İnsanı Canavar Veya Erdemli Yapan Ne?

Maalesef hangi TV kanalını açsanız mutlaka bir terör saldırısı haberi izliyoruz.

Ya da şehit haberlerini.

İçimiz yanıyor. Yüreğimiz kan ağlıyor.

Terör örgütlerinin genç çocukları nasıl insanlıktan çıkardığına -hayvanlaştırdığına- şahit oluyoruz. .

Bunların yanında; “yolda bir taş gördüğümde bir insanın ayağına değmesin diye alır, hemen kenara koyarım, biz atamızdan böyle gördük” diyen bir vatandaşın, 

Ve “bir yıllık maaşından fazla tutardaki bulduğu bir çeki sahibini bularak iade eden” bir çöp işçisinin haberini de izliyor, bu insanların da “adam gibi adam” olduğunu izliyoruz.

Öte yandan telefon dolandırıcılarının, kapkaççıların, banka soyguncularının velhasıl paradan başka değer yargısı kalmamış insanlar yanında bir çöp işçisinin erdemli tutumunu,

Gözünü kırpmadan masum insanları öldürenlerle, yoldaki taşı insanın ayağına değmesin diye kaldıranları kıyaslıyoruz.

Bunların hepsi de etten kemikten. Yani aralarında hiçbir biyolojik fark yok.

O halde birini canavarlaştıran, diğerini erdemli kılan ne?

“Yoksa sen, onların çoğunu (söz) işitir ya da aklını kullanır mı sayıyorsun? Onlar ancak hayvanlar gibidirler, hayır onlar yol bakımından daha şaşkın(ve aşağı)dırlar.” (Furkan Suresi 44. Ayet.)

“Andolsun cehennem için de bir çok cin ve insan yarattık ki kalpleri var fakat onlarla anlamazlar, gözleri var fakat onlarla görmezler, kulakları var fakat onlarla işitmezler, İşte onlar hayvanlar gibidirler, hatta daha aşağılıktırlar. İşte bunlar gafil olanlardır. (Araf Suresi 179. Ayet.)

“kim …haksız yere bir cana kıyarsa bütün insanları öldürmüş gibi olur, her kim bir can kurtarırsa bütün insanları kurtarmış gibi olur…” (Maide Suresi 32. Ayet.)

Çok açıktır ki; insanı insan yapan yaratıcının emirlerine tabi olmak ve uygulamaktır.

Aksi halde insan hayvanlaşır. İnsanın aklı ve iradesi olduğu için, bu yetenekleri olmayan hayvandan daha tehlikeli, zararlı ve aşağılık işler yapar.

Terör örgütlerini kuran, para, silah desteğinde bulunarak bize karşı kullananlarla dost olarak, ondan da öte AB’ye üye olmak için kırk takla atarak, ancak sonumuzu hazırlarız.

Batı’nın -burada saymanın mümkün olmadığı kadar çok - ikiyüzlü davranışlarına şaşırıyoruz.

 “Allah şahitlik eder ki; şüphesiz münafıklar elbette yalancıdırlar” (Münafikun Suresi 1. Ayet.)

“Onların dinlerine uymadıkça Yahudiler ve Hıristiyanlar senden memnun olmazlar. De ki; şüphesiz doğru yol Allah’ın (gösterdiği) yoludur. Eğer sana gelen bunca ilimden sonra onların arzu ve tutkularına uyacak olursan senin için Allah’tan ne bir dost, ne de bir yardımcı bulabilirsin.” (Bakara Suresi 120. Ayet.)

Son 250 yıldır Yahudileri ve Hıristiyanları dost edineliden beri hiç rahat ve huzur yüzü görmedik.

Kur’anı rehber edinmediğimiz zaman, Batı’nın kokuşmuş ilkelerine dayalı eğitim sistemi ile telefon dolandırıcıları, kapkaççılar, banka soyguncuları para ve menfaatin kulu insanlar yetiştirdik.

Akif’in dediği gibi; “Kur’an, mezarda okunmak ve fal bakmak için gönderilmemiştir.”

 O, “…bir hidayet rehberi ve rahmet olarak gönderilmiştir.”(Lokman Suresi 3. Ayet.)


Yazarın Diğer Yazıları