Mevlana Peygamber, Mesnevi Kur’an mı?

       Bu yıl Şeb-i Aruz törenlerinde konuşmacı, Molla Cami’nin “Mevlana peygamber değildir, ama kitabı vardır.” sözüyle konuşmasını bitirdi. Çarpık ve bir o kadar da İslama aykırı bir anlatım.
      Çarpık zira; birileri çıkıp mesela; “Nazım Hikmet , Atatürk veya  falanca peygamber değil. Ama kitabı var.” derse  bunun sonu  nereye varır? “Peygamber” ve “kitap” kavramlarının aynı cümlede kullanması tesadüf mü?
     Ama konuşmacı tepkiden korktuğu için Molla Cami’nin “Mesnevi farsça yazılmış Kur’andır” sözünü söyleyemedi. Mesnevi’den yorumsuz bazı hikayelerin başlıklarını vererek konuya girmek istiyorum.
     Eşcinsellik (Cilt 2-3155.3160 Beyitler 137-138. Sf)
     Bir adam ve birlikte olduğu oğlanla sohbeti... (Cilt 5-2497-2515. Beyitler 205-207.sf)                
     Bir Kadın’ın kocasının önünde aşığıyla oynaşmak istemesi… (Cilt 4-3545-3550.Beyitler Sf. 283)
     Cuha'nın kadın kılığına girip hamamda kadına …. organını …(Cilt 5- 3325-3330. Beyitler 272-273.sf)        
     Baba ile kızı arasında c….ilişki üzerine bir sohbet… (Cilt 5  3716-3736.Beyitler 302-304.sf.)        
     Mesneviyi okuyan azdır. Müstehcen hikayeler olduğunu bilen yok gibidir. Şaşırdığınızı biliyorum. Kaynak vermesem inanmazsınız. “Mesnevide müstehcen hikayeler” başlığı ile ve Yeni Aktüel 197. sayısından bilgi edinilebilir.     
     “Bu hikayeler ders için anlatılmışmış, bunları Allah aşıkları anlayabilirmiş” itirazları bu gerçekleri örtmez.    
     En yüce ders verici Allahtır. Kur’an ve peygamberimizdir. Dinimizde böyle bir ders verme yolu mu var?        
     Mevlana Mesnevi’de Allahtan vahiy aldığını söylüyor…(Cilt 4-1850-1855.2245.Beyitler.sf. 151,178,326)    
     Mesnevinin Arapça önsözünde "Mesnevi-i Kerîm, salih katipler  eliyle yazılmıştır. Ona temiz olanlardan başkasının el sürmesine mani olurlar. Mesnevi Alemlerin Rabbinden indirilmedir.  Bâtıl ona önden de, arkadan da yaklaşamaz. Allah onu korur ve gözetir...Mesneviye başka lâkapları da Allahu Teala vermiştir..." (Mesnevi, 14)    
     Tahirul Mevlevi de"Allahtan inen Kur'an-ı Kerim’den ...evvel ve ahir bâtıl zuhur etmezse Mesnevi de öyledir. Allah ilham etmiştir. Ondan sapıklık zuhur etmez.     

     Hatta iptali ve tahrifi de kabil değildir." Diyor.(Mevlevi, 38)
     Yani  yukarıyaki sapık ve müstehcen  hikayeleri  de mi –haşa- Allah ilham etti?
     En Neml Suresi 65. Ayette  “De ki; gökte ve yerde gaybı Allah’tan başka bilen yoktur.” dendiği halde Mesnevide gaybın bilinebileceği de iddia edilmektedir.      

     Bunlar çoğaltılabilir.
     İslam adına  sunulan bu sapık anlayışlar Mevlana ile sınırlı değil. Günümüzde de yüzlerce çeşidi var.        
     Cübbeli “Uçak düşüyor. Ne kadar dua varsa okudum. Olmadı. Yetiş ya gavs –şeyhim- dedim. Rotaya  girdi.” diyor. Yani Allah’a dua işe yaramıyor.  Ama şeyh uçağı kurtarıyor. Bu; şeyhimde Allahın bazı sıfatları var demektir.
     Bu zat günde kırk rekat Fatiha okuyor, Allah’a “…iyya kenağbüdü ve iyya kenestaıyn…” yani “…ancak sana kulluk eder, ancak senden yardım dilerim” diyor.     

     Sonra da şeyhinden yardım istiyor.  Yorum size ait…
     Ünlü bir Hoca Efendi özetle “Yakaza aleminde –uyku/uyanıklık arası bir hal- peygamberle görüşür, ondan emirler alırım. Bazılarının isminin çizildiğini, bazılarının da isminin üzerinin  yaldızla boyandığını gördüm” diyor    
     Kur’an ve sünneti rehber edinmeyen veya onu özünden saptıranların perişan hali bu.
     "Hep birlikte Allah'ın ipine (kitabına, dinine) sımsıkı sarılın. Parçalanıp ayrılmayın.” Al-i İmran, 103. ayetine uymayıp, her birimiz bu ve benzer zatlara uyarak parçalandık. Gücümüz azaldı. Ülkemiz ve İslam alemi  perişan.        
     Zavallı Müslümanlar Kur’anı rehber edinmiyor, kıyameti bu bölünmüşlükte değil, Maya  takviminde arıyor.    
     Ey yüce Allahım! Bizi doğru yola ilet. Gazaba uğrayanların ve sapmışların değil; kendilerine iyilikte bulunduğun kimselerin yoluna...(Fatiha Suresi 6.7. ayetler)


Yazarın Diğer Yazıları