İSRAİL “SAVAŞ SUÇU” İŞLİYOR

Dünya'ya dair hiçbir şey bilmeyen, Batı basınını okumuş bir uzaylı ile konuşursanız size

Dünya'ya dair hiçbir şey bilmeyen bu uzaylıya; İsrail'in;

"5-10 Haziran 1967'de Mescid-i Aksa'nın bulunduğu Doğu Kudüs dahil işgal ettiği Batı Şeria'dan çekilmeye çağıran BM Güvenlik Konseyi'nin ilgili kararlarının 56 yıldır uygulamadığını,

Uluslararası hukuku hiçe sayarak Doğu Kudüs'ü ilhak ettiğini, Batı Şeria'ya 800 bin Yahudi'yi yerleştirerek, Filistinlilerden toprak gasp ettiğini ve demografiyi değiştirdiğini,

16 yıldır ablukaya aldığı Gazze'lileri gıda, su, ilaç, elektrik sıkıntısı altında inin inim inlettiğini,

Topraklarının gasp edilmesini, zeytin ağaçlarının kesilmesini, evlerinin yıkılmasını protesto eden sivil Filistinlileri tutuklamasının, dövmesinin, öldürmesinin artık sıradan olaylar olduğunu,

Mescid-i Aksa'yı devamlı taciz ettiğini, Müslümanların ibadetine izin vermediğini,

Son yıllarda 6000'i aşkın Filistinli sivili katlettiğini, on binlercesini yaraladığını,

Yahudilerin sonradan gelen işgalciler olduğunu, Filistin'in Filistinlilerin ana yurdu olduğunu, buna rağmen Filistinlilerin barışı sağlamak için 4 Haziran 1967 sınırları içinde iki devletli çözümü kabul ettiklerini, fakat İsrail'in buna yanaşmadığını, çözümü engelleyen taraf olduğunu,

Mazlum Filistinlilerin vatanlarını savunmak zorunda kaldıklarını,”

BM'nin Filistin Toprakları Özel Raportörü Francesca Albanese'nin "BM'in İsrail'i işgal ettiği Filistin topraklarından çekilmeye çağırdığı 1967'de HAMAS yoktu. İsrail o zamandan beri işgal topraklarındaki Filistinlilerin haklarını gasp ederek, onların canlarına ve mallarına zarar vererek, onlara ait topraklarda Yahudi yerleşim yerleri kurarak uluslararası hukuku çiğniyor, savaş suçları işliyor. HAMAS sebep değil sonuç. Sebep, İsrail'in işgal siyaseti; Filistin halkının istiklâl hakkının teslim edilmemesi.” İtiraf ettiğini anlatırsanız anlayacaktır.

Çünkü, vicdanı kararmamış, zihni kirletilmemiştir. Ama, Batı'nın zihni kirli ve vicdanı karadır.

Vicdanları o kadar karadır ki; "Hayvanlarla mücadele ediyoruz, Gazze'yi gıdasız, susuz, yakıtsız bırakacağız” diyen Savunma Bakanları, "Gazze'de bombalanmamış yer bırakmayacağız” diyen Başbakanları var.

Bir kere daha, her zamankinden daha hunharca bombalanıyor Gazze. Öldürülen kadınlı çocuklu sivillerin sayısı birkaç gün içinde üç bini geçti. Yerleşim yerleri harabe.

On bini aşkın yaralı var. Yaralıları tedavi edecek hastaneler felç.

Bombardımandan kurtulmaya çalışan aç-bîilaç yüzbinlerce Gazzeli, Mısır sınırına doğru kaçış halinde. Kaçanlar da bombalanıyor. Bu bir savaş değil "etnik temizlik ve soykırım.”

Yüzbinlerce, milyonlarca Müslüman sivil, silahsız şekilde İsrail'e yürüsek ne olur dersiniz?

Kanaatimce dünya tarihinde bir ilk olur. Tüm dünya şaşırır. Politikalar yeniden şekillenir.

Allahım! İki milyarlık İslam Dünyası'nın ortasında on milyonluk zalime karşı bir şey yapamamanın ezikliği içindeyiz. Sen zalimin karşısında mazlumun yanında durduğumuzu biliyorsun. Bu duruşumuz nedeniyle bizleri hesaba çekme ve bizlere bir çıkış yolu göster…