Kadına Gök Boncuk

       Malum, 8 mart dünya kadınlar günü. Geleneğe uyarak tüm hanımefendilerin kadınlar gününü kutlarım.
       Herkese  ve her şeye dair bir gün var. Batı kaynaklı bu “Gün” kavramına itiraz ediyorum. Neden mi?
       Çünkü; batılı anlayış, samimi ve deruni değil. “Gün” lerle gönül alıyor. Anneler günü,babalar günü, çevre günü…vs. Yani  “ gök boncuk “  ve sahte gülücük dağıtıyor. Bir çeşit günah çıkarıyor.


       Atmosfere gaz salarak çevreye zarar veren batı  “ çevre günü” kutluyor.
       Almanya’da bir işçi dostum, bir sabah çok neşeli davranan Alman komşusuna neden bu kadar neşeli olduğunu sorduğunda “Oğlum 18 yaşını doldurdu.       Evden ayrılacak. Onun  için sevinçliyim”cevabını aldığını anlatmıştı bana.Sizce bu çocuk  içten duygularla babalar gününü kutlayabilir mi? Örnekler çoğaltılabilir.


       Batı bu anlayışıyla kadına da değer vermiyor. Zira; değer verilen şey üzerinden para kazanılabilir mi?
       BM raporuna göre iki milyondan fazla kadın fuhuş kölesi. Bu sektörün yıllık cirosu 32 milyar dolar. Kozmetik sektöründe dönen iki yüz milyar dolar.
       Yılda yedi milyon, saatte -300’ü  çocuk- 700 insan  açlıktan ölüyor.
       Sadece fuhuş ve kozmetik sektöründe dönen bu parayla dünyanın açlık sorunu çözülür.Ama çocuğu evden ayrılacak diye sevinen batılı anlayışla değil, paylaşmacı bir kültürle.


       Kadının cinselliğinden para kazanıp, bir günü onlara tahsis etmek, günah çıkarmaktır.
       Batı her olayda böyle yapar. Ortadoğu’da olduğu gibi ülkeleri yakar, yıkar veya seyreder. Sonra reklam yapmak, kasasını doldurmak için yardım eder (!) Ama asla “kirasız kilim ucu tutmaz”.


      Hayvan kurtarma operasyonları düzenler. Dünyaya servis eder. Batı hayranı, liboş beyinsizler “Adamlardaki hayvan sevgisine bak” diye methiyeler düzer.      Ama iki yıldır, Suriye’de 60.000 müslümanın ölmesini,ülkenin harap olmasını izleyen batının bu çelişkisini görmezler.
       Kadına değer vermeyen elbet sadece batı değil. İslam coğrafyasında da bu cahiliye  hastalığı var.
       Berdel, kan davası, başlık parası, kadına şiddet İslam’da yok. Kural tek eşlilik. Çok eşlilik olağanüstü şartlar için tedbir. Bir çeşit kadını koruma altına alma.
       İslam’a saldırmak için çok eşliliği diline dolayan batılı anlayışın gizli sınırsız birlikteliğe ses çıkarmaması ,zina ve eşcinselliği insan hakkı olarak görmesi çelişki değil mi? Amaç kadına değer vermek değil, onu sömürmek.
       Saygıdeğer hanımefendiler! Siz anasınız. Cennet ayaklarınızın altında. Siz bacısınız. Size yan gözle bakılmaz. Siz eşsiniz. Yuvaların direğisiniz. Bir gün hatırlanmaya değil, bir ömür baş tacı edilmeye layıksınız.


       Size böyle değer veren İslam. Peygamberimiz sizi “kristal” olarak vasıflandırıyor. Yaratılışın kendisinde tezahür ettiği annemiz Havvâ, iman ve cesaretin zirveye ulaştığı Asiye, hayâ ve iffetin mekan tuttuğu Meryem, sadakât ve teslimiyetin anlam bulduğu Hacer, namus ve haysiyeti Yaratıcı tarafından tescillenen    Âişe validemiz bu yüce şahsiyetlerden sadece birkaçı. İnancımızda kadın Allah'ın emaneti olan bir eş, ayaklarının altına cennet serilen bir anne, Allah'ın rahmeti ile sarmalanmış bir evlat ve Rabbimizin mükerrem kıldığı bir varlık.
       Rasûlullâh (s.a.v.) “Erkeklerin kadınlar üzerinde hakları, kadınların da erkekler üzerinde hakları vardır.” Kadınların haklarını yerine getirme husûsunda       

       Allâh’tan korkunuz! Zîrâ siz onları Allâh’ın bir emâneti olarak aldınız.” “Sizin en hayırlınız, ehline (eşine ve çocuklarına) en hayırlı olanınızdır. Ve ben de ehline karşı en hayırlı olanınızım.” “Mü’minlerin îmân bakımından en olgunu ve en hayırlısı, hanımına karşı en hayırlı olanıdır.” buyurmaktadır.Allah sizden; kadınlara karşı iyi ve hayırlı olmanızı ister; çünkü onlar, sizin analarınız, bacılarınız ve yengelerinizdir. (el-Camiu’s-Sağir, el, sh.78, Hadis No: 1647)


Yazarın Diğer Yazıları