AHİRETİ ÖNCELEYEREK DÜNYA NİMETLERİNDEN FAYDALANMAKTA BİR SAKINCA YOKTUR
DEVLETİN İHMALLERİ VE GENÇLİK
Sınırları Zorlarken 2025 Mesajı
Öğretmenlik Akademisi eğitim fakültelerine anlatılmalı
DELİLER, DAHİLER, KAPILAR, KÖPRÜLER SEN BEN O
Fedakârlık sırası yüksek gelir gruplarında…
DÜNYA EDEBİYATLARINDA ŞEHİR VE ŞEHİRLİ İNSAN
KAİNATIN AŞKI
Kaybedilen İki Puan
Zahmetten Kaçarak Rahmete Ulaşılabilir mi?
İnce Minaremizi İsteriz
İNSANIN KÖLELEŞTİRİLMESİ VE YENİDÜNYA DÜZENİ
Bugünlerde araçlarda kış lastiğinin önemi ve zamanı
ABD’nin Ortadoğu Haritası
Alfa Romeo Junior
Konyaspor Sezonun En İyi Oyununu Oynadı
ÖCALAN SİLAH BIRAKIN DERSE NE OLUR?
KONYALISIN ETLİEKMEK
Seçimleri geride bıraktık. Hamdolsun hiçbir olay yaşanmadı. Millet hür iradesiyle oyunu kullandı. Milli irade tecelli etti. Bu demokrasi olgunluğunun kaybedeni yok, ama kazananı çoktur.
Kazanan "Cumhur İttifakı”nın da, kaybeden "Millet İttifakı”nın da seçim sonuçlarını iyi okuması ve doğru değerlendirmesi gerekir.
Kazanan taraf, bir zafer sarhoşluğu içerisine girmemeli, Milletin kendisine verdiği yetkileri herkesin yararına, herkese karşı adil biçimde kullanmalıdır.
Kaybeden taraf, seçmenleri aşağılamaktan, suçlamaktan vazgeçmeli, "nerede yanlış yaptık?” diye kendilerini sorgulamalıdır.
Milleti millet yapan değerlerle çatışmamalı, aksine milletin değerleri doğrultusunda politikalar geliştirmeli, çözüm önerileri sunmalıdır.
Muhalefetin seçimleri "birbirine benzemeyenleri zoraki bir araya getirerek, onların alacağı oyları toplayarak” kazanılmayacağını anlamış olması lazım.
Seçimler ancak üretilecek hizmetlerle halkın refahına katkıda bulunarak, samimi ve dürüst davranarak, milletin kalbine, gönlüne girerek, onun gibi yaşayarak, onun gibi davranarak kazanılabilir.
Seçimden sonraki ilk beyanatında gördük ki; Sayın Kılıçdaroğlu bu dersi almamış.
Yani seçimden ders çıkarma ehliyetine ve liyakatine sahip değil.
Girdiği her seçimden -bu arada son seçimden de- mağlubiyetle ayrılmasına rağmen zafer konuşması yapar gibi "Buradayım, mücadeleye devam edeceğim” diyerek istifa etmeyeceğinin sinyalini vermiştir.
Yeri geldiğinde "Batılı devletlerde seçimi kaybeden istifa eder” diye Batı'yı örnek gösterir. Ama kendisi söz konusu olduğunda CHP Genel Başkanlığı koltuğunu kimseye bırakmaz.
Girdiği her seçimi kazanan Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı "diktatör” diye nitelendirir.
Ama girdiği her seçimi kaybettiği halde, koltuğa yapışmakta ve kendisini "demokrat amca” diye nitelendirmekte bir sakınca görmez.
Hal bu ki; Sayın Kılıçdaroğlu çıkıp "Sevgili halkım, seçimde mağlup oldum. Sayın Erdoğan seçimi kazandı. Kendisini tebrik ediyorum. Kendisi Tüm Türkiye'nin olduğu gibi benim de Cumhurbaşkanımdır” dese ne kaybeder? Hiçbir şey kaybetmez. Bence çok şey kazanır.
Kabul etse de, etmese de sonuçlar ortada. Bari centilmenlik yap. Nezaket göster.
Sayın Kılıçdaroğlu istifa etmezse ve de bu kafayla giderse daha çok seçim kaybeder.
Kaybetmekle kalmaz kendisine bel bağlayan, gönül veren seçmene de kaybettirir.
Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Sayın Kılıçdaroğlu'nun ana muhalefet lideri olmasından şikayetçi olduğunu da sanmıyorum.
Öyle tahmin ediyorum ki; bu saatten sonra Sayın Kılıçdaroğlu istifa etmemekte dirense de, CHP tabanı buna imkân vermeyecek, yeni bir lider arayışına girişecektir.
Ama partinin başına kim gelirse gelsin, milletin sosyal dokusu ve milli kodlarıyla uyuşmayan CHP'nin, -1950'den bu yana olduğu gibi- iktidar yüzü görmesi zor görünmektedir.
DEVLETİN İHMALLERİ VE GENÇLİK
KURTULUŞ İSLAM’DADIR…
KONSERLERE AKITILAN MİLYARLAR
KAYYUM TUZAĞI
ÖCALAN MUHATAP ALINAMAZ
FETÖ ÖLDÜ, ANLAYIŞI ÖLMEDİ.
İSRAİL TEHLİKESİ KAPIMIZA DAYANDI
SİBER İCAT OLDU, MERTLİK BOZULDU
TOPLUMDA ÇÜRÜME BELİRTİLERİ VE TEDAVİSİ
NARİN CİNAYETİ VE İDAM