PAKİSTAN VE “DEMOKRASİ İLE DARBE” UYGULAMASI

İslam Coğrafyası'nın tüm dünya, özellikle ABD ve Avrupa için çok önemli olduğunu herhalde tartışmaya gerek yok.

Hiç şüphe yok ki; İslam Alemi'nin başat ülkeleri de -gerek konumları, gerek nüfus potansiyelleri, gerek tarihi birikimleri ile- Türkiye, Mısır ve Pakistan.

ABD, seçilmiş Mursi iktidarını devirip, Sisi kuklasını getirerek Mısır'ı hizaya soktu.

ABD hayli zamandır Türkiye ve Pakistan'a kafayı takmış durumda. Neden?

Çünkü, her iki ülke de ABD'nin dümen suyunda gitmiyor. ABD'ye kafa tutuyor.

ABD 15 Temmuz darbesini niye yaptırdı? Baş eğdirmek için elbette. Şükür ki; başarılı olamadı.

Şimdi de Pakistan'a operasyon çekti ve Başbakanı İmran Han'ı -kendi partisinden satın aldığı vekillerin ihaneti ve muhalefetle beraber güvensizlik oyu vermeleriyle- iktidardan düşürdü.

(Bizdeki Güneş Motel pazarlıkları, satın alınan milletvekilleri ile iktidar değiştirilmesi, Genelkurmay Başkanı Karadayı'nın "Mumcu'ya cumhurbaşkanlığı seçimine kesinlikle girme dedim, girmedi. O girseydi seçiliyordu Abdullah Gül” sözleri, yaşanan 367 garabeti ve millet iradesinin nasıl gasp edildiği hafızalarımızda hala taptaze)

Demokrasi diye yere göğe sığdıramadıkları sistem aslında kendisini dünyanın sahibi ve efendisi görenler için çok kullanışlı bir maymuncuktan başka bir şey değil.

Pakistan kurulalı 75 sene oldu. Dünyanın en kalabalık beşinci nüfusuna sahip Pakistan'da hiçbir Başbakan 5 yıllık görev süresini dolduramadı. Ya darbeyle devrildi ya görevden alındı.

Parlamenter sistemin nasıl bir tuzak olduğunu görmek için ABD'nin Pakistan Başbakanı İmran Han'a çektiği operasyona bakmak yeterli aslında.

İmran Han güvenoyu alsaydı durum değişir miydi? Hayır! Değişmezdi.

ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Donald Lu, Pakistan Büyükelçiliği'ndeki bir diplomat aracılığıyla "güvenoyu alması durumunda Pakistan'ın ve İmran Han'ın başına gelecekler konusunda” tehdit ediyor.

ABD İmran Han'ı istemiyor. Çünkü ABD karşıtı bir politika izliyor ve ABD'yi iplemiyor. ABD,

Ukrayna-Rusya savaşı ile ilgili BM oylamasında "Rusya'yı kına” dedi. İmran Han çekimser kaldı.

"Putin'i ziyaret etme” dedi. İmran Han Dinlemedi. Hatta, bir dizi ticari anlaşmaya imza attı.

"Çin ile bir kuşak, bir yol projesi, ekonomik ve siyasi ilişkilerini geliştirme” dedi. İmran Han Takmadı.

Başbakan Navaz Şerif'in kardeşi Şahbaz Şerif Pakistan'ın yeni Başbakan'ı ilan edildi.

Ordu, jüristokrasi, siyaset hanedanları ve sermayeden oluşan yerleşik düzen kazanmış ve ABD istediğini almış oldu.

Fakat İmran Han'ın pes etmeye niyeti yok.

Karaçi'den Lahor'a yüz binlerce Pakistanlının sokağa çıkıp süreci protesto etmesini sağladı.

İlginçtir! ABD ve NATO mağduru Erdoğan bu darbeye sessiz kaldı ve "kardeşim” dediği İmran Han'a destek çıkmadı. Üstelik alelacele yeni hükümete başarılar diledi.

Pakistan ve Türkiye'de yıllar içinde farklı siyasi görüşlere sahip iktidarlar geldi geçti. Ama Türkiye-Pakistan dostluğu hep baki kaldı. Baki de kalacak inşaAllah.

Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları