Uçak Krizi, Türkiye’yi Pasifleştirme Projesi miydi?

Suriye sınırında istemediğimiz şeyler oluyor.

Rusya PYD ile işbirliği yapıyor. PYD’nin Fırat’ın batısına geçmesi için muhalif güçleri bombalıyor.

Yanı başımızdaki kardeşlerimizi, Bayır Bucak Türkmenlerini vuruyor.

Lazkiye’de ve Suriye’nin değişik yerlerinde havaalanı inşa ediyor. Askeri üsler kuruyor. Bölgeye SA-22 uçaksavar füzeleri  ve S 300 füzeleri yerleştiriyor.

Bunlarla da yetinmiyor. PKK’ya fikri, istihbari, askeri ve lojistik destek veriyor.

Türkiye karışsın, “iç meseleleriyle uğraşırken Suriye ve bölge konusunda başını kaldıramasın” istiyor.

Rusya; Suriye ve Bölge menfaatleri açısından bu etkili adımları atarken, en hayati menfaatlerimizi ihlal edip sinir uçlarımıza dokunurken, Ankara “cılız demeçler vermekten öte bir şey yapmıyor/yapamıyor.”

Hükümetin uçak krizinden sonra sesi kesildi. Türkiye “içine kapandı” sanki. En azından görüntü bu.

Rus uçaklarının, Türkiye’yi “düşürürsek kriz çıkar, düşürmezsek egemenliğimizi ihlal edenlere boyun eğmiş oluruz” ikilemi ile karşı karşıya bırakmak için sınırlarımızı ihlal ettiği anlaşılıyor.

Türkiye, Rus uçağını düşürmeyi tercih etti. Kriz çıktı. Krizden sonra Hükümet “sus-pus” oldu.

Rusya’nın bölgede söz sahibi olmasını kim sağladı?

Başta stratejik ortağımız (!) müttefikimiz (!) ABD olmak üzere Batılı dostlarımız. (!)

PKK’nın Suriye kolu PYD’ye havadan silah indiren, destek veren de aynı dostlarımız. (!)

Rusya da PYD ile müttefik.

Rus uçaklarının sınırlarımızı ısrarla ihlal etmesi ile çıkarılan uçak krizi, Türkiye’nin Suriye ve bölge menfaatlerini koruma konusunda pasifleştirilmesi için “ABD- Batı-Rus ortak bir projesi” miydi acaba?

Sonuçlarına bakınca bunun kuvvetli bir ihtimal olduğu görülüyor.

Düşman gibi görünen ABD ve Rusya’nın Suriye ve Bölge politikaları neden bu kadar örtüşüyor?

Çünkü; hem ABD hem de Rusya PYD öncülüğünde Suriye Özerk bir Kürt devleti kurdurmak istiyor.

Türkiye’nin büyümesi ancak, güneyinde uydu bir Suriye Özerk bir Kürt devleti kurdurmakla tarihi ve kültürel bağları olan İslam Coğrafyası ile irtibatını kesmekle durdurulabilir. 

Türkiye’nin güneyinde Özerk Kürt devleti kurdurmak, İsrail’in bölge güvenliği için de çok önemlidir.

ABD ve Rusya, sünni çoğunluğa karşı, -ikinci İsrail- İran’ı bölgede yükseltmek istiyor.

Kuzey Irak Özerk Kürt Devleti’nden sonra, Suriye Özerk Kürt Devleti’nin kurulması ikinci adımdır.

PKK’nın şehirlere inmesi, bir kısım il ve ilçelerimizde özyönetim ilanına kalkışması, Barzani’nin bağımsızlığı dillendirmesi, ABD ve Rusya’nın PYD’ye destek vererek Suriye Özerk Kürt yönetimi kurdurmak. istemesi önceden hazırlanmış masonluğun, uluslararası bir planın parçalarıdır ve hep birbiriyle bağlantılıdır.

Bu kritik günlerde ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’in Türkiye ziyareti de tesadüf değildir.

Joe Biden, bölgenin uluslararası plana göre dizaynı için Türkiye’yi ikna etmeye çalışacaktır.

 İslam Ülkeleri eksenli yeni ittifak arayışlarına girmedikçe, -Allah’ın açık uyarısına muhalefet ederek- Hristiyan ve Yahudileri dost edindikçe Türkiye’nin başı dertten kurtulmayacaktır…