YÜZYILIN SOYKIRIMI SONRASI BARIŞ
Kutup Yıldızı
O KADAR MI ZOR?
Yıldız mı, Ay mı, Kara Delik misiniz?
Değerli Galibiyet
Ruhun şad olsun ağabey
Konya için tehlike çanları çalıyor
HER NEFİS ÖLÜMÜ TADACAKTIR
MUSİBETLER BİZİM ESERİMİZDİR
FACİALAR KADER DEĞİL
Eğitim de denetim de şart
MODERN DÖNEM ARAP EDEBİYATÇILARININ TÜRKİYE VE TÜRKLERE BAKIŞI 1
Futbol hatalar oyunu derken bunu kastetmemiştik
AVRUPA’NIN KARANLIK TARİHİ
ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -3-
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Alfa Romeo Junior
Şam’da bir çocuk ağlıyor.
Kanlar içinde yatan babasının başında feryat ederek…
Yağan bombalara aldırmadan…
Beyoğlu’nda bir diskotek, rengarenk ışıklar, yarı çıplak kadınlar, kesif bir içki kokusu…
Çakırkeyf, hayvani hisleri kabarmış erkekler…
Gazze’de bir kadın ağlıyor.
Kanlar içinde yatan çocuğunun başında feryat ederek…
Ölümün soğuk nefesine aldırmadan…
Sıcacık evler. Tuzlar kuru. Mükellef bir akşam yemeği, üstüne çaylar içiliyor.
Şen kahkahalar, keyifler yerinde, dizi izleniyor.
Ölenlere acımayı, onlar için bir şeyler yapabilmeyi akıllarına bile getirmeden.
Halep’te ambulans sireni…
Bombalanarak yıkılan binanın enkazındaki ölü ve yaralılar.
Müteahhit Ahmet, bina yapmakla meşgul.
Vatandaş Mehmet, borsadaki hisselerinin düşmesine üzülüyor. Aynı akıbeti düşünmeden.
Sultan Ahmet’te Cuma Namazı. “Müslümanlar kardeştir ” ayeti kubbede hoş bir sada. O kadar…
Bir uzuv acı çekerse, bütün vücut acı çekmez mi? Ama çekmiyor.
Yüz binlerce kardeşi öldürülen cemaat dağılır mı? Ama dağılıyor.
İslam aleminin dağılışını simgeler gibi…
Mısır’da şehit Esma’nın babası ve beş yüz yirmi dokuz arkadaşının idam kararı.
İnsanlık susuyor, BM susuyor, Geziciler susuyor, İslam alemi susuyor…
Zalim dünya, ağaç kadar, karetta karetta kadar değer vermiyor Müslümana. İnsanlık can çekişiyor…
Eskiden gönlümüz birdi, kalplerimiz bir çarpardı.
Tırnağına diken batsa, bizim yüreğimiz kanardı.
Uzak uzak yerlerde, ayrı ayrı diyarlarda; ama yakındık.
Her zaman aynı düşündük, aynı tavrı takındık.
İki satır lâf, iki mısralık şiirdik.
Acılarınız acımızdı, gönülden geçeni bilirdik.
Korkma ey din kardeşim!
Rabbin gönlündeyiz, baştayız.
Ama ne diye oyunda oynaştayız?
Belki Fatih’in İstanbul’u fethettiği, belki Fatihler yetiştiren yaştayız.
Duygular var, ama gücümüz yetersiz.
Düşünceler var, ama sayfalar yetersiz.
Uzun sözün kısası desem ki sana, uzaklığı kaldırmak için aradan,
Gönlümüzden kalbimizden ayrılıkları temizlesin Yaradan,
“ Ne sen, ne de ben” , “Biz” demeye yar mısın?
“Zulme dur diyen ümmet” olmaya,
Var mısın ?
MUSİBETLER BİZİM ESERİMİZDİR
BİR DÜNYA DELİSİ: TRUMP
AİLE KURUMU TEHDİT ALTINDA
MEMUR VE EMEKLİ ZAMLARI ÜZERİNE…
PKK ÖCALAN’I TAKAR MI?
SURİYE’YE “OSMANLI YÖNETİM MODELİ” LAZIMDIR.
TÜRKİYE VE SURİYE: DAHA GÜZEL GÜNLERE
SURİYE’NİN YENİ DÜZENİ İÇİN TAVSİYELER
TÜRKİYE VE SMO SURİYE’DEKİ OYUNU BOZDU
DEVLETİN İHMALLERİ VE GENÇLİK