HAKİMİYET MİLLETİN Mİ? "KIRMIZI KİTAP"IN MI?

Resmi söylemde “Milli Güvenlik Siyaset Belgesi” diye bilinen “Kırmızı Kitap” nedir?

Kırmızı kitap hakkında hemen herkes farklı bir bakış açısına sahiptir ve farklı yorumlar yapmaktadır.

Varlığı bilinen, içeriği açıklanmayan, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi; “Hükümetler üstü Gizli Anayasa”dır.

Devletin kuruluşunun felsefi temel ve ilkelerini içeren Kırmızı kitap’a devlet yapısı uymak zorundadır.  

Bunu sağlamak için “kurumsal yapılanma dışında bir yapılanma” yani  “derin devlet” vardır.

Dünyanın her yerinde tahmin dahi edilemeyen asker, istihbaratçı veya siviller bu yapıyla bağlantılıdır.

Devleti korumak amaçlı bu gizli örgütlenme, devletin kuruluşu felsefe ve ilkeleri tehlikeye düşer veya devlet yıkılırsa yeni bir devlet kurulmasını sağlamayı amaçlar. Örgütlenme hücreler şeklindedir, hücreler başka hücrelerdekileri bilmezler, sadece teşkilatın başı bilir. Teşkilatın başı her zaman devlet başkanı olmayabilir.

Millet için; yakın, orta ve uzak tehdit her zaman var olmuştur, bundan sonra da olacaktır.

Devleti yönetme mevkiine atananların veya seçilerek bu mevkie gelenlerin ilk dersi Kırmızı Kitap’tır.

İster seçilmiş, isten atanmış olsun herkes, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’ne uymak zorundadır.

Seçilmiş iktidarların tabanının liderlerinden beklediklerini bulamamaları bundandır.

Rahmetli Erbakan’dan inançlarına göre devlet yönetmesini beklerken, Erbakan’ın İsrail ile gizli anlaşmalar yapmak zorunda kalması ve O’na gönül verenlerin hayal kırıklığına uğramaları bundandır.

Sayın Çiller, hükümeti kurmakla görevlendirilmesinin sarhoşluğuyla ileri bir kısım laflar etmişti.

Önceden Kırmızı Kitap dersi alma tecrübesini yaşayan Mesut Yılmaz “O’na da kırmızı kitabı gösteriler, neyi yapıp, neyi yapamayacağını o zaman anlar‘’ demişti.

İyi de Kırmızı Kitap’ın içeriği nedir?

Kırmızı Kitap’taki öncelikler, Milletimizin öncelikleri midir?

“Hakimiyet kayıtsız şartsız Milletindir” söylemi bir aldatmacadan mı ibarettir?

Kırmızı Kitap, Millet hakimiyetinin de mi üzerindedir?

Kurtuluş savaşı kazanıldığı halde, T.C.’nin Batılı ilkelerle kurulması hangi gizli pazarlıkların ürünüdür?

İngilizler, Batılı ilkelere tabi olacağımız sözü üzerine mi tek kurşun atmadan çekip gitmişlerdir?

Lozan Antlaşması’nın gizli maddeleri ile kabul edilenler, Kırmızı Kitap’a nasıl bir içerik katmıştır?

Sayın Cumhurbaşkanı ve AKP, tek başına iktidar olduğu halde atacağı adımları neden askerlerin de olduğu Milli Güvenlik Kurulu’nda kararlaştırma gereği duymuştur?

Yürütmenin, atacağı adımlarla ilgili olarak askeri muhatap alması, yeni kurtulduk dediğimiz “askeri vesayet”i yeniden cesaretlendirmez mi?

Yoksa AKP, Kırmızı Kitap’ın kural ve sınırları doğrultusunda buna mecbur mu?

Hiç tereddüdünüz olmasın ki; 12 yıldır Milletin hiçbir iktidara göstermediği bir destekle tek başına iktidar olan AKP de Kırmızı Kitap’a uyuyor, -daha doğrusu- uymak zorunda.

Hakimiyet kayıtsız şartsız Milletin mi, Kırmızı Kitap’ın mı?

Eğer öyleyse, bu Millet konu mankeni mi?

Seçimler, halkın “bizi seçtiklerimiz yönetiyor” diye avunması için bir mizansen mi?