BİR KÜLTÜR İNSANI: FAHRİ ÖZPARLAK
Altın yatırımcılar için koruma kalkanı oldu
FOSİL DÜŞÜNCE
Her Kitabın Anlaşılma Rehberi Tek Bir Kitaptır
Tarımın Kalbi Konya’da Attı
SİYASET GERİLİM DEĞİL, ÇÖZÜM ÜRETMELİDİR.
RAMAZANDA KAZANDIĞIMIZ GÜZEL ALIŞKANLIKLARI HAYATIMIZIN TAMAMINA HÂKİM KILMALIYIZ
KONYADA TRAFİK
Mart Ayı Satış Rakamları Açıklandı!
Biri cumhurbaşkanına söylesin, Konya’yı kaybediyoruz
İRAN – ABD İLİŞKİLERİ
Gençleri mehdi mi kurtaracak?
Destansı Galibiyet
Ramazan’da Sağlıklı Beslenme Önerileri
ÇUMRA KARKIN’DA TANDIR EKMEĞİNİN SICAK YOLCULUĞU
KIZILDERELİ KATLİAMI
Acı nedir bilir misiniz?
Futbol hatalar oyunu derken bunu kastetmemiştik
Deprem, çok yönlü bir imtihandır.
Deprem, bize çok acılar yaşatsa da aslında Allah'ın kevni bir ayetidir.
Deprem, en inançsız insanları bile karşı karşıya kaldıkları acziyet nedeniyle hayatı ve kâinatı sorgulamaya iter.
Deprem, insanoğluna Allah'ın sınırsız gücünü kavrama, kendi acizliğini idrak ve itiraf etme, tefekkür ederek yanlışlardan dönme fırsatı verir.
Deprem, Allah'ın sınırsız gücüne itaat etme, onun emirlerine uyma, yasaklarından kaçınma azim ve kararlılığını gözden geçirme ve kendine çeki düzen verme fırsatı sunar.
Deprem, Yüce Allah'ın bizlere kullanma kılavuzu olarak gönderdiği Kur'an'ı okuma, anlama, uygulama ve tebliğ etme görevlerimizi hatırlamamıza imkan sunar.
Deprem, devletten ferde depremin olacağını bile bile gerekli tedbirleri gerektiği kadar almamanın sorumluluklarını hatırlama ve kendimize çeki düzen verme imkânı verir.
Deprem, Allah'ın bize verdiği bir ceza değil, ahlakımızın düştüğü durum için bize tuttuğu bir aynadır.
Deprem, parayı, menfaati, zengin olmayı, para biriktirip yığmayı, insan hayatının önüne koyduğumuzu gösteren bir turnusol kağıdıdır.
Allah'ın Şura Suresi 30. Ayette ifade buyurduğu gibi "Başımıza gelen herhangi bir musibet ellerimizle işlediklerimiz yüzündendir.” Depremde yaşadığımız yıkım ve acılar da almadığımız tedbirler yüzündendir.
Her ne kadar devlet ve fertler olarak depremden bir kısım dersler almışsak da, bu dersler temel bir inanca dayanmadığı için şimdiye kadar olduğu gibi zamanla unutulup tavsayacaktır.
Devletin temel nizamına ve fertlerin hayatına Kur'an eksenli bir anlayış hâkim olmadıkça ne depremin yıkımları ile oluşan acılarımız, ne de toplumun diğer sorunları çözülecektir.
Zira; yaptığı her davranıştan Allah'a karşı sorumlu olduğu bilinciyle donanmamış hiçbir ferdi ve bu tip fertlerden oluşan bir toplumu kontrol edemezsiniz.
Herkesin başına bir polis dikemezsiniz. Diktiğiniz polise de bir polis, on da bir polis… Derken bu iş uzar gider.
Demem o ki; deprem özelinde de, genel olarak sosyolojik manada da Yüce Allah'ın bizlere kullanma kılavuzu olarak gönderdiği "Kur'an'ı hayatın merkezine koymak” gibi temel bir ihtiyaçla karşı karşıyayız.
Bunu başarmadıkça ne siyasi ne ekonomik ne sosyolojik ne siyasi ne de diğer problemlerimizi çözemeyiz.
Bu vesileyle 6 Şubat depreminde ölenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır, yaralananlara acil şifalar temenni ve niyaz ediyorum.
Rabbim Milletimize bir daha böyle felaketler yaşatmasın…
SİYASET GERİLİM DEĞİL, ÇÖZÜM ÜRETMELİDİR.
ŞARA-MAZLUM ABDİ ANLAŞMASI VE AKLA TAKILAN SORULAR
MASADAKİ ATIŞTIRMALIK ÇEREZ: UKRAYNA
DOLDURUŞA GELEN, UKRAYNA GİBİ OLUR.
ZELENSKİ, KOMEDİDEN DRAMAYA TERFİ ETTİ.
GÜCÜN AYARTICI CAZİBESİ
ORTA-DOĞU’DA KARTLAR YENİDEN DAĞITILIYOR.
MUSİBETLER BİZİM ESERİMİZDİR
BİR DÜNYA DELİSİ: TRUMP
AİLE KURUMU TEHDİT ALTINDA