Sisi’ye Özendiler, Pisi Pisi Oldular

15 Temmuz, tarihimizin en acı, ama bir o kadar da gurur günü.

Acıdır. Çünkü dindarlık kisvesi altında halkın yardım ve desteği ile güçlenmiş, devlette kadrolaşmış, askeriyede üst mevkilere gelmiş FETÖ haşhaşileri çılgın ve acımasız bir askeri darbeye teşebbüs etmiştir.

 15 Temmuz tarihimizin en gurur verici günlerinden biridir. Çünkü bu darbe teşebbüsü Milletin iradesine sahip çıkma feraseti, kararlı tutumu, Allah’ın yardım ve inayeti ile akamete uğratılmıştır.

Ancak FETÖ örgütünün piyon olduğu, uyanık olmadığımız sürece üst aklın yeni terör örgütleri ve akıl almaz yöntemlerle ilerleyişimize dur demek ve Milletimizi kontrolüne almak isteyeceği unutulmamalıdır. 

Amerikan Savunma Bakanlığı’nda İran ve Irak danışmanı olan, Türkiye ile ilgili yazılarıyla tanınan Michael Rubin’in, Newsweek’deki “Türkiye'de darbe sürpriz olmaz” yazısı çok manidar. İşte bazı bölümler:

“Türkiye'deki durum çok kötü, giderek daha da kötüleşiyor. Genel algı, Erdoğan'ın kontrolden çıktığı, bir paranoya içinde olduğu yönünde. Yolsuzluk diz boyu. Hiddetli çıkışları hem yurt içinde hem yurt dışında endişeye neden oluyor. Türklerde ve Türk ordusunda giderek, Erdoğan'ın Türkiye'yi bir uçuruma sürüklediği düşüncesi yerleşiyor. Erdoğan uzun süre önce Türk ordusunun belini bükmek istiyordu. İktidarının ilk on yılında hem ABD hükümeti hem de AB onu desteklemişti. Fakat daha sonra Erdoğan'ın içine düştüğü delilik ve otokrasi kuyusunun derinliğini fark ettiler. Peki ya Türk ordusu Erdoğan'ı devirmek için hamle yapar ve parmaklıkların arkasına atarsa. Erdoğan, Mısır Devlet Başkanı Mursi'nin yakaladığı sempatiyi de yakalayamaz.”

Yani hem piyonlarına yol gösteriyor, hem de sonun Mursi’den de kötü olur demeye getirerek Erdoğan’ı açıkça tehdit ediyor. Michael Rubin devam ediyor:

 “ABD darbeye karşı olsa da, yeni rejimle çalışacaktır. Darbe liderleri, tutuklu gazetecileri ve akademisyenleri salıvererek ve el koyulan gazete ve televizyon kanallarını gerçek sahiplerine geri vererektir.

Yeni yönetim Türkiye Kürtleriyle yakın ilişkiler kurarsa, Kürtler de bu yönetimi tanıyabilir. ”

                        Askeri darbe yapılacağından, yeni bir yönetim oluşacağından o kadar emin ki, tutuklu FETÖ’cü akademisyen ve gazetecileri salmaktan, gazete ve televizyon kanallarını iade etmekten, Kürtlerle (PKK ve PYD’nin bölücü emellerini kabul ederek) uzlaşmaktan, Onlar’ın darbe yönetimini destekleyeceklerinden bahsedebiliyor.

 Michael Rubin devamla: “Ne Avrupa ne de Amerikan kamuoyu Erdoğan'ın idamına sıcak bakmaz. Ancak bir yolsuzluk soruşturmasını ve uzun süreli tutukluluğunu kabul edeceklerdir.” Diyor.

Açıkça: “Darbe yapın. İdam etmeyin. Ama müebbete mahkum edin” talimatı veriyor.

Yazısına devam ediyor: “Dostlarını Erdoğan’a bağlayan şey iktidarda olmasıdır. Bir kez sarayından çıktığında kendini, mahkemedeki Saddam Hüseyin gibi, oldukça yalnız, güçsüz ve dağılmış şekilde bulabilir.”

Erdoğan’ın güçlü göründüğüne bakmayın. Düşürülürse çevresinde kimse kalmaz. Saddam Hüseyin gibi zavallı hale gelir demeye getiriyor. Erdoğan’ı “sonun Saddam gibi olacak” diye açıkça tehdit ediyor.

“Türk Ordusu Mısır'daki Sisi'nin oyun planını taklit edebilir.” Diyerek  FETÖ’ne yol gösteriyor. 

Michael Rubin: “Türkiye'deki siyaset ortamı daha da sallantılı hale gelirse kimse şaşırmasın.” Diyerek de darbeyi ima ediyor.

FETÖ’nün akıl hocalarının kimler olduğu açık değil mi? Söylem ve eylemleri ne kadar da örtüşüyor.

Neticede FETÖ’cüler Sisi'ye özendiler, Milletin şamarını yeyince Pisi-pisi oldular…


Yazarın Diğer Yazıları