN BEN O
Fedakârlık sırası yüksek gelir gruplarında…
DÜNYA EDEBİYATLARINDA ŞEHİR VE ŞEHİRLİ İNSAN
KAİNATIN AŞKI
Kaybedilen İki Puan
Zahmetten Kaçarak Rahmete Ulaşılabilir mi?
İnce Minaremizi İsteriz
İNSANIN KÖLELEŞTİRİLMESİ VE YENİDÜNYA DÜZENİ
Bugünlerde araçlarda kış lastiğinin önemi ve zamanı
ABD’nin Ortadoğu Haritası
Alfa Romeo Junior
Konyaspor Sezonun En İyi Oyununu Oynadı
ÖCALAN SİLAH BIRAKIN DERSE NE OLUR?
KONYALISIN ETLİEKMEK
Döviz artıyor. Altın artıyor. Fiyatlar artıyor.
Elbette bu durum ülkemiz insanını üzüyor. Ama muhalefet partileri seviniyor.
"Yaşasın, ekonomi kötüye gidiyor” diye bir zil takıp oynamadıkları kaldı.
"Hayat pahalılığı iktidara kaybettirecek, iktidara geleceğiz” diye ağızları kulaklarına varıyor.
İktidarı ben de eleştiriyorum. "Düşük faiz, üretim, ihracat ağırlıklı bir ekonomi modeli”ne geçecektiniz de on dokuz yıldır aklınız neredeydi? Diyorum.
Ama iktidar ( katılırsınız-katılmazsınız, başarılı olur-olmaz,) bir model sunuyor.
Siz iktidara gelince neler yapacaksınız kardeşim? Onu söyleyin.
İşçinin, köylünün, dar gelirlinin zor durumda olduğunu dile getirmek kolaycılıktır.
"Yaptırmayız, yaparlarsa paralarını ödemeyiz” diye bağırmak, "temel atmama töreni” yapmak "Erdoğan gitsin de ne olursa olsun” demek siyaset de değildir, çözüm de.
Muhalefet partilerinin ekonomiyi nasıl düzelteceklerine dair sundukları bir model var mı?
Muhalefet partilerinin, terörle mücadelede, dış politikada, sağlıkta, sosyal meselelerde, imarda, işsizliği önlemede, teknolojide, - Türkiye'yi ve insanımızı ilgilendiren tüm meselelerde- bir programı var mı?
Abdülhamid'i tahttan indirmek için uğraşan Filozof Rıza Tevfik pişmanlığını şöyle dile getirir:
"Nerdesin Şevketlim Sultan Hamîd Hân,
Feryâdım varır mı bârigâhına,
Ölüm uykusundan bir lahzâ uyan,
Şu nankör milletin bak günahına” diye
Abdülhamid'e şiddetle muhalefet eden Süleyman Nazif de Abdülhamid'den sonra iktidara gelen İttihat ve Terakki'yi eleştirerek, istibdat dedikleri döneme özlemini şöyle dile getirir:
"Dem-be-dem coşmakta fakr-u ihtiyaç,
Her ocak sönmüş ve susmuş, millet aç,
Memleket matemde, öksüz taht u taç,
Hasret olduk eski istibdada biz”
Sayın Erdoğan'ın iktidarının da elbet bir sonu vardır. Ama, iktidara gelecekler -kim veya kimler olursa olsun-, Erdoğan'ı aratmamalıdır.
Rahmetli Özal, 1983 seçimlerinde TV'ye çıktı. Kalemi eline aldı. "Bana oy verirseniz şunları şunları yapacağım” dedi. Millet O'nu iktidara getirdi.
"Yaptırmam” diyen Necdet Calp ancak sonuncu olabildi.
Demem o ki; iktidara talip olanlar milletin önüne projeleriyle gelmelidir.
CHP'nin "güdük eşeğin kuyruğu gibi” yerinde sayması, tüm seçimleri kaybetmesi bundandır.
Milletin "kime, neden oy vereceğini” bilmeye hakkı vardır.
Bu millet ariftir.
Öyle "boş kuyuya taş atmaz”…
DEVLETİN İHMALLERİ VE GENÇLİK
KURTULUŞ İSLAM’DADIR…
KONSERLERE AKITILAN MİLYARLAR
KAYYUM TUZAĞI
ÖCALAN MUHATAP ALINAMAZ
FETÖ ÖLDÜ, ANLAYIŞI ÖLMEDİ.
İSRAİL TEHLİKESİ KAPIMIZA DAYANDI
SİBER İCAT OLDU, MERTLİK BOZULDU
TOPLUMDA ÇÜRÜME BELİRTİLERİ VE TEDAVİSİ
NARİN CİNAYETİ VE İDAM