‘Ey Halep, Bir Gün Mutlaka Döneceğiz’

Ve Halep düştü…

Geride her köşesinde masum canların yittiği, sağ kalabilenlerin ağıtlarla terk ettiği bir Halep kaldı.

Ey Esed, bir milyon vatandaşının kanı ve gözyaşı üzerine oturmak zafer mi?

Zafer;  yanmış, yıkılmış, harap olmuş bir Halep’i ele geçirmek mi?

Tarihteki zalimlerin akıbetlerini hiç mi okumadın?

Ey Avrupa, Ey Amerika, çıkar hesaplarınızla katlettiğiniz masumlar hiç mi rüyalarınızın kabusu olmayacak?

Köpeğini kurtarmak için kanguruya yumruk atan gence tepki gösteren hayvan severler, Suriye’de çocuklar katledilirken neden sesiniz çıkmıyor?

Ayağı sıkışmış bir kedinin, kıyıya vurmuş bir yunusun kurtarılma görüntülerini dünyaya servis ederken, Suriye’de yaşanan insanlık dramı karşısında vicdanınız tatile mi çıktı?

Yoksa sizin insan sevginiz de, hayvan sevginiz de çıkarınız için kullandığınız bir reklam ve aldatmacadan mı ibaret?

Ey Rusya, yıkılmaz denilen tarihin en zalim Komünist İktidarı paramparça olmadı mı?

Ey gücüne güvenerek hareket edenler! Allah’ın hesabının ve mazlumların ahının nice zalim iktidarları yok ettiğini görmek için tarihi harabelere hiç mi bakmıyor, onlardan hiç mi ibret almıyorsunuz?

Ey İslam dünyasının petrol zengini şeyhleri, milyonlarca Müslümanın ölümünü seyretmek nasıl bir vicdan?

Masum kadınlar, çocuklar ve ihtiyarların öldürülüşünü dev ekranlardan seyretmek, onlar açken altın tabaklarda leziz yemekler yemek, en mükellef sofralarda tıkınmak nasıl bir insanlık?

Ey İran, daha düne kadar Batı ambargosu altında inim inim inlerken senin yanında Türkiye’nin olduğunu ne çabuk unuttun?

Batı’nın Orta-Doğu haritasını değiştirmesine çanak tutarak sıranın sana da gelmeyeceğini mi sanıyorsun?

Ey iktidar, “Şam’da namaz kılacağız” hedefiyle yola çıktınız. Şimdi Halep’ten tahliyeyi sağladık diye   diplomatik zafer ilan eder noktaya geldiniz.

Önünüze şapkanızı alın da bir muhasebe yapın.

Gerçek zaferin gönüllerin fethi olduğunu idrak etmeyenler eninde sonunda mağlup olurlar.

Gündelik zaferleri önemseyenler, şimdilik Halep’i aldık diye sevinsinler.

Ama bin yıllık yurtlarından koparılan o masum Haleplilerin acıları ve yurt hasreti, dalga dalga büyüyecek ve zalimleri boğacaktır.

O masum çocukları, otobüs camlarına “Ey Halep, bir gün mutlaka döneceğiz” diye yazmaya iten birikimden korkun.

Zira; bu mazlumların inlemesi ve kararlılığı tüm silahlardan daha etkili ve yakıcıdır…


Yazarın Diğer Yazıları