‘Sakat Eğitimin’ ‘Koltuk Değnekleri’: Dershaneler

Geçen haftaki “Dershaneler neden kapatılmalı? “ başlıklı yazımı destekleyenler de eleştirenler de oldu. İlgi gösteren herkese teşekkür ederim. Bu önemli konunun bir sayfada (tüm yönleri ile) anlatılması elbette mümkün değil.   

Hakkı teslim edelim ki; dershaneler yetersiz eğitim siteminin eksiklerini tamamlama ihtiyacından doğmuş, bu işlevini  yıllarca başarıyla yerine getirmiş,“ sakat eğitim sisteminin koltuk değneği ” olmuşlardır. Eyvallah!

Ama aslolan okul  eğitimidir. O sağlıklı ve kaliteli olursa, dershanelere ihtiyaç kalmaz.

Eğitimin sağlıklı olması, yönetim biçiminin, amaçlanan davranış modellerinin, müfredatın, öğrencileri ilgi ve kabiliyetlerine göre seçmenin, ölçme teknikleri ve fiziki imkanların sağlıklı olmasına bağlıdır. 

“Testiyi kıranla suyu getirenin” eşit tutulduğu,“salla başını al maaşını”anlayışının sürdüğü eğitim sisteminde  -her işte- başarı hayaldir. Devlet ya başarılı ile başarısızı ayırmalı veya -gözetim ve denetiminde-eğitimi özelleştirmelidir.

Okulları veliler genel kurulunun seçtiği mütevelli heyeti yönetmelidir. Bu heyet niteliklerine göre müdürü, öğretmenleri seçer, sözleşmeli çalıştırır, verimsiz olanların sözleşmelerini feshederse, öğretmen öğrencilerini de kendini de iyi yetiştirir. Devlet başarılarına göre bu okullara maddi katkı yapar. Böylece eğitime rekabet gelir.

Eğitimin amacı iyi ve erdemli insan yetiştirmektir. Çok, ama uygulanmayan bilgi yerine, gerekli ve uygulanan bilgi veren müfredat programları uygulanmalıdır. Okuldaki ve sınavlardaki ölçme ve test teknikleri uyumlu olmalıdır.

Eğitimin temel sorunu gençliğin regüle (düzenleme, tasnif ) edilememesidir. Veliler “kimden aşağı kalır?” mantığı ile çocuğuna –zar-zor- liseyi bitirtir, üniversiteyi kazansın ister. Kazanamazsa işsizler ordusuna katılır.

Halbuki; öğrenciler dört yıllık temel eğitimden sonra ilgi ve kabiliyetlerine göre seçilerek küçük yaşta zenaat, sanat okulları ve ilgili meslek yüksek okullarına yönlendirilse, kısa yoldan hayata atılır. Piyasanın ara eleman ihtiyacı giderilir. Yatkın öğrenciler akademik tahsile, bunlardan sivrilen çok zeki öğrenciler de icat yapacak, yeni teknolojiler bulacak üst düzey eğitime yönlendirilir. Üniversite kapısında yığılma olmaz. Herkes layık olduğu yeri bulur.

Böylece ayak iyileşir,“koltuk değnekleri ”atılır. Dershanelerin varlık nedeni de ortadan kalkar. 

Öğrencinin 6 saat okul, 4 saat dershane, 2 saat ulaşım, günde 12 saat-aynı konulara vakit ayırıp- yorulmasını,  8 yaşlarında başlayan yarışın 15-20 yıl sürmesini aklı başında hiçbir eğitimci ve veli savunamaz.

Sayın veliler, hayatı tanıma, ergenlik döneminin fizyolojik, psikolojik ve sosyal sorunları çevre, dershane ve bizim başarı beklentimizin baskı ve stresi altında ezilen çocuklarımızın ruh sağlığının, masada oturmaktan omurgasının, bilgisayara bakmaktan gözlerinin bozulduğunu görmüyor musunuz?

Dersi, testi, sınavı, yenmeyi hayatın amacı gören, paylaşma, yardımlaşma, sevgi-saygı yoksunu, özel yetenek lerini geliştirme, çocukluk ve gençliğini yaşama fırsatı bulamayan,  yarış atı gibi nefes nefese koşan, dershane- okul-ev üçgenine haspsolmuş, mahalle arkadaşı olmayan, sanal oyun ve çizgi film karakterlerini ezberlemiş, kulağı elektronik aygıtlı, sanal bir dünyada yaşayan, selamlaşmayı, hatır sormayı bilmeyen, iş ve çalışma ortamını AVM alışverişi ve buluşmasından ibaret sanan, hayat ve çevreden kopuk, a-sosyal, sağlıksız bir nesil yetiştirildiğini fark etmiyor musunuz?

Eğitimde bu iyileştirmeler yapılmadan dershaneler kaldırılsa bile, hiçbir öğrenci dershaneye gitmeyeceği için yapılan net sayısı ve alınan  puanlar düşer. Ama herkesin puanı düşeceği için kimse bir şey kaybetmiş olmaz.

Yani dershaneli  hayatta  2/2 = 1 denirken dershanesiz hayatta 1/1 = 1 denileceği için sonuç değişmez.

Milletin geleceği ve milyonlarca genç için hayati önemdeki bu sorun, siyasi ikbal, para kazanma veya parti -cemaat çekişmesinin dar ve kısır kalıplarına feda edilmeden, ilmi, teknik verilerle ve acilen çözülmelidir.

Zira; sağlıklı, eğitimli ve erdemli bir nesil geleceğimizin teminatıdır…


Yazarın Diğer Yazıları