AVRUPA’NIN KARANLIK TARİHİ
ÜÇ AYLAR, ŞİVLİLİK, İLK NAMAZ
PKK TERÖR ÖRGÜTÜ SİLAH BIRAKMAK İSTİYOR MU?
PKK ÖCALAN’I TAKAR MI?
Her devirde kayığa binenler
2024’ün Kelimesi: Kalabalık Yalnızlık
MÜBAREK ÜÇ AYLAR VE REĞAİB KANDİLİ
Faiz indirimleri ekonomik büyümeyi nasıl etkileyecek?
İNCELİKLER
2024’Ü GERİDE BIRAKIRKEN
Kavgaların Asıl Sebebi Nedir?
ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -3-
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
Konya’da etliekmek savaşları-2
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Oynamak İstemeyenler Varsa İsteyenler Oynasın
Futbolun Yazılı Olmayan Kuralı…
Alfa Romeo Junior
KONYALISIN ETLİEKMEK
Türkiye’nin jeopolitik ve jeostratejik önemi ortada (üç kıtanın, İslam ve Hristiyan aleminin bağlantı noktasında, petrol bölgelerine yakın) Global siyasi aktörler, Türkiye'yi kontrol etmek isterler, ölmemizi de onmamızı da istemezler. PKK kozunu var eden, kullanan, silah satan, uyuşturucu ticareti yapan da onlar.
Devlet, Türk kimliğini öncelemekle “ayağına kurşun sıktı”. Global siyasi aktörlerin elini güçlendirdi.
Halbuki devlet resmi, ulusalcı ideoloji yerine Kürtleri “din kardeşi” olarak görse, anadili yasaklamasa, kart-kurt diye saçmalamasa, PKK ile masum halkı ayırsa, insanlık dışı muamelelerle halkı terör örgütü safına itmese, devlete taraftar yapma akıllığını gösterse, PKK’yı "üç- beş çapulcu" diye hafife almasa, PKK taban bulamaz, Kürtlerin temsilcisi gibi görülmez, yangın büyümeden önlenebilirdi,
72.500 terör eylemi. Öldürülen 22.000 PKK’lı. Şehit olan 5.500 asker- polis, 1.500 korucu, 6.500’ü sivil. 35.000’den fazla insanın akan kanı. 100.000’den fazla sakat kalan. 30 yıldır çekilen acı, kan ve gözyaşı…
28 yılda yaklaşık 500 milyar $ (900 milyar TL) harcandı. Bununla 3 milyon aileye aylık 1.000 TL maaş ödenebilir, 100 boğaz köprüsü yapılabilirdi. Milli gelir 3 e katlanır, işsizlik biter, Türkiye’nin her yanı hızlı trenle döşenirdi. 2023 için konan “dünyanın 10 büyük ekonomisi arasına girme” hedefine çoktan ulaşılmış olurdu.
Huzur ortamının askeri tedbirlerle sağlanamayacağı, devam edilirse yeni acılar ve kayıplar yaşanacağı görüldü. Gelinen noktada Devlet, terörü bitirmek için -siyaseten yanlış olsa da- gayri meşru PKK ve İmralı’yı muhatap almak zorunda kaldı. Devletin muhatabı PKK ve İmralı değil gerçek Kürt aydınları olmalıydı.
Çözüm; elbette barıştır. Terörün sona ermesi en büyük temennimizdir. Devlet Kürt gerçeğini kabul ederek hatasından döndü. Ama; Kürt kardeşlerimizin haklarını PKK aldı izlenimi uyandı. % 81.4’ü ayrılık istemeyen Kürtleri ayrılık veya özerklik isteyen PKK ve İmralı -siyaseten de inanç olarak da - temsil etmiyor.
Devletin İmralı”yı muhatap almasını en çok eleştirenler, zamanında yetkilerini kullanamayan PKK sorununu çözemeyen beceriksiz sabık iktidarlardır. Öcalan’ı paketleyip size teslim etmediler mi? Siz ne yaptınız? İdamı kaldırıp Öcalan’ı bağışladınız. Milletin verdiği ders yetmedi mi? Bari konuşmayın...
PKK teröründen daha derin ve köklü sorun devleti kuran ideoloji ve savunucularının fikirlerinin doğru, ama halkın cahil olduğunu, demokrasiye hazır olmadığını söyleyerek halkı suçlamalarıdır. Batı müziğini, cazı, valsi, dansı, batı tarzı giyinmeyi teşvik edip onunla övünüp bu kriterlere uymadı diye halka cahil diyeceğinize keşke onu biraz anlayabilseydiniz. Biraz huzur ve mutluluk verebilseydiniz.
İstiklal Mahkemeleri zulmü, Dersim katliamı, tek parti diktası, kur’anı ve dinini öğrenmenin yasaklan ması, ezanın Türkçe okunması, karneyle ekmek satılması, 1960, 1971, 1980 darbeleri, 80 öncesi sağ sol çatışmaları, başörtü zulmü, rüşvet, gasp, hırsızlık, adam kayırma, ırza geçme, cinayet, uyuşturucu v.b. suç ve intiharların hızla artması, hapishanelerin dolması, hortumculuk, içi boşaltılan bankalar gibi toplumun bunca acı yaşamasına acaba halkın inanç ve değer yargılarına zıt tutumumuz mu neden oldu? Topluma mutluluk verdik mi? Yoksa ızdırap mı çektirdik? diye -akıl ve vicdan sahibi, sorgulayan objektif bazı aydınlar hariç- sorgulamamaları, aynı inanç ve değer yargılarına sahip olmayan devletin halkını mutlu edemediği gerçeğini görmemeleridir.
Resmi ideoloji dogmasıyla gözleri kör olan Cumhuriyet aydınları “diktikleri elbise bedene uymayınca düzeltmek yerine, halkın sırtını yontma” mantıksızlığıyla halkı mutlu edemediklerini sorgulamadıkça huzursuzluk sürecektir. Devlet; Millet ve inancıyla barışmadıkça PKK terörü bitse de sorunun adı değişecek, ama toplumun huzursuzluğu ve mutsuzluğu sürecektir. Övünecek misiniz? Dövünecek misiniz? bilmem. Ama maalesef tablo bu.
Zira; “kılavuzu karga olanın burnunun temiz kalması” mümkün değildir…
PKK ÖCALAN’I TAKAR MI?
SURİYE’YE “OSMANLI YÖNETİM MODELİ” LAZIMDIR.
TÜRKİYE VE SURİYE: DAHA GÜZEL GÜNLERE
SURİYE’NİN YENİ DÜZENİ İÇİN TAVSİYELER
TÜRKİYE VE SMO SURİYE’DEKİ OYUNU BOZDU
DEVLETİN İHMALLERİ VE GENÇLİK
KURTULUŞ İSLAM’DADIR…
KONSERLERE AKITILAN MİLYARLAR
KAYYUM TUZAĞI
ÖCALAN MUHATAP ALINAMAZ