ERMENİ İTİRAFLARIYLA “SOYKIRIM YALANI”

ABD Başkanı Biden "soykırım” demiş. Yeni bir şey dememiş.

Çoğu Amerika başkanlarının ve birçok Avrupa devletinin yediği herzeden yemiş. Afiyet olsun.

ABD de, Batı da, Ermeniler de "soykırımın” yalan ve uydurma olduğunu çok iyi biliyor.

O kadar ki; Ermenistan'ın ilk başbakanı Ovanes Kaçaznuni bile bunu açıkça itiraf ediyor.

Kaçaznuni "Dünya Savası öncesinde gönüllü silahlı birliklerin oluşturulması hataydı. Taşnak Ermenistan'da diktatörlük kurmuştu. Avrupalıların kışkırtmasıyla Denizden denize Ermenistan projesi gibi bir hayale kapılmışlar, Müslüman nüfusu katletmişlerdi. Asıl suçlu Taşnak yönetimiydi. Türkiye, kendini savunmak için Tehcir kararı aldı” diyor.

Fransız tarihçi Dr. M.Gauin "'Soykırım iddiaları çarpıtmadır. Hiçbir yasal dayanağı yoktur” diyor.

Ermeniler, 2013, 2015, 2017'de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde açtıkları davaları da kaybettiler.

Katolik Ermeniler adına Bezdjiyan, Ortodoks Ermeniler adına Naglian, Protestan Ermeniler adına da Zaven'in imzalayarak Fransızlara gönderdikleri belgede "Bizler, sizin için savaştık. 5 bin kişilik Ermeni lejyonunu oluşturduk. Doğu'da 200 binden fazla gönüllü asker topladık. Siz bize devlet sözü verdiniz ve şu an çekilme kararı aldığınızı duyuyoruz. Maraş, Urfa, Antep'i bizim sayemizde işgal edebildiniz. Bizler, sizin için öldürdük. Türklerle aramıza kan girdi. Duyduk ki siz çekilmeye karar vermişsiniz. Çekilmenizi kesinlikle kabul etmiyoruz. Ya gitmeyin ya da giderken bizi beraberinizde götürün." çağrısında bulunuyorlar. (Bu belge Milletler Cemiyeti arşivindedir.)

Bu gibi yüzbinlerce belge ve kaynak var. Ben ancak birkaç ilginç belge sunmakla yetindim.

Peki dertleri ne bu şerefsizlerin? Tek kelimeyle Düşmanlık!...

Soykırım yalanını ısıtıp ısıtıp önümüze getirmelerinin başka bir amacı daha var.

Dünyaya dağılmış iki millet var. Ermeniler ve Yahudiler.

Yahudiler dünyaya dağılmış olmalarına yüzyıllar boyu bir arada yaşamamalarına rağmen "Arz-ı Mevud” idealiyle millet olma bilincini canlı tutabildiler.

  1. dünyaya dağılmış soydaşlarını, özellikle genç nesillerini bir arada tutabilmek için bu yalana ihtiyaçları var. Bu yalanı sürekli gündemde tutarak Ermenilerin benliklerini unutmalarının önüne geçiyorlar.

Bir şeyin doğrusunu anlatarak dostunuzu ikna edebilirsiniz. Ama düşmanınızı asla ikna edemezsiniz.

O zaman misliyle mukabele etmek lazım. Düşman bundan anlar.

Beş yüz yıl önce gittiği kıtada, teknolojik üstünlüğünü kullanarak yok ettiği yerli halkın toprakları üzerinde oturan ABD mi bize ders verecek?

Afrikalıları katleden, köleleştiren, sömüren, daha düne kadar siyahileri insan bile saymayan anlayış mı bize ders verecek?

İnsanları diri diri fırınlarda yakan "tek dişi kalmış canavarlar” mı bize ders verecek?

Orospunun ahlak dersi vermesi gibi bir şey bu...

Ah bu basın, yayın ve tüm iletişim imkânları! Haklıyı haksız, haksızı haklı gösteren en korkunç silah.

Ne yapıp edip haklılığımızı dünyaya çeşitli imkânlarla daha güçlü anlatmalıyız.

Her türlü ihtimale de hazırlıklı olmalıyız.

Çünkü "su uyur, düşman uyumaz”

Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları