CHP, TERÖRİST CENAZESİNDE

31 Mart 2015 günü, İstanbul Adalet Sarayı'nda Berkin Elvan soruşturmasını yürüten Cumhuriyet savcısı Mehmet Selim Kiraz, Devrimci Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi (DHKP-C) militanları tarafından rehin alınmış, dokuz saat süren olayda, savcı Kiraz DHKP-C militanlarınca öldürülmüş, iki saldırgan da ölü olarak ele geçirilmişti.

"Örgüt üyeliği” suçundan 13 yıl 6 ay ceza alan Av. Ebru Timtik örgüt talimatıyla cezaevinde başladığı ölüm orucunun 238. gününde öldü. (öldü yerine başka bir tabir daha çok yakışırdı ama neyse.)

İstanbul Barosu binasına Av. Ebru Timtik'in posteri asıldı.

"İstanbul Barosu yöneticilerine yazıklar olsun, bu avukatlık mesleğine ihanettir. Barolar, terör örgütlerinin arka bahçesi olamaz.” Sayın Süleyman Soylu'nun bu ifadelerine aynen katılıyorum.

Gelen yoğun tepkiler üzerine İstanbul Barosu geri adım attı.

Neymiş efendim "pankart baro görevlilerine rağmen müdür yardımcısının odasına girilerek asılmış.”

Öyleyse Ebru Timtik için neden eylem düzenlediniz?

Baro Başkan Yardımcısı Moroğlu, neden Ebru Timtik'i kutsayan ifadeler kullandı?

Neden devleti suçladı ve neden salya sümük ağladı?

Moroğlu konuşması sırasında atılan "Katil Devlet” sloganlarına neden tepki göstermedi?

Neden asılan bu pankart önünde açıklama yaptı?

PKK'nın siyasi kolu HDP de sosyal medyadan "Öfkeliyiz" dedi.

Bunları anladık da, elinde Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın kanı olan Ebru Timtik için düzenlenen eyleme CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu neden katıldı?

Bulunduğu ortamda "Katil Devlet” sloganları atıldı. Neden tepki göstermedi? Orayı niye terk etmedi?

Yetmedi, Kaftancıoğlu bir de taziye konuşması yaptı.

Devleti kurduğunu iddia eden bir parti, amacı devleti yıkmak olan (DHKP-C) terör örgütüyle aynı çizgide nasıl buluşur?

Yine bölücü terör örgütü PKK'nın siyasi uzantısı HDP ile yan yana aynı söylem ve aynı eylem içinde nasıl bulunur?

İstanbul Barosu yönetimi ve teröristlerle omuz omuza olması CHP'nin durduğu yeri göstermesi bakımından manidar değil midir?

Böyle bir partinin ana muhalefet partisi olması Türkiye açısından bir talihsizliktir.

Mehmet Selim Kiraz'ı katleden teröristlerle beraber olan bir partinin şu an ellerinde bulunan İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere birçok belediyede bu teröristlere yardım yataklık edip etmediğini anlamak için kâhin olmaya gerek var mı?

Teröriste destek vermek, onu övmek, taziyede bulunmak bir hak ve hürriyet değil, suçtur.

Kaftancıoğlu, İstanbul Barosu yönetimi, HDP yöneticileri ve eyleme katılıp "katil devlet” diye slogan atanlar hakkında suç duyurusunda bulunuyor, Cumhuriyet Savcılarını göreve davet ediyorum.

Devlet, her hürriyeti verebilir. Ama kendisini yıkma hürriyeti veremez…


Yazarın Diğer Yazıları