BÜYÜK SIFIRLAMA (Great Reset)

Bir süredir kamuoyunun pek bilmediği "büyük sıfırlama” diye bir konu tartışılıyor.

Bu yaklaşıma göre "küreselleşme sonrasında kapitalizm artık eski haliyle sürdürülemez hale geldi. Sermaye sahipleri dilediği yere dilediği zamanda para yollayıp, çekebiliyorlar.”, "Bu serbestlik ile ulus devletlerin kendilerine özgü para ve maliye politikaları çelişiyor.” "O halde bu politikaları tek elden yürütecek, geçerli kuralları belirleyip denetleyecek bir otoriteye ihtiyaç var. Bu otorite IMF gibi bir kuruluş veya ABD gibi hegemon bir devlet olabilir.” Diyorlar.

İşte buna büyük sıfırlama (great reset) deniyor.

Bu görüşün arkasında Rotschild ve Rockefeller gibi kapitalizmin en güçlü aileleri ve bu ailelerin temsilcisi -kapitalizmi yayma ve yaşatma derneği gibi çalışan- Davos Konferanslarının düzenleyicisi Dünya Ekonomik Forumunun başkanı Klaus Schwab ve İngiltere veliaht prensi Charles var.

Hatta Covid-19 salgınının dünya devletlerini ve ekonomilerini şekillendirmek ve kontrol etmek amacıyla bilerek ve isteyerek çıkarıldığı çok yaygın bir kanaat.

Büyük sıfırlama (great reset) Covid-19 salgınının oluşturduğu ortamı fırsata dönüştürerek dünya ekonomilerini kontrol etmek planından başka bir şey değil.

İnsanlık, endüstri 4.0 yaklaşımını da içine alarak, dijital dünyanın kök salmasıyla biçimlenen, yaşamların, davranışların, eylemlerin denetlenip yönlendirilebileceği bir yapıya doğru hızla sürükleniyor.

Büyük sıfırlama projesi George Orwell'in ünlü 1984 romanındaki gibi bir dünyanın alt yapısını kurma çabası.

Bu yaklaşım aslında çok önceleri Elysium adlı bilim-kurgu romanında ortaya atıldı. Yeni Cennet adlı bilim-kurgu filminde de benzer bir konu işleniyor.

Bu emellerini "çevre dostu yatırımları hızlandırma ve yaygınlaştırma” sloganıyla kamufle ediyorlar. Tıpkı Irak'a, Suriye'ye, Afganistan'a "barış ve demokrasi getirmeyi” vaat edip, kan ve gözyaşı getirdikleri gibi…

Kapitalizmin temelinde yatan "kârı maksimize etme güdüsü” parayı ve gücü elinde bulunduranları vampirleştiriyor. Fazla büyümek uğruna bütün değerleri ve çevreyi alt üst ediyorlar.

Salgını öne çıkararak son derecede masum gerekçelerle ortaya atılan bu yaklaşımın altında aslında "dünyanın gelişmiş ülkelerinin egemenliği altında toparlanması, elitlerle halk, zenginlerle fakirler, yönetenlerle yönetilenler arasında ayrımlar yapılması” görüşü yatıyor.

Küreselleşmenin temelini oluşturan bu politikalar, etik değerleri bir yana bırakarak yalnızca sermaye hareketlerinin serbestliği üzerine inşa edilmiş bir finansal dünya yaratarak zengini daha zengin yaptı.

O nedenle "büyük sıfırlama” adı altında masum görünen bu yaklaşım çok tehlikeli.

Kamuoyunda "büyük sıfırlama” projesi pek bilinmiyor. Bilinse de üzerinde pek durulmuyor.

Bu kirli planı her ortamda dilimiz döndüğünce anlatalım ve uyanık olalım.

Allah bu vampirlere fırsat vermesin.

Selam ve dua ile…