ŞARA-MAZLUM ABDİ ANLAŞMASI VE AKLA TAKILAN SORULAR
SANA DÜN ALAADDİN TEPESİNDEN BAKTIM AZİZ KONYA
Yusuf Tekin’in mücadelesi
BUHARİ KIZ ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ’NDE İFTAR
KUR’AN-I KERİM’İ OKUYUP, ANLAYIP, HÜKÜMLERİNE UYGUN YAŞAMALIYIZ
Altın ekonomik belirsizliklere karşı koruma kalkanı olabilir
AH! YETSİN..
Kim neden bir suçlu arıyor?
Neyi Çekiyorsunuz? (Rezonans-Çekim Yasası)
Konyaspor’da Kötüye Gidiş Sürüyor
Kadın Çiçek Değil, Kadındır
Ramazan’da Sağlıklı Beslenme Önerileri
TERÖR VE TERÖRİZM
ÇUMRA KARKIN’DA TANDIR EKMEĞİNİN SICAK YOLCULUĞU
KIZILDERELİ KATLİAMI
Acı nedir bilir misiniz?
Honda Civic Yenilendi
Futbol hatalar oyunu derken bunu kastetmemiştik
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Fazıl Say, “Bilmem fark ettiniz mi nerde yavşak, adi, magazinci, hırsız, şaklaban varsa hepsi Allahçı. Bu bir paradoks mu?" dediği için 10 ay ceza aldı.
Sanatı veya ateist olduğu için değil, Müslümanlara hakaret ettiği, için ceza verildi. Ama malum basın, sanat, siyaset çevreleri yazısı ve düşünceleri için ceza verilmiş gibi konuyu saptırdı.
“Yavşak, adi, magazinci, hırsız, şaklaban” demek düşünceyi ifade etmek mi yani? Fazıl’a hakaret edilirse bu düşünce ve ifade özgürlüğü mü olacak? Size göre demokrasi, sadece yandaşlarınız için var. Sevsinler sizi…
Bu hakaretler Hristiyan, Musevi, Budist , hangi din mensuplarına yapılırsa yapılsın suçtur.
Herkes böyle aşağılama, nefret ifadeleri kullanırsa toplumsal barış nasıl sağlanır?
Fazıl, piyanoya harcadığı vaktin onda birini İslam'ın dünya görüşünü, düşünce, inanç ve özgürlük anlayışını, insanlığa verdiği yüce mesajları, sağladığı geniş hakları araştırmaya ayırsaydı eminim bu talihsiz hakaretleri yapmazdı. Fazıl ve onun gibilere İslam’ı, getirdiği değerleri anlatmaya çalışalım:
Düşünce özgürlüğünü ve özgür düşünmeyi dünyaya öğreten İslam'dır.
İslam, tevhit inancıyla kula kulluğu kaldırıp, Allah'a kulluğu emrederek insanı düşünce- inanç açısından özgürleştirmiş, “ dinde zorlama yoktur, biz seni onlar üzerine bekçi göndermedik, görevin güzelce tebliğ etmektir” anlamındaki ayetlerle başka inanç ve düşüncelere saygılı olmayı, onları hoş görmeyi öğretmiştir.
Bilginin temeli düşünme, düşünmenin temeli akıldır. İslam akla, düşünmeye ve bilgi edinmeye önem verdiği için yeryüzünü -bu özellikleri taşıyan- insana has kılmış, kainatı onun emrine vermiştir.
Kur'an yüzlerce ayette, "tefekkür, tezekkür, düşünmez misiniz?, düşünmüyorlar mı?, düşünen bir kavim için ibretler vardır " gibi ifadelerle bizi düşünmeye çağırmakta, körü körüne itaat ve taklitten sakındırmaktadır.
O dönemde krallar ve kilise mutlak iradeye sahipken , İslam, aklı kullanma, düşünme, istişare, meclis (şura) ile karar alma kapısını 15 asır önce açmıştır. “işlerinde mü'minlere danış" (Al-i Imran, 159)
Batı düne kadar zencileri insan bile saymazken, İslam Habeşli bir köleyi ordu komutanı yapmıştır.
İslam zayıfı, güçsüzü korurken Batı, toplumunu sınıflara ayırmış, arenalarda kölelerin birbirlerini öldürmesini, aslanların insanları parçalamasını içki yudumlayarak, zevkle ve vahşice seyretmiştir.
İlk ayeti "oku" olan, “düşünmek fazilettir” diyen, “aklı olmayanı sorumlu tutmayan, hür olmayanı bazı vecibelerden muaf tutan” bir dinin , düşünce özgürlüğü tanımadığı nasıl söylenebilir? Kur'an düşünce hürriyeti tanımasa insanları sık sık düşünmeye çağırır mıydı? Allah'a inanmayanlara yasak koyma, onları cezalandırma yerine, sorularla özgür düşünmeye çağırarak gerçeği bulmalarını sağlama ( ikna ) metodunu seçer miydi?
İslam'da "düşünce suçu" yoktur. Aksine çok ayette “eğer gücünüz yetiyorsa, davanızda doğru iseniz, Allah'tan başka gücünüzün yettiği kimseleri çağırın." (Hud, 13 v.b) denilerek müşrikler yok sayılmamış, mahkum edilmemiş, aksine serbestçe iddialarını ispata çağrılmış, sınırsız bir düşünce özgürlüğü tanınmıştır.
Bati’nın sunduğu gibi 1215 "Büyük Ferman" (Magna Carta) ilk insan hakları sözleşmesi değildir.
Hz. Muhammed'in Müslüman, Yahudi ve müşriklerle imzaladığı 47 maddelik Medine Yurttaşlık ve Yardım laşma Sözleşmesi Magna Carta’dan 593 yıl önce çatışmasız, kansız imzalanmıştır.
1789 Fransız İnsan ve Yurttaş Hakları Beyannamesi ve 1948 BM İnsan Hakları Bildirgesi sınıf çatışması, kan, savaş ve buhran ile sağlanmıştır. İslam ve Medine Sözleşmesi insanlığa bunlardan daha fazla haklar sağlamıştır.
İnanan da inanmayan da hor görülüp, kınanamaz. Fazıl ateistim dese, inanması için baskı yapılsa, horlansa veya ceza verilse işte o zaman bu inanç, düşünce ve ifade özgürlüğüne aykırı olur.
Ama; düşünce özgürlüğü gibi bir değerin arkasına sığınarak inanç ve değerlere hakaret eden zavallıları din, hukuk düzeni ve demokrasi korumaz, Halk ve Hak hiç affetmez…
ŞARA-MAZLUM ABDİ ANLAŞMASI VE AKLA TAKILAN SORULAR
MASADAKİ ATIŞTIRMALIK ÇEREZ: UKRAYNA
DOLDURUŞA GELEN, UKRAYNA GİBİ OLUR.
ZELENSKİ, KOMEDİDEN DRAMAYA TERFİ ETTİ.
GÜCÜN AYARTICI CAZİBESİ
ORTA-DOĞU’DA KARTLAR YENİDEN DAĞITILIYOR.
MUSİBETLER BİZİM ESERİMİZDİR
BİR DÜNYA DELİSİ: TRUMP
AİLE KURUMU TEHDİT ALTINDA
MEMUR VE EMEKLİ ZAMLARI ÜZERİNE…